NÜFUS ÇOKLUĞU AÇLIĞI GETİRİRSE ÖZGÜRLÜĞÜ SEFALETİ GÖTÜRÜR !!!

İçinde Bulunduğumuz Dünya olağanüstü çalkantılar içinde bocalarken, insanoğlunun huzursuzlukları dayanılmaz boyutlara gelip dayanmaktadır.Büyük balıkların küçük balıkları yutma çabaları tiksindiren boyutlara varmaktadır. Can kişinin kendi canı derken, geçtiğimiz hafta Emperyalistlerin başı Amerika, salyasını  akıtıp Türkiye Cumhuriyetini çadır devleti görüntüsünde görüp, tehditler savurmuş ve akıl dışı keyfiliğini sergilemiştir. Bizim Gazete Yeni Meram Amerika ya sadede gel de ‘’Boyunun ölçüsünü al’’ çağrısında bulunup, Amerikanın densizliğini yüzüne vurmuştur.Bu yüze vurmanın artıları yanında eksilerimizin olmaması için,bizim ülkemizin de Nükleer Silahlara sahip olmamız,Kıtalararası Füzelerimiz ve Dolarla yarışan Para birimimiz,gelişmişliği ile göz kamaştıran bir Sanayiimizin olmaması boynumuzu bükmektedir. Yazımın başlığında Nüfus çokluğunun açlığı, tokluğu getirdiğini vurgularken, çokluğun daha çok çalışarak daha çok üretip açları doyurmasından daha yüce bir umdenin olamayacağının altını çizerken, Gelirlerinin giderlerinin altında olması ile sefalet çeken Ülkelerin boyunlarının bükük, açlık belası ile nasıl mücadele ettiklerine tanık olmaktayız. Dünyanın en gözde Tarım Ülkelerinden biri olan ülkemiz, Koordineli, Planlı,Programlı bir Tarım Politikası uygulamamanın acılarını, Soğandan Samana,Buğdaydan Bulgura akla gelen her türlü Tarım Ürünlerini İthal yoluna gitmenin arkasında TRUMPUN Tehditleri vardır. Nüfus çoğunluğunun koordineli,Planlı,Etkin bir eğitim Politikası yaratmamanın acıları içinde eğitimli ,Yüz binlerin sokaklarda boyunları bükük aramızda dolaşırken, SUÇA YÖNELİP Eğitimli suçlular Ordusu  yaratılmasından daha acı ve kötü bir hal ve gidiş olamaz. Silahlanmış serseri mayınların tanımadıkları kişilere kurşun sıkmalarının mana ve öneminin derinliklerindeki, Delilik derecelerini ancak ve ancak gerçek kültür,eğitim ve sağlam aile yapısının tesisinden geçtiğini anlayamama gafleti, Cemiyetimizde onarılması imkansız yaralar açacaktır. İşte bir Demokratik Mahalli İdareler seçimi Arifesindeyiz.Televizyon ekranlarındaki tartışmalarda güneşi balçıkla sıvama çabasını tutturmaya çalışanlar, Fikri sabit görüşlerinin önündeki gerçekleri görmeme alışkanlıklarını, üstüne basa ,basa dile getirirken, Ülkemizin Yıkımına da zemin hazırladıklarından habersiz olmaktadırlar. İdeolojik yolumuza örnek alacaksak,İslam Umdelerimize en uygun idare şeklinin ATATÜRK CUMHURİYETİ olduğu, Dünya İslam Alemi ülkeleri içinde sadece Türkiye Cumhuriyetinin örnek olduğunu göremeyecek  kadar kör olanlara pes yahu   denir.Emperyalistlerin burnumuzun dibindeki Fransa,İngiltere,Almanya,Hollanda Yunanistan ve öteki ülkelerdeki Sarı Yelekliler harekatıyla başlarının nasıl belaya girdiklerini  görürken, ATATÜRK ün Tekke ve Zaviyeleri kapatması yanından dökülen kırpıntıların (FETÖ BELASININ)  Ülkemizin başına sarılmasından, Kurtuluşunda Yine ATATÜRK Cumhuriyeti umdeleri ile mümkün olduğu gerçeğini görememekte bir ayrı gaflettir Seçim Sathı mailinde ATATÜRK CUMHURİYETİ feyzinden ders alamayanların, Yüce Kitabımız Kuran’ın Maun Suresinin Yedi Ayetini yüreklerine sindire, sindire  okuyup Manasına amel etmelerini, Yetimlerin gözü yaşı ve Şehitlerimizin Kanı hakkı için görmeleri temennisi ile .