Konya
°C
Yeni Meram

“MUTLU OLMANIN ZAMANI BUGÜNDÜR, YARIN DEĞİL!”

“MUTLU OLMANIN ZAMANI BUGÜNDÜR, YARIN DEĞİL!”-Erol Sunat-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
14.12.2018 00:11
13.12.2018 16:12
0
2695
ABONE OL
Mutlu olmayı, mutluluğa giden yolları neden dolaştırırız, neden dolaştırmak, zorlaştırmak, hoşumuza gider? Bizi mutluluk adına çıkmaz sokaklarda dolaştıranların maksadı ne? Mutlu olmak, mutlu yaşamak, mutluluğa ulaşmak, mutluluğa giden yolları anlatmak, kolaylaştırmak, mutluluğa bir an önce ulaştırmak neden bu kadar zor? Mutsuzluğun, umutsuzluğun mutluluğa açılan bir kapı olmadığını neden anlatmaz, bu işin erbabı kesilenler? Onlara kalırsa; Mutluluk, Kaf dağının ardında, ancak Anka kuşuyla gidilebilen bir yolculuğun sonunda ulaşılan bir mükafat! İnanın, külliyen yalan! Yaşadığımız dünyada, insanları mutlu etmek, mutluluklarına vesile olmak kadar güzel bir şey var mı? Mutluluğu çok aradıkları, çok istedikleri halde, mutlu olamayanlar, mutluluklarının önüne devamlı engeller konanlar, engellemelerle karşılaşanlar küçücük bir mutluluğu çok gördüler diye az ağlamadılar, az dövünmediler! Mutlu olmanın kitabını yazanların dahi, mutluluğun bir dünya imtihandan geçmek olduğu yönündeki anlatımlarını gerçek olarak kabullenmedik mi? Sandık ki, mutlu olmak için; Acı çekmek şart! Çile olmazsa olmaz… Ağlayıp sızlamadan, gülmek haram… Mutluluğa ise, bu yolda yürüdükten sonra, ancak yolun sonunda ulaşacağımızı düşünmekten kendimizi alamadık hep! Genel kanaat böyle oluşmuş ve oluşturulmuştu! Oysa mutluluğu o yolun hemen başında, yada az biraz gidildiğinde yakalamak mümkün olduğu halde, mutluluğu erişilmesi zor olarak anlatmak, takdim etmek, insanları yönlendirmek, insanların mutlu olmasını engellemek kime ne kazandırdı? Yaşadığımız çağın stresi, Nedeni olmayan, bulunamayan sıkıntısı, Hayatın sarsıcı, deprem misali yıkıntısı, Moral bozan, çelme takan halleri, Gülümsemeyi, gülümsetmeyi unutturan süreci, Hemen birçok insanı mutsuzluğa ve umutsuzluğa sürükledi. İnsanlar yaşama sevinci olabilecek bir şeyler aradılar. Yaşama sevinci denen o kavramdan insanları mahrum etmeye çalışan, Bu işten haz duyan, Mutluluk falancaya, filancaya haram diyen hasetler, Fesatlar, kıskançlar mutlulukların önünü kesen haramiler gibi oldular da, ne geçti ellerine? Mutlu mu oldular? Kara bahtlı, kara çalılı, kara yazılı mutluluk hikayeleri şiirlere, şarkılara, türkülere, dizilere o kadar çok ilham kaynağı oldu ki… Şairler ve yazarlar; Mutluluk kırıntısı, Mutluluğun fotoğrafı, Mutluluğa çağrı, Mutluluk özlemi, Neredesin mutluluk? Mutluluk bu kadar uzaklarda mı? Mutluluğa bir adım kaldı, Mutluluk ne zaman geleceksin? Bir ömür boyu mutlu olamadılar, Mutlu olmak, bir başka bahara kaldı! Benzeri neler yazmadılar ki… Mutluluğa giden yolları anlatanlar, tarif edenler, mutluluğu en sonra, en sonunda varılacak mutlu bir son olarak, niye sona saklarlar, sona bırakırlar, anlayan var mı? Mutluluk her zaman yolun sonunda olsaydı, o yola düşen ya yolun sonuna varamaz, yada vardığında mutluluk oradan gitmiş olurdu. Bizlere anlatılan mutluluk hikayeleri, mutluluğun bizi hasretle, dört gözle beklediği anlatımlarla bezenmekten kendini alamadı. İstisnasız hepimiz mutluluğu ve mutlulukları hak eden insanlarız. Mutluluk denen kavram, mutluluk simsarlarının, karamsarların, hasis ve kıskançların söylediklerinin aksine uzağımızda değil, hemen yanı başımızda… Bakmasını, görmesini, hissetmesini bilene, kalbinin sesine kulak verene, kalbini dinleyene mutluluk bir adım mesafeden uzak değil! Mutluluk, mutluluğa giden yolun üzerinde, gör beni, bul beni, fark et beni, uzaklarda arama beni denebilecek bir yerlerde… Yolun sonuna kadar gitmeye, yolun sonu görünüyor türküleri söylemeye gerek dahi yok. Mutlu olmayı samimi olarak ne kadar istiyorsunuz sorusunun cevabını vicdanen verin yeter! Mutluluğun sizi beklediği durakları, istasyonları görmezden gelmemek çok önemli! Mutluluk için yarını ve yarınları beklemeye gerek yok! İnanın ki, mutlu olmanın zamanı yarın değil, hemen bugün! Hz. Mevlana diyor ki, “ Mutluluk, gidilen yolun üzerindedir, yolun sonunda değil. Yolun sonunda olsa, ona varıldığında yol bitmiş ve vakit de geçmiş olurdu. Mutlu olmanın zamanı ise bugündür, yarın değil.”
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.