MANZARA-İ UMUMİYE BOZUK MU?

Hani şu fısıltı gazetesi var ya; kulaklarımıza olumsuzlukları fısıldadığı içindir ki huzursuzuz, enflasyon iki haneli tefe şu, küfe bu, dolar uçtu, altın fırladı, söylemleri başımızı döndürmekte, huzurumuzu bozup dağıtmaktadır Bir gerçek vardır ki, bilhassa dar gelirlinin pahalılığa yenik düşen getirisi giderleri karşılamakta yetersiz kaldığı gerçeği gözle görülüp elle tutulmaktadır. Hani şüuyu vukuundan beterdir derler ya, işte beter bir gerçek olarak görüntümüzde sergilenmektedir. Monarşinin, oligarşinin, demokrasinin ince ayarları çok büyük maharetle yapılmak ister. Biz bu ayarları çok partili hayata girdiğimizden bu yana yapamadık, yapamıyoruz. 623 yıllık köhnemiş Osmanlı silinip yok olurken, dirilişle birlikte Türkiye Cumhuriyetinin laiklik felsefesi ile özleşmesinden doğan bir mucize siyasi varlığımızın temeline sömel ve binasına temel, kolon, kiriş, duvar ve çatı olurken, bu muhteşem binayı yıkmak isteyen karanlık güçler gündemimizde. Okyanusun ötesindeki Amerika stratejik ortak değil akılsız bir düşman olarak salyasını akıtmakta, Yunanistan kapı komşumuz olarak varlığımızı dinamitleyen bir hayırsız komşu. Sınırlarımızın çevresindeki Irak, Suriye ve İran’ın hali malum. Güney Kıbrıs olmayacak hayallerin içinde Türkiye Cumhuriyetini tacizde yarışıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı’nın şunundan bunundan değil, Cumhuriyet mucizesinden ilham alıp düşmanlarına Osmanlı tokadı değil Çanakkale, Sakarya, Dumlupınar ve Büyük Taarruz tokadı ile zaferlerimizi gösterdiğimiz zaman, o tokadın acıları içlerinden çıkmadığı içindir ki ders alırlar. Osmanlı tokadı hasta adamdan geldiği içindir ki onlar için bir kıymeti harbiyesi yoktur. Ama, Türkiye Cumhuriyeti İstiklal Savaşının en acımasız şartlarının içinden dirilip çıkarken kendi öz kaynakları ile asırlar boyu bir ihmalin ezici gerçeği içinden,müstevlileri şaşırtacak bir diriliş mucizesini yaratmıştır. Bu mucizenin tapuları Türkiye Cumhuriyeti ile tüm dünyanın göz bebeğine sokulmuş o müstevlilerin çelmeleri karşısında mevcudiyetimizdeki gücün asil kanlarının damarlarımızda mevcut olduğu görülmektedir. Ulusal basına yansıdı, Venezuella adındaki bir devlet zengin petrol kaynaklarına rağmen siyasi rejimlerinin temeli çürük olduğundan ekonomisinin dizginleri kopmuş, başı bos bir geminin savrulup batmasına ramak kalınmıştır. Bu batmanın acı akıbeti içinde dolar l milyon Venezuella parasına, enflasyon 5 haneli rakamlara. Küçülme yüzde 15, ülkeyi terk edenler nüfusun yüzde 10’una, ticareti bırakın iş yerlerini okul ve hastanelerinin dahi kapanmasına, mülteci sayısı bir milyon. General sayısı bini aşkın. Her aklına esen apoletlerine bir yıldız takmış general olmuş. Yiyecek, içecek, fiyatları baş döndüren boyutta. Velhasıl bir devlet çökmüş tamir değil tadille zor temizlenir. Hele bizim gibi dört tarafı düşmanla çevrili ise lokmalara bölünüp yutulması kaçınılmaz. Yüce Rabbimize hamd-ı senalar olsun ki Cumhuriyetimizin özünde Atatürk İlke ve inkılapları vardır. Bu müstesna değerimizle Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar olacak, atalarımızım kanıyla sulanmış bu topraklara düşmanın namahrem eli değmeyecektir Cumhuriyetimiz 90 yıldan bu yana ayakta ve ebediyete kadar da ayakta kalacaktır. ALTINYURT ve YAŞAR AİLELERİ EVLATLARININ MÜRÜVETİNİ GÖRDÜLER Merhume kardeşim Ayşana’nın ve eşi Halil’in değerli evlatları Mehmet Yaşar ve Ayşe Hanımın keza evlatları Halil ile Sevgi yuvalarını kurdular. Altınyurt ve Yaşar ailelerini içtenlikle kutlar gençlere yaşama sevinci dolu nice yıllarda esenlikler ve sağlıklı günler dileriz.