Konya
°C
Yeni Meram
30.12.2014 10:15

Can güvenliğimiz yok

A+
A-
30.12.2014 10:15
30.12.2014 02:02
0
6266
ABONE OL
Başta Mahalle Muhtarı Hüseyin Taşkıran olmak üzere, tüm mahalle sakinleri “Can güvenliğimiz kalmadı” diyorlar.  Önlem alınması için birilerinin ölmesi mi gerekiyor... Ilıcapınar halkı, üç yıldır, “diken üstünde”yaşadıklarını ifade ederlerken, en önemli sorunlarının can ve mal güvenliği olduğunu özellikle vurguluyorlar.  Mahallenin çok yakınındaki taş ocağının dinamitle patlatılması, deyim yerindeyse mahalleye “taş yağdırıyor.” Mahalleli yakın zamanda yaşadıkları son patlamanın, sabırlarını taşıran son damla olduğunu belirtiyorlar.  Mahalle halkı, yaşadıkları o anı şöyle anlatıyorlar: “Hepimiz Cuma namazını kılıyorduk. Patlama o anda yaşandı. 5 şiddetindeki depremi andıran bir sarsıntıyla irkildik. Artık çocuklarımız okula giderken korkuyla yürüyor, biz de camiye, kahvehaneye giderken korkuyla yürüyoruz. “BİRİLERİNİN ÖLMESİ Mİ GEREKİR?” Mahallede, patlamayla birlikte çevreye dağılan taşlar nedeniyle 11 ev zarar görmüş durumda. Sakinler, “Manevi hasarımız zaten çok büyük ama maddi hasarımızı da görüyorsunuz, kim karşılayacak? Evlerimizin çatısı çöktü, kimimizin evinde eşyalar kullanılamaz hale geldi. Çatılarımızda delikler oluştu, çoğumuzun yaptırmaya imkânı yok, delik yerleri bezlerle kapatıyoruz. Kaldırımlarımız yarıldı, yolda yürümek bile çok zor. Yağmur yağınca çaresiz kalıyoruz. Çünkü çatılarımızdaki deliklerden sular evimizin içine akıyor. Sorunu leğenlerle çözmeye çalışıyoruz ama ne zamana kadar böyle olur bilinmez. Biz çözüm istiyoruz, çözüm için aramızdan birinin ölmesi mi gerekir?” şeklinde konuşarak kaygılarını dile getiriyor. mahalleye-tas-yagiyor-7 “CAN GÜVENLİĞİMİZ KALMADI” Mahalle halkından İsa Akbınar, ormanların büyük bir bölümünün yok edildiğini, bununla sınırlı kalınmadığını başlarına her gün taş yağdığını belirtti. Emniyet Müdürlüğü’ne gittiklerini ancak patlamaların durdurulmadığını belirten Akbınar, “Can güvenliğimiz kalmadı. Yetkililerden önlem almalarını istiyoruz. Buradaki çalışmalar yaklaşık 3 yıl önce başladı. Evlerimizde çatlaklar oluştu. Taşlar, 4 – 5 şiddetinde deprem etkisi oluşturuyor. Biz bu depremi günde en az iki kez yaşıyoruz. Evlerimizde huzursuz oluyoruz. Kaymakamlığa ulaşamadık. Cuma günü meydana gelen patlamada evlerin çatısı çöktü. İlgili makamlara müracaatlarımızı yaptık. Başbakanlığa yazı yazdık. Şirket yetkilileri “elimiz bir şeye ermez, DSİ ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı bize bu yetkiyi verdi” diyorlar. Yerleşim yerine bu kadar yakın bir mesafede dinamit patlatılması normal değil” şeklinde konuştu. mahalleye-tas-yagiyor-3 EVLERİN ÇATISI ÇÖKTÜ Düşen taşlar nedeniyle Ergül Uyan’ın evinin çatısı çökmüş ve odaları ile eşyaları kullanılamaz hale gelmiş. Komşuları eşya yardımında bulunmuş. Su sızıntısı nedeniyle odalarının hepsine leğen koymuş. Eve, soba büyüklüğünde iki tane taş düştüğünü ifade eden Uyan, evinin her tarafının aktığını, çatıdaki ağaçların hepsinin kırıldığını söyledi. Bugüne kadar yetkililerin ilgilenmediğini anlatan Uyan, “Tedirgin bir şekilde yaşıyoruz, can güvenliğimiz yok. Bir an önce çözüm bulmalarını istiyoruz. Orman diye bir şey kalmadı. 10 binden fazla ağaç kesildi. Ağaçlar en az 100 yıllıktı” dedi. “GECELERİ KORKARAK YATIYORUM” 80 yaşındaki Eşşe Taşkıran, eşi Ahmet Taşkıran’ı bir yıl önce kaybetmiş. Yalnız yaşayan Taşkıran, yaşadığı korkuyu sözcüklere dökerken gözyaşlarına boğuluyor. Taşkıran; “Cuma günü namaz kılarken sarsıntı oldu, yine de namazımı bozmadım. Çatının zarar gördüğünü de mahalle halkından duydum. Çatı yapılmadan yağmur başladı, sızıntı oldu. Son patlamadan sonra polis geldi, ‘evden çıkma’ dedi.  Tansiyon hastasıyım. Geceleri korkarak yatıyorum” şeklinde konuştu. mahalleye-tas-yagiyor-4 BAKANLIK YETKİYİ NASIL VERDİ? Ilıcapınar Mahalle Muhtarı Hüseyin Taşkıran da bölgedeki inşaat çalışmalarının yaklaşık 3 yıl önce başladığını, bu çalışmaların mahalle halkını mağdur ettiğini söyledi. Şikâyetlerini ilgili makamlara bildirdiklerini ancak gerekli önlemlerin alınmadığını belirten Taşkıran, geçmişte küçük çaplı patlatmaların olduğunu ancak halkın iyi niyetli olduğu için bunların dillendirilmediğini kaydetti. Son olarak bu haftaki patlatmaların halkın nabzını yükselttiğini, Cuma günü meydana gelen patlamada mahalleye çok büyük ebatlarda taşların düştüğünü dile getiren Taşkıran, taşların, halkın can ve mal güvenliğini tehdit ettiğini vurguladı. Taşkıran, “Mahalle muhtarı olarak ailemi ve halkımı korumak zorundayım. Çevre ve Orman Bakanlığı’na sormak istiyorum. Yerleşim alanına 200 metre uzaklıktaki bir bölgeye nasıl taş ocağı yetkisi verildi? Patlamalara niye göz yumuluyor? Baraj gövdesinin taş ihtiyacını karşılamak için sürekli patlatma yapılıyor. Günde iki üç kez oluyor. Bunlar ciddi sarsıntılara neden oluyor. Evlerin eski yapı olması nedeniyle de bu sarsıntının onarımı mümkün değil” ifadelerini kullandı. mahalleye-tas-yagiyor-6 BİRİLERİNİN ÖLMESİ Mİ LAZIM? İlgili makamlardan, “Devlet işi, bu süreç yaşanacak” cevabını aldığını dile getiren Hüseyin Taşkıran, devlet işi yapılırken mahalle halkının göz ardı edilmesinin hiçbir mantığının olmadığını, insan hayatının tehlikeye atılmaması gerektiği kaydetti. Taşkıran, “Tedbirlerin alındığını söylediler ancak hiçbir önlem alınmadı. Sürekli korkuyla yaşıyoruz. Çatıyı delip eve düşen taşlar var. Can kaybından sonra mı önlem alınacak? Günlük iki kez 4 - 5 şiddetinde depremi yaşıyoruz ve bu iki yıldır devam ediyor. Şu ana kadar can kaybı ya da yaralanma olmadı. Şirketin üst makamlarına ulaşamıyoruz. Mahallenin zararı çok büyük. Cuma günü meydana gelen patlamada 11 ev hasar gördü. Sarsıntılardan dolayı evlerde çatlama meydana geldi. Mahkeme, istimlâk sahası dışında olduğu için çatısı çöken evin maddi hasarının bin 700 lira olduğuna karar verdi. Bu, hasarı karşılayabilecek bir miktar değil. Zarar gören çatılar için çinko gönderiyorlar. Başka bir bölgede de taş ocağı var ancak ocak buraya kuruldu” şeklinde konuştu. mahalleye-tas-yagiyor-5 BİNLERCE AĞAÇ YOK EDİLDİ Taşkıran, “Bu bölgeye taş ocağı yetkisini verirken Orman ve Su İşleri Bakanlığı, orman tahribatını göz önünde bulundurmadı mı? Binlerce ağaç kesildi, özellikle ardıç ağacı. Biz bu ağaçlara yıllardır gözümüz gibi bakıyoruz. Patlamalardan dolayı çocuklar okula, vatandaşlar da camiye giderken korkuyla gidiyor. Düşen taşlar camide de tahribata neden oldu. Cuma günü olan patlama namaz vaktinde yaşandı. Bahçe sulamasında kullanılan su kaynağımız, taş ocağından dolayı yaz döneminde kuruyor. Çalışmaların 3 ay içerisinde biteceği söylendi. Ocağın kaldırılıp, devlete ekstra bir maliyet çıkmasını istemiyoruz; ama taş ihtiyacının  mahalleye uzak bir taş ocağından temin edilmesini yetkililerden istiyoruz." dedi. 09.12.2015’TE TAMAMLANACAK Konya Ovası Projesi’nin önemli ayaklarından biri olan Afşar Hadimi Barajının inşasına 18.05.2012’de başlandı. Barajın bin 300 takvim günü olarak belirlenen yapım süresi 09.12.2015’te tamamlanacak. Barajın tamamlanması ile 27 bin 417 hektarlık tarım arazisinin sulanması ve Konya il merkezinin su ihtiyacının karşılanması hedefleniyor. Göksu nehrinin ana kollarından biri olan Ilıcapınar deresi üzerine inşa edilen Afşar Hadimi Barajı’nın proje alanı, Konya il merkezinin 146 km güneyinde ve Taşkent ilçesi Afşar mahallesi sınırlarında yer alıyor. Afşar Barajında toplanan sular, derivasyon kanalı ve Hadimî Tüneli ile Göksu nehri üzerinde yapılan Bağbaşı barajına verilecek, buradan da Mavi Tünel aracılığıyla Konya kapalı havzasına aktarılacak. Baraj, yaklaşık 106 milyon 65 bin TL’ye mal olacak. HABER: ADEM SERİN
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.