KONYA VEFASI

Konya seçmeni, çok partili sisteme geçilen 1950 yılından bu yana, gönül verdiği, desteklediği partilere sonuna kadar vefa gösteren bir seçmen profili çiziyor. Bu profiliyle istisnai şehirlerden biri olma özelliğini taşıması ne kadar fark edildi, ne kadar takdir gördü bilemiyorum! 27 Mayıs 1960 ve 12 Eylül 1980 darbeleri haricinde, geri adım atmasını, geri çekilmesini, vazgeçmesini tarih yazmadı! Rahmetli Celal Bayar ve rahmetli Adnan Menderes’in liderliğini yaptığı Demokrat Partiye tam destek vermiş Konya… Rahmetli İsmet İnönü ve sonrasında rahmetli Bülent Ecevit’in liderlik yaptığı Cumhuriyet Halk Partisine ve Demokratik Sol Partiye destek olmuş… Rahmetli Süleyman Demirel’in Adalet Partisine, 12 Eylül sonrasında kurduğu Doğruyol Partisine destek olmaktan mutluluk duymuş. Rahmetli Turgut Özal’ın Anavatan Partisine destek vermekten çekinmemiş... Recep Tayyip Erdoğan’ın Ak Partisine, ülke çapında en yüksek oy desteğini neredeyse her seçimde tekrarlamış. Rahmetli Alpaslan Türkeş’in kurduğu, daha sonra Devlet Bahçeli’nin liderliğini yaptığı Milliyetçi Hareket Partisine 1999 seçimlerinde 5 Milletvekili desteği vermiş. Bağımsız dahil, hemen bir çok siyasi partiye birer ikişer Milletvekili kazandıran desteklerde de bulunmuş. Mahalli İdare seçimlerinde, siyasi partilerin adaylarına ilçelerde ve beldelerde başkanlıklar kazandırmış. Konya seçmeni, Anadolu’nun kaybolmayan, unutulmayan, gönüllere kazınmış o güzel ve anlamlı vefasını devam ettiriyor. Kantarın topuzu kaçmadı mı, diye sorulan dönemlerde bile, haklı olanın bu ovanın, bu coğrafyanın seçmeni olduğu ortaya çıkıyor. Konya, anlatılmaz yaşanır bir vefa duygusuna sahip. Bu vefa, bu şehre Selçukludan emanet! Başkent olma vasfından emanet! Kılıçaslanlar şehri olmaktan emanet! Manevi postlarını bu şehre sermiş gönül erlerinden emanet!   ***** Konya seçmeni tam 69 yıldır; sevdiği, inandığı, güvendiği, gönül verdiği liderleri birden bire ortada bırakan, akşamdan sabaha vazgeçen bir yol izlemekten imtina eden bir yapıya sahip. Bunun adına verilebilecek en doğru cevap, vefadan başka bir şey değil. Bunun adına, ister Konya vefası deyin. İster, Konya’nın vefası, ister Konyalının vefası! Ne derseniz deyin; Bütün temenniler, Bütün konuşmalar, Bütün anlatımlar, Bütün yorumlar, Ve Konya’da bütün yollar tek bir yere çıkar! Vefaya… Konya, karşılıksız vefa gösteren şehirlerin belki de en başında. Sevdiğini tam sevenlerden! İyi hoş amma… Göstermiş olduğu bu vefanın karşılığını aldı mı? Ne kadarını aldı?  Alması gerekenler neden hep gecikerek, ertelenerek, ötelenerek alındı? Konya, göstermiş olduğu vefanın karşılığını hiç beklemedi. Beni görürler, beni duyarlar, beni tanıyor ve biliyorlar diyerek sessizce bekledi!   69 yıldır, her gelen Konya’yı biliyoruz dedi, unutmadık dedi, unutmayacağız dedi, çünkü Konya’yı çok seviyoruz dedi! Bu sevgiye karşılık olarak, Konya sandıkları ağzına kadar destek oylarıyla doldurmadı mı? Halk arasında kuru kuruya sevmek anlamına da gelen sözlerin karşılığını hep beklemekle alan bir şehir gerçeğiyle karşı karşıya oldu Konya! Bir Mavi Tünel için bir asırdan fazla bekledi! Hızlı Tren 30 yılın hayaliydi. Akdeniz’e inmek, Antalya’ya ulaşma hayali, rahmetli Başbakan Adnan Menderes ve rahmetli Konya Demokrat Parti Milletvekili Kemal Ataman’ın 65 yıl öncesine dayanan hayali değil miydi? Hayallerine kavuşması, beklemekle özdeşleşen bir vefa şehri Konya!  Her sabah nasıl taze bir başlangıçsa, her seçim de, ülkemiz ve şehrimiz için yeni ve taze bir başlangıç olarak değerlendirilmeli ve kabul edilmeli.   ***** Konya bir vefa şehri olduğunu yine gösterdi sevgili okurlar! Bundan sonra vefa gösterme sırası, vefa gösterilen söz verenlerde ve vefa gösterilen bu şehrin evlatlarında. Büyüklerimizde… Başkanlarımızda… Siyasilerimizde… Basınımızda… Sivil Toplum Kuruluşlarımızda… Kanaat önderlerimizde… Ve biz bu şehirde yaşayanların tamamında… Bugüne kadar gerçekleşemeyen, sözde kalan, karelerin dışına çıkamayan, dil ucuyla birlikten ve beraberlikten bahseden bir sloganımız vardı! “Birlikte Konya’yız!” Gelin, bu yeni döneme, sevgiyle, kardeşlikle, hoşgörüyle, sen-ben demeden, sizden-bizden demeden; Bu sloganı tam anlamıyla gerçekleştiren, olacaksa böyle olacak, böyle olmalı dedirten, bu şehre Türkiye Kupası gibi bir kupa kazandıran, Avrupa’da gururumuz olan, Konyaspor’umuzu; şehir olarak örnek almakla başlayım.