“Konya geleceğin parlayan yıldızı”

İmalat Sanayi’nin Türkiye ekonomisi anlamında sizin için önemi nedir? Genelden Özele Gidelim. Konya için de soracağım ama öncelikle Türkiye için? Çok doğru bir soru sordunuz. Ülkelerin gücü ekonomilerinden geliyor artık. Ekonomisi güçlü olan ülkeler dünyada siyasi alanda da sözü dinlenen, itibar edilen ve dikkate alınan ülkeler, dolayısıyla dünyada eğer bir iddianız olacaksa önce ekonomik olarak güçlü olacaksınız. Ekonomik olarak güçlü olmanın birkaç tane yolu var. Bunlardan biri üretim kabiliyetinizle, imalat sanayinizle güçlü olabilirsiniz, ikincisi hizmetler sektörüyle turizmle güçlü olabilirsiniz, bir üçüncüsü finans gücünüzle ve finans merkezi hüviyetinizle güçlü olabilirsiniz. Ancak dünyada yaşanan son global kriz bize gösterdi ki, bunu Sanayi Bakanımızın son Konya ziyaretinde kendi cümleleriyle aktarayım: “İmalat sanayinin ve üretimin önemini artık Sağır Sultan anladı ve öğrendi, dolayısıyla dünya yüzünde kalıcı istikrar, dünyada ülkelerin ve ekonomilerin kalıcı gücü üretim kabiliyetinden ve imalat sanayinden geliyor.” Avrupa’nın yaşadığı son dönem krizine bakarsak Almanya’yı diğer Avrupa ülkelerinden ayrıştıran en pozitif yönünün üretim kabiliyeti ve üretim gücü olduğunu görürsünüz. Ve bir de gelecekte ülkemizi, üretim gücüyle üretim kabiliyetiyle anılan ve üretim gücüyle önde olan bir yere taşımamız gerekiyor. Ben bunu söylerken diğer hizmetler sektörünü kesinle göz ardı edelim kesinlikle dikkate almayalım demiyorum. Geleceğin Türkiye’sinde Anadolu’yu üretim merkezi, İstanbul’u finans merkezi, Akdeniz’i sahil bandımızı turizm merkezi yine Konya’yı üretim merkezinin yanı sıra kültür ve turizm merkezi, Kapadokya’yı yine kültür ve turizm merkezi, Doğu ve Güneydoğu’daki yine tarihi ve kültürel alanlarımızı tarih ve kültür merkezi kılabiliriz. Bunların hiçbiri sanayileşmemize engel değil. Bunların hepsini aynı şekilde kucaklayıp, kavrayıp geleceğe taşırken bir üretim kabiliyetimizi, bir sanayi yapımızı yüksek teknolojili ürünler üreten bir sanayiyle güçlendirerek geleceğe taşıyamazsak, diğer sektörlerin kriz dönemlerinde zeminlerinin çok kaygan olduğunu ve bu kaygan zeminde ülkelerin kolayca zora girebildiğini gördük. Ancak üretiminiz ve sanayi yapınız güçlüyse bu krizler sizi diğer ülkeleri etkilediği oranda etkilemiyor. Dolayısıyla bizim hem üretim sektörümüzü hem turizm alanındaki gücümüzü hem finans gücümüzü geliştirirken merkeze, odağa mutlaka imalat sanayini ve sanayi üretimini koymamız lazım. Bunu merkeze koyduğunuz takdirde gelecekte çok daha kalıcı istikrarı yakalamış bir ülke inşa edebiliriz diye düşünüyorum.  Konya için soralım. Konya ekonomisi anlamında imalat sanayinin yeri ve stratejik önemi nedir? Konya çok doğru bir yolda ilerliyor. Bununla iftihar ediyorum, mutlu oluyorum, bununla gurur duyuyorum. Şu anda Konya’da çok genç ve dinamik bir sanayimiz var. 4. Genişleme Bölgesi’nde 105 sanayi parselinin tahsisini yaparken noter huzurunda kura çekerek tahsis ettik. Bu şu anlama geliyor, bizden talep edilen arsaları, tahsis edilecek alanları yeterince üretemediğimiz için talebi karşılayamadık. Ancak Noter huzurunda kura çekerek o 105 parseli tahsis edebildik. Konya’da girişimci ruh ve yatırım iştahı şu anda çok emniyet verici bir seviyede. Konya bu yatırım iştahını kaybetmeden bizim çözüm üretebilmemiz gerekiyor ve hızla sanayicimize arsa üretip, yatırım yapacak insanlarımıza tahsis yapabilmemiz gerekiyor. Bu konuda yoğun çalışmalarımız var. Bu, Konya’nın ifade etmem gereken bir yanı. İkinci yönü, Konya sanayisinde şu anda çok mozaikli bir sanayi yapımız var, bu da çok sağlıklı bir yapı. Yani Konya diğer emsal illerimize göre, bir sektörle ön plana çıkmış değil, tüm sektörleriyle yükselişini sürdüren bir şehir. Konya’da eşit sektörde üretim yapan iddialı yükselişimizi sürdürüyoruz. Konya’nın ihracatına baktığımız zaman üç sektörü oluşturan ihracat sıralamamız şöyle: İhracatta 1. sırada makine ve aksamları grubu yer alıyor. 2. sırada otomotiv sektörü, otomotiv yan sanayi sektörü yer alıyor. 3. sırada demir ve demir dışı metaller sektörü yer alıyor. Şimdi bu 3 sektöre dikkat ederseniz, metal ağırlıklı ve metal merkezli sektörler. Bu Konya’nın sanayi yapısının çok nitelikli bir sanayi yapısı olduğunu ifade ediyor. Ayrıca yine Konya’nın toplam ihracatının içindeki sanayi mamullerinin payı %67.  Bu, Konya için çok iyi bir oran ve bu yapısı az önce saydığım ağırlıklı sektörlerin sanayi üretimi sektörlerinden kaynaklandığını gösteriyor. Dolayısıyla Konya bu gelişimini, ivmesini kaybetmeden sürdürüp orta ve yüksek teknolojili üretime dönüşümü de sağlıklı olarak yakalar ve bunu gerçekleştirebilirse, Konya’nın, Anadolu’nun üretim merkezi olmasının önünde hiçbir engel yok. Konya’nın avantajları ve dezavantajları hakkında ne söylersiniz? Konya yatırım kriterleri bakımından da standartlarını hızla yükselten bir şehir. Son zamanlarda uluslararası firmaların Konya’yı yatırım merkezi olarak seçmesi tesadüf değil. Bu, Konya’nın yatırım kriterleri bakımından da artık yükselişinin ve geldiği seviyenin bir ifadesi diyebiliriz. Konya üniversiteleri ile, huzurlu ve yaşanabilir bir kent olma özelliği ile, yine şehrin yaşanabilirliğini bozmadan sanayileşmesini çok sağlıklı olarak sürdürebildiği kaliteli bir altyapıya sahip olan Organize Sanayi Bölgesi ile ve şuanda görev yapan yöneticilerinin çok sağlıklı ve iş bilir koordinasyonu ile, çok büyük avantajlar sunuyor. Tek dezavantajımızın lojistik olduğunu düşünüyorum. Limanlara ulaşım dezavantajımızı da şu anda Konya-Karaman-Mersin hızlandırılmış demiryolu projesi ile çok kısa bir süre içerisinde aşmış olacağız inşallah. Bundan sonra artık Konya, Marmara Havzası’nın en ciddi alternatifidir, hatta belki tek alternatifidir. Ve Konya sıkışan Marmara Havzası’nın ve İstanbul odaklı üretim yapan firmaların yatırım yapabilecekleri en doğru yatırım alanıdır. Bu özelliğini de son yatırımlarla ortaya koymuş bir şehirdir ve geleceğin yıldız şehri, geleceğin parlayan yıldızıdır. Bu konuda hiçbir tereddüdümüz yok.   Yabancı yatırımcılar sık sık Konya’ya ziyarette bulunuyor. Konya’nın ve imalatçı firmaların bu ziyaretlerle önleri açılabilir. Konaklama ve sosyal faaliyetler anlamında yabancı yatırımcılara Konya’yı daha cazip hale getirebilmek için Bakanlıkların ve Yerel Yönetimlerin ne gibi katkıları oluyor? Konya aslında otel kapasitesini gittikçe arttırıyor. Birçok yeni ve ciddi otel yatırımları var. Benim şu anda düşündüğümde aklıma gelen ve hızla yükselen 3-4 tane otel yatırımı var. Aydın Otel başladı, İbis Nova Otel inşaatını bitirmek üzere. Bu anlamda başka yatırımların olduğunu da biliyoruz. Otel ve yatak kapasitemizi hızla arttırıyoruz, ama daha da arttırmamız gerek. Bu konuda belediyeye müracaatların olduğunu da duyuyorum, yatırımcıların araştırma geliştirme içinde olduklarını biliyorum. Burada aslında çok fazla kültürel ve tarihi mekân var, bunları bir parça pazarlamayla ilgili aktif olamıyoruz. Ortaya biraz daha aktif olmayla ilgili çalışmalar koymamız gerekiyor. 2016 yılında Konya, Kudüs’ten sonra İslami kentler içinde, İslam Kültür Başkenti ilan ediliyor. 2015 için Kudüs, 2016 için Konya. Bu tür aktiviteler Konya’nın biraz daha bilinirliğini ve tanınırlığını artırıyor. Bununla alakalı yine Konya Valiliği ile Konya Büyükşehir Belediyesi ile birlikte çalışmalar yürütüyoruz. Geçtiğimiz günlerde TÜRSAB’ın genel kurulu Konya’da yapıldı. Türkiye’den 360 küsür Turizm İşletmesinin CEO’su Konya’daydı ve turizm işletmesi sahiplerine Konya tanıtıldı. Bu tür faaliyetlerin sürdürülmesi gerekiyor. Biliyorsunuz Şeb-i Arus Konya’nın tanıtımı için tek başına bir marka. Son yıllarda Şeb-i Arus törenleriyle ilgili farklı illerde farklı programlar ortaya çıkmaya başladı. Bunları kabul etmiyoruz reddediyoruz. Hz. Mevlana Konya’ya meftundu. Bu tür programlar ancak Konya’da yapılması gerekiyor. Bu tür uygulamalara bir yaptırım getirilmesi gerekiyor. Dolayısıyla Konya şöyle özetlenebilir. Büyükşehir diye anılan şehirlerin bir insana sunduğu imkânların yüzde 90’ını sunan bir şehir; Yine büyükşehir diye anılan şehirlerin yaşattığı stresi kesinlikle yaşatmayan bir şehir. Ama geliştirmemiz gerek.  Makine Tanıtım Grubu’nun Türk Makinelerinin ve makine üreticilerinin prestijini artırma yolundaki çalışmalarını nasıl değerlendirirsiniz? Bu tanıtım çalışmaları elbette çok kıymetli.  Ben takdirle karşılıyorum. Esasen tüm sektörlerimizin dünya pazarlarında daha etkin tanıtılması gerekiyor. Makine sektöründe yapılan tanıtıma biraz daha özelden bakacak olursak, aslında stratejik buluyorum. Çünkü makine tüm dünyada sanayinin bel kemiğini oluşturur. Rekabetçi, güçlü bir sanayi alt yapısı oluşturmanın yolu, makine imalat sanayinden geçer. Şehrimizin de en güçlü olduğu sektörlerden birisidir bu sektör. Bu güç, Konya’nın avantajıdır. Zira, odamızın Meclis Başkan Yardımcısı Sevda Kayhan Yılmaz Hanım, Makine İmalatçıları Birliği’nin Başkanı, Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği’nin de Yönetim Kurulu Üyesidir. Bu kurumlarla bizim de güçlü işbirliklerimiz var. Örneğin, Kasım ayında Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği ile bir konferans düzenledik. Almanya’dan çok sayıda misafirimizin katıldığı bu konferansta Almanya ile dış ticaret, pazarlama, yatırım, teknoloji gibi alanlarda nasıl daha çok işbirliği yapabiliriz gibi konuları konuştuk.   Konya’da otomotiv sektörüne mi yoksa tarım makineleri sektörüne mi daha çok önem veriliyor? Şimdi bu iki sektör de bizim için çok önemli. Otomotiv yan sanayi sektörü, ihracatımızda ikinci sırada yer alan, en iddialı olduğumuz sektörlerden biri. Tarım makineleri sektörü de, makine ve aksamları sektörü içinde en güçlü olduğumuz yanlarımızdan biri. Türkiye’nin tarım makineleri ihracatının yüzde 65’ini Konya yapıyor. Biz de Konya Sanayi Odası olarak, bu iki sektörde de kümelenme projesi yürütüyoruz. Firmalarımızın ortak akılla hareket ederek, rekabet güçlerini artırabilmeleri için kümelenmeyi önemsiyoruz. Otomotiv Yan Sanayi İş Kümesi ve Tarım Makineleri kümelenmesinin yanı sıra, döküm ve ayakkabı sektörlerinde de kümelenme çalışmalarımız başarıyla devam ediyor.   Konya sanayisi için ihracatı artırmaya yönelik uygulamalarınız var mı? Varsa bu uygulamalar neler? Elbette, biz her zaman ihracat odaklı bir bakış açısı ortaya koyuyoruz. Çünkü, ülkenin de bizim de 2023 hedeflerimiz ihracat odaklı. Şimdi bakın, dünya artık öylesine global bir hale geldi ki; sadece ‘kendi tüketeceğim kadar üretim’ devri kapandı. Dünya için üretmeliyiz, zaten öyle de yapıyoruz. Şu anda Konya, 186 ülkeye ihracat yapıyor. Biz de Konya Sanayi Odası olarak, ihracata yönelik eğitim, konferans ve danışmanlık hizmetlerinin yanı sıra, sık sık KOSGEB destekli yurtdışı gezileri organize ediyoruz. Son olarak sanayicilerimiz İtalya’da düzenlenen EIMA 2014 Tarım Makineleri Fuarı’na katıldılar. Tabii Ticaret Odamız ve Borsamız da yapıyor bu tür organizasyonları. Yine Ticaret Odamızla birlikte Ekonomi Bakanlığı destekli hedef pazar araştırması başlatıyoruz. 9 sektörün dünyadaki pazar yoğunluğunun inceleneceği bir pazar araştırması yapılacak. Bu çalışmanın da ihracatımıza yeni kazanımlar katacağına inanıyorum. İşte bunların hepsini topladığımızda ortaya bir değer çıkıyor. Bu değerin katkılarından dolayı, bu yıl yakın coğrafyamızdaki sorunlara, dünyada etkisini devam ettiren küresel krize rağmen ihracatımızı Türkiye ortalamasının 2.5 kat üzerinde artırmayı başardık. Elbette burada sanayicilerimize, şehir olarak şükran borçluyuz. Konya’nın asıl kahramanları üreten, istihdam sağlayan, ihracat yapan sanayicilerdir, fabrikalarda alın teri döken çalışan kardeşlerimizdir.

“Geleceğin Konya’sını inşa ediyoruz”

HABER: MERVE AKIN