Konya çiftçisi endişeli

Türkiye’nin tahıl ambarı ve tarımın başkenti olarak bilinen Konya Ovası için 2013 ve 2014 yılları çok da verimli geçmemişti. Yağışlar, beklentilerin altında gerçekleşmiş, kuraklık sadece ekinleri değil, umutları da soldurmuştu. Yer altı ve yer üstü su kaynaklarında düşüş yaşanmış, baraj ve göllerdeki doluluk oranı önemli ölçüde azalmıştı. Bu yılsa durum biraz farklıydı. Sonbahar ve kış mevsimindeki yağışlar, Konya çiftçisinin yüzünü güldürmüştü. Barajlardaki doluluk oranı, kimi yerlerde yüzde 100’e yaklaştı. 2014’ün Eylül ve Ekim aylarındaki yağışlar, uzun yıllar ortalamasının oldukça üzerinde gerçekleşti. Eylül ayında 9 – 10, Ekim ayında 3 - 4  kat fazla yağış oldu.  Aralık ve Ocak aylarındaki kar yağışları da barajları, göletleri, büyük depolama tesislerinin seviyeleri önemli ölçüde yükseltti. Ancak geçtiğimiz haftalardaki kar yağışı ve don, tarımda buz gibi bir hava estirdi.   DON, KONYA ÇİFTÇİSİNİ DE VURDU Selçuklu Ziraat Odası Başkanı Nurettin Akcan, Akşehir ve Bozkır gibi ilçelerde meyveciliğin ön planda olduğunu söyledi. Yağıştan dolayı verimin artacağını ancak ekinlerin boyundan dolayı yattığını anlatan Akcan, bu durumun başağı vermeme ya da az verme gibi riskler taşıdığını kaydetti. Yağışların fazla olmasından dolayı mantar gibi bazı hastalıklar meydana geldiğini, bu konuda çiftçileri bilgilendirdiklerini ifade eden Akcan,  tahıl kadar olmasa da meyvelerde de doludan dolayı yüzde 40 civarında kayıp olduğunu vurguladı. Pancar eken bazı çiftçilerin, don olayından dolayı, tekrar yenilemek zorunda kaldığını, bunun da çiftçiye ek maliyet getirdiğini dile getiren Akcan; “Selçuklu’da pancar haricindeki ürünlerde fazla bir zarar yok, arpa ve buğday ekili alanlarda artış gözlendi, 2015’in Konya Ovası için verimli bir yıl olacağını bekliyoruz” dedi.   TARIM SİGORTASINA TALEP ARTTI Yağışlardan dolayı meraların iyi bir duruma geldiğini, dolayısıyla hayvancılıkla uğraşanların memnun olduğunu belirten Nurettin Akcan, tarım sigortası yaptıranların, don olayından zarar görmesi halinde masraflarını temin edebileceğini, tarım sigortasının geçtiğimiz dönemlerde Konya’da çok uygulanmadığını ancak zamanla talebin arttığını, çiftçilerin bu konuda dikkatli davranması gerektiğini söyledi. Odaya bağlı ekiplerin, köylerdeki çiftçileri bilgilendirdiğini, tarım sigortasının; ürün kaybında, yangında ve selde her türlü desteği verdiğini anlatan Akcan, yeni hizmet binalarında çiftçiler için satış yerleri, gübre ve ilaç konusunda stantlar olacağını kaydetti.  Akcan; “Dağlık bölgelerde yaşayanlar, arazinin küçük olmasından dolayı çiftçiliği unutma aşamasına geldi. Bunun için çiftçiye seracılığı anlatıyoruz. Başara, Sarayköy ve Yükselenköy’de seracılıkla alakalı ilk kurulumu oda tarafından inşa edeceğiz. Bu projeyle dağlık kesimde üretim tekrar başlayacak, köyden kente göçün de önüne geçilebilecek” ifadelerini kullandı.   ÇİFTÇİ FAİZ BATAĞINA GİRİYOR Bugüne kadarki yağışların memnun edici olduğunu ancak dikili olan arazilerin belli bir dönem sonra yine su isteyeceğini ifade eden Akcan; “Yağmurlar bundan sonra da devam ederse suya çok fazla ihtiyaç kalmayacak ama yağışlar kesilirse sıkıntıya girebiliriz. Su rezervleri kullanılır. Çiftçi ürettiğini doğrudan borcuna yatırıyor. Önümüzdeki yıl tekrar borçlanıyor. Bu noktada çözüm üretilmesi lazım. Çiftçi faiz batağına giriyor. Bunun önüne geçilmesi lazım. Çiftçi kazanmadan da vergi ödüyor. Konya tahıl ambarı olarak görünüyor ama ürünün değeri noktasında kriterlere girdiği zaman değeri düşük çıkıyor. Bunun nedeni de bilinçsiz ekim ve ilaçlama. Adana buğdayda birinci, Konya üç veya dördüncü sırada. Bunun nedeni kaliteli tohum kullanılmaması. Laboratuvar sonuçlarına göre hareket edilse tohumda kara geçilir. Bu konuda uzmanlardan destek alınmalı. Konya çiftçisi pazar endişesinden dolayı alternatif ürünlere yönelmiyor” dedi. Adem SERİN