KONFOR BİZİ ÇÜRÜTÜR

Yaşadığımız hayata dair düşünmek, neden, niçin, nasıl gibi sorulara cevap bulmak isteriz. Bugün içinde yaşadığımız hayat hakkında düşünmeye başladığımız zaman yolumuz kaçınılmaz olarak modernizme çıkar. Bir akım ve yaşam biçimi olarak modernizmin ortaya çıkışı 18. yüzyıldır. Genel olarak bu akımın Fransa'da ortaya çıktığı kabul edilir. Mottosu geleneğe karşı yeni olandır. Bu hâliyle kaçınılmaz olarak çatışmacı ve hegomoniktir. Bana sorarsanız tam bir gavur icadıdır.. Sürekli yeni yeni diyerek aslında dehşet verici bir tüketme arzusunu hortlamış olmaktadır ve kısa ömrünün son elli yılında insanlığı tüketim manyağı yapıp bırakmıştır. Ortaya çıktığı yıllarda şunları vaad ediyordu. • İnsanı özgürleştirmek • İnsanları daha zengin yapmak • Barışı tam olarak sağlamak • Tüm vaatlerin sonucunda insana mutluluğu getirmek. * Ayartan, kışkırtan içi boş laflar bunlar. Konumuz modernizm eleştirisi olmadığı için tek tek ele alıp inceleme gereği duymuyorum. Asıl yapmak istediğim modernizm ve bir tık ilerisi konformizmin insanlığın başına açtığı belaya dikkat çekmek. Bu konuda sözü ehline bırakmak istiyorum. Prof. Dr. Sinan Canan. Veyis Ateş ile yaptığı söyleşide şunları söylüyor; “Geleceğimiz garanti altında olsun” Bu anlayış hayatta kalmaya çalışan toplumların anlayışıdır. Survivor mood denir buna. Daha piramidin en altındayız sağ kalmaya çalışıyoruz. Bir para bulduk mu eve gömüyoruz. Niye !!! Ev bir güvence Yarını görebilmek. Öngörülebilir olmanın iyi bir şey olduğunu düşünüyoruz. Niye!! Mesai ile çalışıyoruz. Ürettiğimiz medeniyette trenin bir saati var uçağın bir saati var yemeğin bir saati var öngörülebilirlik çok hoşumuza gidiyor. Fakat bizim zihnimiz ve bedenimiz böyle çalışmıyor. Mesela her gün aynı saatte aynı şeyleri yerseniz hep aynı şeyleri yaparsanız vücudunuzda arızalar çıkmaya başlıyor. Mesela düz zeminlerde yürüyerek büyüyen AVM çocuklarında denge sistemi sorunlarına çok rastladığımızı söylemeliyim. Engebe olmadığı için sistem uyarılmıyor ve uyarılmayınca gelişmiyor. Beyin. Beyini zorlamazsanız küçülüyor. Yeni bir dil öğrenmek yeni bir enstrüman öğrenmek yeni bir yere taşınmak yanı ortam değiştirmek beyne çok iyi geliyor. Bir müşkül ve çözülmesi gereken bir sorun varsa vücut ve beyin ayılıyor. Ama çözülmesi gereken bir müşkül ve sorun yoksa çürümeye başlıyor. Tıpkı mezardaki gibi... Konfor bizi çürütür. Evet spot cümle bu KONFOR BİZ ÇÜRÜTÜR. * Bazen küçük ilhamlar geliyor, şiirimsi şeyler yazıyorum. Hoş görünüze sığınarak... * Zamanım yok hancı Akşam zeval Sonbahar zeval Zeval ufkunda bir hilal Ben bir mola vaktinde müflis Farkımız yok be hancı Sen de geceleri ağlıyorsun Han senin hanuman senin sanıyorsun Sen de yalnız ağlıyorsun Bir adımlık ömür bin adımlık arzu Ben sonsuzluk yolcusuyum Sen buralı mısın hancı Sofran baki mi Bana benziyorsun diken üstünde duruyorsun Sen de biçare ağlıyorsun