Konya
°C
Yeni Meram

İnsan sevdiklerinden vazgeçer mi?

İnsan sevdiklerinden vazgeçer mi? - Erol Sunat - Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
24.06.2016 05:03
0
7347
ABONE OL
Vazgeçmek bize ait bir tasarruf biçimi. Bizim huyumuz, alışkanlığımız. "Hiç kimse vazgeçilmez değildir" diye yaptırımlar, maddeler, prensipler icat etmişiz. Neden? Elimiz-kolumuz bağlanmasın diye! Kendimizi, kendimizce garantiye aldıktan sonra, ilk söylediğimiz ahkam kesme sözleridir bu türden sözler. Hiç kimse vazgeçilmez değildir derken, vazgeçilebilecekler kervanında bizlerinde yer aldığını nasıl da gözden kaçırırız, nasıl da anlayamayız! Kulun kula muhtaç edildiğini görmezden gelmek ilk yanlışımızdır oysa... Çiğlik, şımarıklık, kemale ermemişlik bizi kendimize getirmez, olaylardan ders aldırmaz! Ey iş sahipleri, işverenler, yanında insan çalıştıranlar! Rızkı verenin kendimiz olmadığını bile- bile, senin ekmeğini ben veriyorum demek, en büyük terbiyesizliktir diyenlere gönül koymanız nedendir? Rızkı veren Rabbimizin bizleri rızkı dağıtma adına sebep eylediğine şükretmek yerine, ben olmasan açtın, muhtaçtın, yüzüne kimse bakmıyordu, ekmeğini yediğin insan ben değil miyim, nankör! diye bir lokma ekmeği insanların başına kakmak, insanlık değildir diyenlerden neden kaçıyorsunuz? Sırf bu yüzden insanlar sizden vazgeçiyorsa, neden benden vazgeçiyorlar deme hakkına sahip olmadığınızı neden kabul etmek istemiyorsunuz? Size o imkanı veren, verdiği gibi, geri almasını da bilmez mi sanıyorsunuz! Atalarımız, "Düşmez, kalkmaz bir Allah!"  derken kimleri işaret ediyordu acaba? İstisnalar haricinde, kimse kendisine sevgi ve hoşgörüyle yaklaşan ve davranan insandan vazgeçmez sevgili okurlar! Bütün bir ömür, bir insanın yanında çalışanları hiç dinlemediniz mi? O insanlar, yanında çalıştırdıkları insanlara senin ekmeğini ben veriyorum değil, ekmeğimi bölüştüklerim diye hitap etmiştir. Ne sıkıntıları varsa koşmuştur. Onları kendi ailesinin bir parçası olarak görmüştür. Böyle birinden vazgeçebilir misiniz? Sonradan görmeler, vefasızlar, böbürlenenler, üç kuruş sahibi olmakla ne oldum delisi olanlar insan kıymeti bilemezler. Onların yanında çalışanların her an onlardan vazgeçme ihtimali olduğunu nedense hiç düşünmezler! Vazgeçilme sebepleri bizlerin icat ettiği nedenler dizisidir! Beni gerdi... Bıktırdı! Usandırdı! Canımdan bezdirdi! Çok konuşuyor! Sinsi, laf dinliyor, ne duysa anında birilerine aktarıyor! Fazla langur-lungur, patavatsız, lafının nereye gideceğini hesap edemiyor! Algı yok, kavrama sıfır, pratiklik hak getire! Oysa, bizi yaratan, karıncasından vazgeçmediği gibi, hiç birimizden vazgeçmez! Biz niye vazgeçeriz? İnsan sevdiklerinden vazgeçer mi? İnsan sevdiklerinden kolay kolay vazgeçmez sözü genel anlamda geçerliğini korusa da, hırsları, ihtirasları, egoları tavan yapan insanlar için, ne insan vardır, ne de sevgi. Hepsi, amacına ulaşıncaya kadar tepe-tepe kullandığı argümanlardan ibarettir. Vazgeçmek, duygusal olarak melankolik, buğulu, hüzünlü, gözleri dolduran, bazen hıçkıra-hıçkıra ağlatan bir kavramdır. İnsan birinden ya da birilerinden neden vazgeçer? Vefasızlık görmüştür... Aleyhine işler döndüğünü tespit etmiştir... Dost dediklerinin içten pazarlıklı davranışlarının farkına varmıştır. Hiç hak etmediği halde aldatılmıştır! Saf yerine, enayi yerine konmuş, inandıkları ve güvendikleri tarafından güven ve itimadı zaafa uğratılmıştır. Yine de vazgeçmek, kolay bir hadise, kolay verilen bir karar, kolay gidilen bir yol değildir. Kestirip atamayacağımız, vazgeçemeyeceğimiz olmazlardan, kırmızı çizgilerden, gönlümüzde yer eden iz bırakanlardan kolay mı vazgeçmek! Vazgeçme kararının önüne sevgi ve hoşgörü sıradağlar gibi dikildiğinde ve siz geri döndüğünüzde, inanın vazgeçilmez olduğunuzu göreceksiniz!
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.