Konya
°C
Yeni Meram

İman ve İslam Tokyo'daki Atatürk Cami'i Şerifi!

İman ve İslam Tokyo'daki Atatürk Cami'i Şerifi!-Hanefi Aytekin-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
02.01.2017 10:58
0
9429
ABONE OL
İman kişi ile YÜCE YARADAN arasındaki kutsal köprü. Bu köprüye bir başka deyimle Sırat köprüsü denilmektedir. Bu yazımda bu köprüye ulaşım imkanı veren İman’ın, Ulu Önder ATATÜRK’ün inancındaki yerinden bahsedeceğim. Yıl 1931 JAPON ELÇİSİ Türkiye ye gelir. ATATAÜRK’e güven mektubunu sunarken Japon Kralının bir dileği TOKYO’ya bir CAMİ yapılması isteğini iletir. Ulu önder ATATÜRK, ülkem henüz harpten çıktı, Devletimizin imkanları çok sınırlı. KIRAL HAZRETLERİNİN İSTEĞİNİ kendi imkanlarımla yerine getireceğim der. Uzak Doğunun bu süper gücü, Yüce İslam Dinine olağanüstü değer verip ilgi duyduğu içindir ki, dünyanın daha 1931’lerde bir dahi olarak bildiği ATATÜRK’ten Tokyo’ya bir cami yapımını istemesi derin anlamlar ifade etmektedir. Japon Elçisi Torujemi Atatürk’ü akademik kariyeri ile harp okulu yıllarından yakından tanıdığını ve hatta Atatürk ün bir nebze Japonca’yı da bilmesinden çok iyi anlaştıklarını belirtmiştir. Yapımı yedi yılda tamamlanan ATATÜRK camii, İslam’ın Uzak Doğu’daki en görkemli abidesi olarak belleklere kazınır. Ve açılışı da 1938 de Atatürk’ün ölümü anısına açılma özelliğini taşır. Ulu önder Atatürk, cepheden cepheye koşarken de göksündeki imanın varlığına, düşmanın attığı bir kör kurşun bile sadece saatine isabetle ona zarar vermemiş, Çankaya’daki Cuma gecelerinde hafızlara Kuran okutup, dua ve niyazda bulunduğu resmi kayıtlarda görülmektedir. Ulu Önder Atatürk’ün Elmalılı Hamdi Yazır Hocaya Yüce Kitabımız KURAN’I KERİM’İN YÜCE MEALİNİN Türkçe’ye çevrilmesi emrini verirken, çeviri masraflarının bizzat kendi cebinden ödenmesi ve bu bedelin de Hamdi Yazır Hocamızca kabul edilmesi calibi dikkat olup, İstiklal Marşımızın Cennet Mekan Mehmet Akif tarafından yazılıp TBMM’de kabulünü müteakip kendine Telif Hakkı olarak ödenmek istenen 600 TL’yi kabul etmeyip, Meclise davet edildiğinde sırtında bir paltosunun olmaması üzerine bir can dostundan ödünç palto alacak kadar fakri zarurete rağmen, anılan parayı almaması bir alicenaplık örneği olarak tarihe geçmiştir. İnsanlığın tarihi, böylesi mucizevi gerçeklerle dolu iken, bu mucizevi gerçekleri inkara kalkışan Bedbahtlar Günahı Kebirin çukurunda cezalarını çekeceklerde bu gaflet ve ihanetlerinden haberlerinin olmaması hiç şüphe yoktur ki çok acıdır. Bir küçük kitapçık bile okumadan bir ömür boyu ahkam kesenlerin, inkar çukurları kendilerini boğarken, cehaletten ihanetten başka bir şey çıkmadığını İnsanlığın tarihinde apaçık görülür ve insanoğlunun en büyük kandırılmışın da içine düştüğü de apaçık ortadadır. Ülkemiz eninde sonunda Laik Türkiye Cumhuriyeti hem rejimimizin hem de YÜCE DİNİMİZİN yegane koruyucu kalkanı olduğunu, İslam Cumhuriyetlerinin içinde bulunduğu perişanlığın ve lime lime dökülmenin acılarını 80 milyonun çekmekte olduğunu basiretli kafalar hiç şüphesiz görmektedirler. YÜCE YARADANIN ülkemiz ve insanlarına adaletle yoğrulmuş gerçek demokrasiler nasip etsin dileğimiz vardır…
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.