İki varsayım

“AYAKTA ölmek diz üstü yaşamaktan daha iyidir.” (Roosevelt) *** SEZON SONU GÖRÜŞLERİ… “İkinci yarı başlamadan önce, yani ilk yarının son maçı olan Bursaspor maçını oynayıp Konya’da yenildikten sonra Konyaspor’umuzu hep ‘küme düşer’ diye eleştirmişlerdi. Hatta buna ‘kesin’ gözüyle bakıp yorum yapanlar bile vardı. Çünkü, kadromuzu ara transferinde takviye edememiştik o güne kadar… Ama biz, yani arkadaşlarım ve ben, umudumuzu hiç yitirmemiştik. ‘Bu takım küme düşmez’ dedik. Zira, futbolcularımıza güveniyorduk. Bizim düşüncelerimiz doğru çıktı. Bu nedenle ligde kalma yolunda büyük emek veren futbolcularımız başta olmak üzere herkese teşekkür ediyorum” diyecekler. Böylece Başkan Ahmet Şan ve yönetim kurulundaki arkadaşları, başta medya mensuplarının (spor yazarları ve TV yorumcularının) çoğunluğu olmak üzere üstü kapalı hepimizi eleştirmiş olacaklar. Elbette haklı çıkacaklar. Ben, bu takımın bu kadro ve bu futbolla ligde kalamayacağını düşünenlerdendim ve bu düşüncemi hem gazetemde bu sütunlarda yazmış, hem de KON-TV’deki canlı yayınlanan spor programlarında defalarca söylemiştim. Diyelim ki, olur’a düştük!.. O zaman ne diyecek başkan Şan ve (hepsi değil) bazı arkadaşları? Göz göre göre, ‘tehlike geliyorum’ derken ve ‘görünen köy kılavuz istemezken’ taraftarlarımıza, “kusura bakmasınlar, paramız yoktu, transfer yapamadık” mı diyecekler? Böyle ağır bir durumun vebalini kimin-kimlerin üzerine yükleyecekler? Ya öyle ya da böyle… Sezon sonunda iki şıktan birini yaşayacağız. Biz, ilk görüşlerin gerçekleştirilmesini en içten dileyenlerdeniz.  İkincisi zaten bi işe yaramaz. Trilyonlar verseniz Süper Lig’e tekrar çoook zor yükselirsiniz. Bizde kulüp profesyonel ama yönetim amatör. “Yıllarca bunun sancısını çektik ve çekiyoruz” diyeceğiz. *** ZAMAN TÜKENDİ… Maç başına ortalama 1.25 puanı yakalamamız gerek. Yani, 41 ya da 42 puanı… Bugün 18 maçta 20 puan bulduk. Yani, 21 veya 22 puan daha almamız kaçınılmaz. Yani, ligde tutunabilmek için. Çünkü alttakiler puanlar topluyor. …Ve barajı yükseltiyor. Haa, “bu kadro ile alabilir miyiz?” derseniz, ben “hayır, zor” derim. Yine transferin son gününde futbolcular getirdiler. Kim getirdi, nasıl oyuncular? Belec’e tanınan şansı Kaya’ya tanısaydık, belki hatalar yapabilirdi her kaleci gibi ama o şimdi “kale” gibi kaledeydi. Nerede savunmaya destek? Ligin en az gol atan ekibiyken nerede forvet? Akhisarlı Kenan bu açığı giderebilir mi?..Çünkü, “camiye lazımken mescide haram” derler. Nerede orta sahaya takviye? Hleb, Tolga Ünlü ve Belec gönderildi de…. May Siphiwe Mahlangu’yu tanıyanınız var mı? Mario Jorge Quintas Felgueiras’ı tanıyanınız var mı? Yönetim biz uyumaya devam ettikçe, uyuttu… Pekii, ara transferi yapan kulüplerin paraları mı çoktu? Ya da bizim hiç yoktu? Sadece taraftarlarımızın gazını aldılar, o kadar! Bakın Sivas’a, bakın Eskişehir’e, bakın Akhisar’a ve (3’ü hariç) diğer tüm kulüplere… Sonunda acıyı bizler çekeriz. Ve yukarıdaki tahmini hesaplara göre çekeceğiz. “Bizden uyarması” diyeceğiz de…. Ancaak, zaman tükendi be!..