Konya
°C
Yeni Meram

Hafta Sonu Esintileri

Hafta Sonu Esintileri-Rıdvan Bülbül-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
08.04.2017 00:05
07.04.2017 17:32
0
10641
ABONE OL
■ Yükün dürüstlükse gücün düşer belki ama, başım düşmez. (Kızılderili Atasözü) *** ■ İlla birini seveceksen, dışını değil içini seveceksin! Gördüğünü herkes sever,ama sen “göremediklerini seveceksin.” Sözde “değil” “özde” istiyorsan şayet, “Ten’e” değil “Can’a ” değeceksin.. (Hz.Mevlana) ■ Ey Sevgili… Güneşte benden uzakta, ay'da... Ama hiçbir sabahım güneşsiz, hiçbir gecem ay'sız geçmiyor... Tıpkı yüreğimin Senden vazgeçemediği gibi... Tesbih gibi çektim, Seni... Gelir, gelir, gelir diye... (Hz.Mevlana) --- Şems-i Tebrizi ve Aşk ■ Sevmeyene karınca yük, sevene filler karınca. Dağı bile taşır insan âşık olup inanınca. (Şems-i Tebrizi) ■ Sevmek bu kadar güzelse, kim bilir sevmeyi yaratan ne kadar güzeldir. (Şems-i Tebrizi) ... Âşıkların dizelerin de aşk; ■ Maharet güzeli görmektir, Sevmenin sırrına erebilmektir. Cihan, âlem herkes bilsin ki, En büyük ibadet sevebilmektir. (Yunus Emre ■ Benim sana verebileceğim çok bir şey yok aslında… Çay var içersen, Ben var seversen, Yol var gidersen… (Aşık Veysel) ■ Sevgi dünyasına yalan giremez Gönülden sevmeyen hakka eremez Bakar ama perdelidir görmez Perdeyi yok eden sevgidir sevgi. (Neşet Ertaş) ■ Gönül çalamazsan aşkın sazını Ne perdeye dokun, ne teli incit, Eğer çekemezsen gülün nazını Ne dikene dokun, ne gülü incit... (Aşık Hüdai) --- Kim kimi sever? ■ Beyaz karayı, sinek yarayı Zengin parayı sever. Yemek tuzu, rakı buzu, Maymun muzu sever --- ■ Ördek kazı, güzel nazı Aşık sazı sever Kuş darıyı, çiçek arıyı Erkek karıyı sever --- ■ Ana çocuğu, çoban gocuğu Yumurta sucuğu sever Ocak közü, kirpik gözü Ozan sözü sever. --- ■ Garip sılayı,yiğit halayı, Tencere kalayı sever Davul zurnayı, avcı turnayı Deve hurmayı sever. --- ■ Alın kelini, cömert elini Cimri dilini sever. Çöl yağmuru, çizme çamuru, Oklava hamuru sever. --- ■ Tembel yatmayı, geveze atmayı, Pazarcı sakmayı sever Şişe tıpayı, şarap kupayı, Eşek sopayı sever. --- ■ Ebe bebeği, kahve dibeği, Çengi göbeği sever. Memur masayı, ermiş asayı, Hakim yasayı sever. --- ■ Haylaz döveni, dalkavuk öveni, Hergele seveni sever. Sarhoş dostunu, ayı postunu, Yaşlı bastonu sever. ■ Hatip lafı, suçlu affı, Açıkgöz safı sever Mektup pulu, zampara dulu Tanrı kulu sever. --- Dize dize aşk; ■ Sevmek devam eden en güzel huyum. Cahit Sıtkı Tarancı ■ Sevmek nokta almaz çocuklar, Sevmeye nokta koyan sınıfta kalır. Onun virgülleri vardır çocuklar, Sevmek noktalanmaz; o noktadır... (Özdemir Asaf) ■ Sen yeter ki içinden de olsa bir 'Seni seviyorum' de; benim kulaklarım çınlasın kâfi." (Cemal Süreya) ■ Ben aşk nedir bilmem eski kafalıyım. Bir seni bilirim, bir de adın geçince sıkışan kalbimi. (Attila İlhan) ■ Çiçek Sulandığı kadar güzeldir Kuşlar ötebildiği kadar sevimli Bebek ağladığı kadar bebektir. Ve her şeyi Öğrendiğin kadar bilirsin, Bunu da öğren. Sevdiğin kadar sevilirsin. --- Biliyorum suçluyum ve razıyım cezama. Çalmadım, öldürmedim.. Ama daha kötüsünü yaptım. Ne yaptım biliyor musunuz? Tuttum insanları sevdim. (Can Yücel) ■ Sev beni, bir dağ gölgesi kadar sev” (Turgut Uyar) --- Sevmek ve sevilmek Sacha Guitry'e sordular: "Dünyada en güzel şey nedir?" "Sevmek..." "Ondan sonra?" "Sevilmek..." "Neden sevmek, sevilmekten güzel?" "İnsan sevdiğine, sevildiğinden ziyade emindir de ondan." --- ■ Yorgunum, hiçbir şey biImiyorum, tek istediğim, yüzümü kucağına koymak, başımın üzerinde doIaşan eIini hissetmek ve sonsuza dek öyIe kaImak.. (Franz Kafka) ... Hz. Mevlana şems-i Tebrizi’ye söylemiş; ■ Ya al götür geriye kalanımı ya da gel tamamla eksik yanımı ■ Ah be Dünya sen dönüyorsun onu anladık da, bu insanlar senden daha hızlı dönüyor hem de ortada hiçbir yörünge yokken. (Can Yücel) ■ Eşeğe semer seçilirken fikri değil ölçüsü alınır. Eşek olursan ölçünü, insan olursan fikrini alırlar. (Anonim) ... Haftanın Bercestesi; İki Berceste: Laf Salatası * Çıktııık açık alınla. Bu ayın sonunu da getirdik hanım! * Evreşe'nin yolları daaaar. Adam gibi yürüsene. Ne çarpıyorsun sağa sola hıyaar! * Sabreden derviş... İstanbul trafiğinde delirmiş! * Taş gibi hatun diye peşinde koşturdun. Tek taş yüzüğe gelince neden mızmızlanıyorsun? * Zenginin malı, züğürdün çenesini yorsun ki. Vergi memurlarının kulağına gitsin hacıııı! (İbrahim Ormancı) .... Temel ile dursun Amerika’da; Temel ile Dursun Amerika’ya gitmişler, hemşerilerinin bir kasabada belediye Başkanı olduğunu öğrenmişler. Belediye Başkanı onları uyarmış: - Kaç kat olursa dikin, kimse karışmaz, burası serbesttir, isteyen istediği kadar kat çıkabilir! - Yani bir üst kat da çıkabilir miyiz? Çok sevinmişler, sarmaş dolaş dışarı çıkarlarken Dursun Temel’e sormuş: “ - Ya kaçak katı sormadık, bir kaçak kat çıkabilir miyiz?” Dönmüşler sormuşlar, Başkan yanıtlamış, -Evet çıkabilirsiniz. ... Neyzen Tevfik’ten Neyzen Tevfik’in Doktorların yakındığı ve "Bir hazakat-zedeyim, midemi tıp tepti benim..." dizesini yazdığı sıralar. Bir doktor tanıdığı, karşılaştıklarında konuştu; "Hala iyileşmedin mi? Muayenehaneye uğra da, bir reçete yazıyım!" Neyzen'den doktora yanıt verdi; "Beni azad et! Reçetesiz de ölürüm." --- Bütün ömrünü neyle barışık geçiren Neyzen Tevfik'e sordular: "Üstad, çalarken mi neşelenirsiniz, yoksa neşeli olduğunuz zaman mı çalarsınız?" Üstat Neyzence yanıt verdi; "Ben hırsız mıyım ki, çaldığım zaman neşeleneyim?" --- Eşreften taşlamalar; Şair Eşref’e sorarlar: - Hicivlerinde niçin isim vermiyorsun, Kime yazdığın bilinmiyor. Yanıt çok öz, - Numarasız gözlük gibi bütün alçaklara tatbik edilsin diye. ...... ■ Bazen ağlamak gerekir, açılmak için, bazen anmak gerekir, anılmak için, bazen susmak gerekir, duymak için. (Şems-i Tebrizi) ... Ünlü gülmece ustası ve düşünür Nasrettin Hoca, Konya- Akşehir’de kadılık görevini de yürütürken bir hemşehrisi davası sıfatıyla gelir ve şikayetini anlatır. Hoca konuyu en ince ayrıntısına varınca dek irdeleyip karara varır; “Sen haklısın!” Davacı huzurdan sevinerek ayrılır. Arkasından davalı gelir. Savunmasını dilinin döndüğünce yapar. Hoca kararını verir; “Sen de haklısın!” Hocanın katibi şaşırır; “ Hem davasını hem de davalıyı haklı çıkardın, bunun hikmeti var mı? Hem davalı, hem de davacının birlikte, haklı oldukları acaba nerede görülmüştür? Hoca gülümseyerek katibine döner ve der ki; “Ne desem bilmem, sen de haklısın galiba! ” Ol hesap! İktidarla muhalefet arasında söz düelloları seçime çeyrek kala ivme kazandı. İki taraf da birbirlerini acımazsızca suçlarken, kim davacı- kim suçlu? İki kavram birbiri birinin içine girdi. Sorunu çözmek yine Nasrettin Hoca’ya düştü ki tarihin penceresinden seslendi; “İki taraf da haklı galiba!”
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.