Konya
°C
Yeni Meram

GÖRÜŞ AYRILIĞI – KUTUPLAŞMA

GÖRÜŞ AYRILIĞI – KUTUPLAŞMA-Tayyar Çimen-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
24.01.2019 00:41
23.01.2019 16:43
0
5413
ABONE OL
Değerli  Okuyucularım, Türk insanları arasında,  ve özellikle Türk aydınları arasında, görüş ayrılığı ile iki ayrı kutbu temsil etmeyi  birbirine karıştırma  hastalığı var desek yanlış olmaz. Malum, görüş ayrılığı insanın doğasında olan bir  şeydir. Bütün insanlar arasında, karı koca arasında bile görüş ayrılığı  olmaktadır. Görüş ayrılıkları, insanlık tarihinde, pozitif ilmin gelişmesinde önemli roller oynamıştır. Demokrasinin içinde, daha da ilerisi, uygarlığın içinde   görüş ayrılıkları hep yer almıştır.  Politikada  görüş ayrılıkları,  siyasi partiler halinde  kurumsallaşmış olarak ve demokrasinin temel taşları halinde faaliyet gösterirler. Ülkemizde, siyasi partiler arasındaki  doğal görüş ayrılıkları, öylesine  (tabirimi hoşgörün) vahşi hale geldi ki, gerek TBMM tartışmalarında ve gerekse  açık oturum programlarında, küfüre kadar varan  hakaret  ifadeleri  duyuyoruz.  Mahkemelerde  hakaret davaları görülüyor. Bunun üzerinde durulması ve önlenmesi gerekir. Bu durumun ortaya çıkmasında, en önemli sebep, başta iktidar partisi olmak üzere,  partilerin  siyasal  sosyolojide  yer alan bazı   stratejileri  insafsızca  uygulamalarıdır. Bunlara  göz atacak olursak, mesela: 1-Bir şeyi sürekli olarak ve bağırarak kitlelere bildirmek. Bu  bildirilen yalan bile olsa, önemli sayıda insan buna inanmaya başlayacaktır. 2-İddia ettiğiniz veya taahhüt ettiğiniz  şey  yalan bile olsa,  çok büyük olmalıdır. Büyük yalanlara halk daha kolay inanırlar. Bu büyüklük karşısında  insanlar  sinecek, kitle halinde birbirine  sokulacaktır. 3-Hatalarınızı, kusurlarınızı asla kabul etmeyin. Hatta bunları  başkasının, rakibinizin üstüne  yüklemeye çalışın.  Rakibe  saldırın, bağırın. 4-Mümkün olduğu kadar, her çareye başvurarak basını yandaş hale getirin. Ayrıca etrafınızda sizi öven STK (sivil toplum kuruluşları)  bulundurun. Gerektiği ölçüde dini  kullanın. Dindarlık  yapın, dinci hareketlere göz yumun. 5-Bütün konuşmalarınızda bağırın, olabildiğince çok kalabalığa hitabedin ve  bunu çok sık yaparak insanların düşünmesine fırsat bırakmayın. Önemli olan sıkıntılı, öfkeli kitlelerdir.  Onlar sığınacakları bir  liman ararlar.  Siz ortalığı gererseniz, bağırarak vaatlerde bulunursanız, yalan bile olsa bu vaatler büyükse, kitleler  sizin limana gelirler. Aydınların önemi yoktur. Siyasi partilerin  bu  tarz  davranışları, toplumun bütün katmanlarını etkiliyor ve  görüş ayrılıkları  kutuplaşmaya dönüşüyor. Bu etki o kadar yoğun ki,  tartışma programlarına katılan ilim insanları  dahi, yobazlık derecesinde kör iddialarda bulunuyorlar. Öyle ki, bu insanların  nadiren bile, karşısındakine ilim insanı ağırlığı içinde, “bu noktada siz haklısınız” dediğini duyamıyoruz. Medyadaki bu örnekler doğal olarak  sokaktaki insanı da  kutuplaştırıyor. Bugün toplum olarak geldiğimiz  nokta burasıdır. Düşüncemiz odur ki,  demokrasinin ana  ögeleri siyasi partiler  böyle bir yolu tercih etmemelidirler. İktidara gelmek veya iktidarı korumak için  her yol  asla  serbest değildir.Türkiye, bugün  terör  ve büyük dış tehlikelerle  mücadele etmektedir. Emperyalizmin  bayraktarları (ABD, Rusya, Fransa, İngiltere) Suriye’de  çeşitli entrikalar çeviriyorlar. Mehmetçik oralarda  tehlike içinde. Yurt içinde  barış ve dayanışmaya ihtiyacımız var. Bu sıkıntılı zamanda politikacılarımız sözlerine dikkat etmelidirler. Bakın  Yunus Emre (1238-1320)ne demiş :”Söz ola kestire başı, söz ola kestire savaşı, söz ola bal ile yağ eder ağulu aşı.”  Evet ağzımızdan çıkan sözler, politikacının ağzından çıkan sözler çok önemlidir. Bugün ülkemizde bir beka durumundan bahsediliyor. İçte siyasal taktik ve stratejiler uygulama zamanı değildir. Aklımıza başımıza almamız gerekir. Saygılarımla.
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.