GİTTİ YILIN YARISI!

Yıl yeni, laf yeni, üstelik aramadığınız kadar olunca, bir dostumuz, bırakın laf kalabalığını, 2019 daha başlamadan ilk altı aya ambargo koydu bile dedi. Haziran dahil yok sayın… Yani anlayacağınız, “gitti yılın yarısı” diye de devam etti sözlerine. Hemen birçok kişi, nasıl dediler? Nasıl gider arkadaş? Koskoca altı ay bu, neyin ne olduğundan haberin var mı? Bakın arkadaşlar dedi; 2018’in ikinci yarısı doların yükselmesiyle nasıl gelip geçtiyse, 2019’un ilk yarısı da aynen öyle geçeceğe benziyor. Bugünden itibaren seçimlere ne kaldı? Üç ay! Bakın, İktidar Partisi Büyükşehir adayı hariç, diğer adaylarını açıklamadı. Herkesin merak ettiği ne? Merkez İlçe adayları! Dünya kadar isim geçiyor. Cumhur ittifakı sürpriz isimlerle seçime girecek diye her yerde konuşuluyor, duymadınız mı? Cumhur ittifakı adaylarını açıklamayınca, diğer partilerde de açıklamıyorlar! Sadece, Saadet Partisi Büyükşehir için aday olarak Mustafa Özkafa dedi… Adaylar ayın 15’ine doğru açıklanacak diye laflar dolaşıyor, ha bu hafta açıklandı, ha bir sonrakinde.. Adaylar açıklandı, şu olsaydı, bu olsaydı derken, gitti mi Ocak? Ocak ayının üçünde TÜİK enflasyon rakamlarını açıklıyor, şu kadar zam oldu, bu kadar oldu ardından farkları ne zaman alacağız diye sormaya bir başlayacak insanlar, seçimdi-geçimdi derken, bir bakmışsınız, Ocak ayı size el sallıyor!   ***** Ne mi olmuş? Ocak bitmiş, Şubat’a gelmişiz! Şubat en soğuk aylardan biri olsa da, bu yıl seçim yüzünden bir hayli sıcak geçecek. Neden mi? Başkan adayları mahalle mahalle gezmeye başlayacaklar. Ayaz olsa ne, soğuk olsa ne, kar-kış olsa ne? Ne demiş Osmanlı’nın eski Sivas Valisi Halil Rifat Paşa? Gidemediğin yol senin değildir! Siyaset bunu kendine çevirdiğinde, gidemediğin mahalle, çalmadığın kapı, gönlünü almadığın, halini-ahvalini sormadığın insanın oyu senin değildir diyecek! Şubat-Mart seçimlerin en hızlı zamanı olacak çünkü…   ***** Mart ayı en kritik ay, hele ki son günleri, son saatleri. Ne demişti Dokuzuncu Cumhurbaşkanımız rahmetli Süleyman Demirel, “24 saat siyasette çok uzun bir süredir.” Vatandaşın oyu garanti değil, çantada keklik hiç değil! Atalarımız Mart ayı, dert ayı demişler, arada böyle seçimlere denk gelirse katmerli tarafından dert üstüne dert olur demişler! Mart kapıdan mı baktırır? Kazma kürek mi yaktırır? Seçim mi yaptırır? Bekleyip göreceğiz. Netice de, doldu üç ay, geldi 31 Mart, oylarımızı verdik, sandıkları doldurduk, seçtik şehrimizin ve ilçelerimizin Başkanlarını ve tabi ki, mahalle muhtarlarımızı da… Ne diyorduk? Başkan seçince her şey bitiyor mu? Esas ondan sonrası önemli…   ***** Biz hayırlı olsun faslı yüzünden kendimizi bildik bileli, Başkanların elini kolunu bağlarız. Adam heyet karşılamaktan, heyet uğurlamaktan belediye işlerine en az bir ay bakamaz! Demem o ki… Çiçeğini, çikolatasını kapan girer sıraya, hayırlı olsun Başkanım demeye… Şimdi, ne oldu diyeceksiniz? Nisan ayı da, hayırlı olsun diyerekten gitti… Geldik Mayıs’a… Mayıs ayı Ramazan ayı… Ramazan’da bu şehirde hayat durur. Akşamdan akşama, insanlar iftar ve sahurlarda birbirinin yüzünü görür. Esnaf öğleden sonra dükkan açar, iftara 2-3 saat kala kapatır gider. Birde bakmışsınız Haziran’a gelmişiz… Haziranın ilk haftası Ramazan Bayramı! Bayram sonrasında da, en az on beş gün, “geçmiş bayramın mübarek olsun” faslı olur. Haziranda gitti say… Ne kaldı geriye…2019’un ikinci altı ayı… Ne diyordu arkadaşlar? 2019 yılı nasıl geçecek? Bu gidişle “rüzgar gibi geçip gidecek” diyenleri duyarsanız şaşırmayın! Ekonomiye, dolara, geçime derinlemesine dalmadan vaziyeti böyle özetliyor dostlarımız. Durum bu, yorum bu sözleri karşısında, esas siz ne diyorsunuz sevgili okurlar?