FETÖ’NÜN YEREL SEÇİMLERDE ETKİSİ

Yıllardır devlete öbek öbek sızan ve devleti büyük kıyımın eşiğine getiren FETÖ’nün bittiğini sananlar varsa kendilerini 30 Mart’a endekslesinler. Her seçim sürecinde yaşanan krizlere bakıldığında 30 Mart’ında diğer seçim süreçlerinden ayrı tutulması imkansıza benzemektedir. Özellikle 15 Temmuz sürecinde seçimlerin daha da önem kazandığı, seçim yarışının partilerden ziyade ülkeyi içerden ve dışardan bölmek isteyen nifaklarla olduğudur… FETÖ’de PKK/YPG/PYD gibi zararlı örgütsel oluşumlar gibi devletin ve milletin bekasının en büyük düşmanı olmuştur… Özellikle seçim süreçlerini fırsata çevirmeyi kendine fırsat bilen FETÖ ve yapılanması 24 Haziranla birlikte bu iddialarını daha da güçlendirmiş haklılığımızı ortaya çıkarmıştır. Peki, sizlerde 24 Haziran sürecini baltalamayı kendine vazife edinen bu güruhun aynı havayı 30 Mart sürecinde de yaşatmayacağını mı sanıyorsunuz? Aranızda FETÖ’nün bittiğini sananlar varsa özellikle onlar bu soruya cevap aramalıdırlar… * Çünkü bilindiği üzere FETÖ ile mücadeleye sadece kamu, yargı ve orduda son sürat devam edilmektedir. Amma velakin şu bilinir ki devletin bu mücadelesinde de kendini gizlemeyi başaran bir grup FETÖ’cü hala devlet içinde vazifesine devam etmektedir. Bu durumda FETÖ ile mücadeleye balta vurularak bunların yeniden yapılanması ve bu seçim süreçlerine müdahalesi sağlanmaktadır. Hala bilinmeyen bu güruh bugün FETÖ’nün siyasi ayağını oluşturmuştur. Ve siyasette etkin güç olabilmek için vatan ve millet edebiyatına sığınarak toplumu yeniden bir kargaşa eşiğine getirmeye çalışmaktalar. Bundan dolayı seçim süreçlerini olmazsa olmazları arasına koyarak, devletin ve milletin geleceği adına kirli pazarlıklara ev sahipliği yapmaktadırlar. Siyasi ayak denilen bu güruh devletin bekasının en büyük düşmanı olarak her zaman toplumu karanlıkların dibine çekmeye ve bir beka sorunu yaşatmaya meyillidir. Özellikle bugün hala çözümlenemeyen bu güruh 30 Martta karşımıza yeniden getirilebilir. İşte cemaat faktörü burada bütün kozunu oynayacaktır. Kendilerini nasıl gizlediklerini 15 Temmuz süreci ile tasdikledik. Bunların çoğu da senden benden görünerek demokrasi meydanlarında rengini gizlemeyi başardı. işte bugün bunlar toplumun kripto ve ByLockcusudur. Bunlardan kurtulamayan toplum olarak her zaman bunlarla karşılaşacağımıza emin olun… Her seferinde aldıkları darbe aslında o güruhu bizlere karşı daha çok bileylemektedir. Ve bizlere bunun dönüşü zehrini çevreye salan yılanlar misali gerçekleşir. Hangi delikten çıkacağını kestiremeyiz. Özellikle seçim süreçleri bizler adına çok dikkat edilmesi gereken husustur. Yaşadığımız yerlerin adayları bu işin en net özetidir. Adaylar üzerinden okunma yapılması takdirde kimlerin o güruh içinde yer aldığını kestirebiliriz. Bunlar bize siyasi ayağının kimler olduğunun en kısa özetini oluştur. Geçtiğimiz günlerde bazı büyük illerde metal yorgunluk adı altında alınan belediye başkanlarına bakıldığında bir yerlerde yapılan hataların bir şekilde düzeltilmeye çalışıldığı ve bu noktada FETÖ ile mücadele verildiğini gösterir. Zararın neresinden dönülse kardır algısı en çok bu noktada etkin hale getirildi. FETÖ’nün 15 Temmuz sürecinden önceki durumunda cemaat faktörü, belediye başkanlarının koltuğunu sağlamlaştırarak durumu idare etse de en kısa sürede bunların ihraç edilmesi bizlere aslında bilmeden kimleri oyladığımızı, ya da oyladığımız takdirde ne gibi bedeller ödeyeceğimizi göstermiştir. İşte bu süreçleri unutmadan bugünlerde yerel seçime giden günlerin adaylarını iyi analiz edip, siyasetlerini en iyi şekilde yorumlamalıyız. Çünkü huylu huyundan hiçbir zaman vazgeçmez. Bugün bakarsınız mağdur edebiyatına oynar iki gün sonra ortaya çıkarttığı tablo devlete ve millete ağır bedeller ödetir. Bunları yeniden yaşatmamak ve aynı kötü duygulara yeniden meyil vermemek için birer seçmen olarak adaylarınızı çok yakından tanımanız dileğiyle…