Dünya Kadınlar Günü

■ Kadınlara ancak asalet ve şeref sahibi kimse değer verir. Onları ancak kötü ve aşağılık kimseler hor görür/ ■ Erkeğin kendindeki güzelliği görmek için bakabileceği yegâne ayna kadındır/ ■ En hayırlılarınız, kadınlarına hayırlı olanlardır. ( Hz. Muhammed) *** Her yıl 8 Mart ” Dünya Kadınlar günü”  olarak çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olması yolunda verdiği savaşın temsili başlangıcı 8 mart 1857 yılında Amerika'nın New York kentinde tekstil sektöründe çalışan onlarca kadının düşük ücretlerini, uzun çalışma saatlerini ve insanlık dışı çalışma koşullarını protesto etmek için grevler yapması diye nitelendi. Söz konusu olaylardan 52 yıl sonra Danimarka'nın Kopenhag kentinde düzenlenen Kadın Sosyalist Enternasyonal toplantısında 8 Mart 1857'de New York'ta başlayan, kadın haklarının kazanılması ve kadınların birlikteliği mücadelesinin her yıl Kadın günü olarak kutlanmasını kararlaştırıldı. --- Kadın hakları mücadelesinde 1975 yılı ayrı bir özellik taşıyordu. Yılın etkinlikleri arasında, Birleşmiş Milletler 8 Mart gününü Dünya Kadın Günü olarak kutlanmaya başladı. İki yıl sonra 1977'de, Birleşmiş Milletler genel toplantısında kadın hakları, uluslararası barış günü olarak kabul edildi.    Dünya Kadınlar Gününün Uluslararası barış günü olarak kabulünün altında iki temel neden açıklandı;     Bir;  Dünya barışının korunması, sosyal gelişim, temel insan haklarının kullanılması için, kadınların da eşitlik ve kendilerini geliştirmelerine olanak gereksinimi idi. İki;  Kadınlara eşit hakların verilmesiyle, Dünya barışını güçlendireceği kabul edildi. Kadın haklarının kazanılması, nerelerden başlanıldığı ve bu günlere nasıl gelindiğinin anımsanması bağlamında bu günün özel bir anlamı bulunduğu yadsınamaz. En önemlisi Dünya Kadın Gününün, dünya kadınları arasında bir dayanışma ve deneyim değişme günü olarak anlaşılması ve algılanmasıdır. ---    Bu önemli günde bir tartışma konusu; “Erkekle kadın eşit midir?”  Kadın- erkek eşitliğine ilişkin tartışmalar daha bir süre devam edip gideceği benziyor.  Kadına ilişkin çok şeyler yazıldı, çizildi. En çok da “kadının adı yok!” denildi, karşı taraf atağa geçti;  “Kadının adı var!”     Bize gör artık toplum katmanlarında kadının da adı var ama yeterli değil! ■ Afrika’da bir kabilede kadınlara ad verilmiyor. Aynı giyiniyor, aynı saç stiline sahipler. Sanki aynı kalıptan çıkmışlar gibi. Birbirini ancak kokularıyla tanıyorlar. Bu örneğe göre başta biz ve çoğu ülkeler  kadın erkek eşitliğinde mesafe almış sayılırız. Ülkemizde kadın erkek eşitliğine  seçme ve seçilme açısından yaklaşacağım; ■ 1930’larda, T.C’de Cumhuriyetinde  kadınların siyasi haklarını kazanması için gerekli yasaların çıkarılmasını ifade eder. Kadınların seçme ve seçilme hakkını elde etmesi; devrimlerin en önemlilerindendir. 1930 yılından itibaren çıkarılan yasarla önce Belediye seçimlerine katılma, muhtar olma ihtiyar meclislerine seçilme hakkı tanınan kadınların milletvekili seçme ve seçilme hakları, 5 Aralık 1934’de Anayasa ve Seçim Kanunu’ndaki değişikliği ile tanındı. ■ Kadınlara belediye seçimlerinde seçme ve aday olma hakkı 3 Nisan 1930'da Belediye Yasasıyla gerçekleştirildi. ■ Kadınlar siyasal haklarını ilk kez 1930 yılındaki Belediye seçimlerinde kullandılar. Şehir meclislerine girebilen kadınlar  İstanbul ve İzmir seçimlerinde Cumhuriyet Halk Fırkası (CHF)’nın adayları Meclise girmeyi başardılar. ■ Köy Kanunu'nun 20.Md. değiştirilmesine dair 26 Ekim 1933 tarihli ve 2329 sayılı kanunun çıkarılmasıyla; kadınlara köy muhtar ve heyetlerine seçilme hakkı verildi. ---     Harun Reşit savaşta esir aldığı düşman generaline  "Hayatını bağışlarım ama koşulum var" der ve sonra da ekler;    "Kadınlar hayatta en çok ne ister? Bilmek istediğim budur. Kelleni kurtarmak ister bunun yanıtını getir’" General sorar soruşturur bu çetin sorunun yanıtını aramaya başlar Kafdağı'ndaki bir cadının bunu bildiğini öğrenir. Günlerce gecelerce at koşturur, cadıyı bulur ve sorar: "Kadınlar hayatta en çok ne ister?" Cadı yanıt için zor bir koşul ileri sürer; " Benimle evlenirsen, ancak o zaman öğrenirsin kadınların neler istediğini! General öneriyi kabul eder  ve  doğru yanıtı alır almaz da Harun Reşit'e koşar; "Kadınlar en çok kendi özgür iradeleriyle hareket etmek ister!" Harun Reşit, Generalin hayatını bağışlar, General cadıya evlenmek için söz vermiştir; evlenirler. İlk gece general bakar ki,  korkunç cadı karanlık odada dünya güzeli bir afete dönüşmüş. Cadı Konuşur; "Kaderim böyle. Günün sadece yarısı güzel olabilirim, diğer yarısı çirkinim. Ne dersin? Geceleri seninleyken mi güzel olayım, yoksa sen gündüzleri dışarıdayken mi?" General düşünür ve yanıtlar;    "Sen bilirsin, kararı kendin ver!" İşte o an korkunç cadı sonsuza dek güzel bir kadın olarak kalır. --- Bu öyküden çıkarılacak üç ders var; ■ Kadınlar en çok kendi özgür iradeleriyle hareket etmek isterler. ■ Özgür iradesiyle hareket eden bir kadın her zaman güzeldir. ■ Hayatınız seçtiğiniz kadındır. Zevkli bir kadına rastlarsanız zevkiniz, bilgili bir kadına rastlarsanız bilginiz, zeki kadına rastlarsanız zekânız gelişir. --- ■ Kadın, bilmeyene ' nefs ', bilene ' nefes'tir. (Şemsi Tebrizi) ---    Dünya Kadınlar günü hem kadınlara hem de erkeklere kutlu olsun...