Konya
°C
Yeni Meram

DIŞ POLİTİKADA SIKIŞIK TÜRKİYE

DIŞ POLİTİKADA SIKIŞIK TÜRKİYE-Tayyar Çimen-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
18.01.2018 11:28
22.01.2018 11:29
0
1571
ABONE OL
Büyük kıtaların ortasında büyük Türkiye, büyük dış ve iç sorunlarla karşı karşıya. İç sorunlarıyla kendi imkanları ölçüsünde baş etmekte olan ülke, dış sorunlarda, emperyal güçlerin entrikaları ve bilhassa Ortadoğu bölgesinin 1. Büyük Savaştan sonra dinmek bilmeyen kavgaları yüzünden sıkıntılar yaşıyor. Bu sıkıntıların en başında, sınır komşumuz Suriye var. 2011 yılında başlayan iç savaş, Suriye’de 400 binden fazla insanın ölmesine, milyonlarca Suriyeli’nin yerinden yurdundan kaçmasına yol açtı. Yalnızca Türkiye’de 4 milyona yakın sığınmacı Suriyeli barınıyor. Bildiğimiz komşu Suriye Devleti parça parça. Merkezi hükümet ülkenin yarısından fazlasına hakim değil. DEAŞ adı verilen terörcü işgalciler, müttefik işgalcilerce 2017’de temizlendi. Müttefik işgalciler diyorum, kim bunlar? Bunlar, ABD, Rusya, İran ve öteki batılı ülkeler. İşgalcileri işgalciler temizledi. Garip geliyor insana, ama gerçek bu. Sormaktan insan kendini alamıyor. Ne işin var burada ABD’nin, burada ne arıyorsun Rusya, İran ne dolaşıyorsun burada? Değerli okuyucularım, insanlar arasındaki, güç ihtirası, tamah ve çıkar gözetimi aynen uluslararasında da var. ABD, buradaki doğal kaynakları (gaz, petrol) çıkarını güvencede tutmak istiyor ve evlat saydığı İsrail’in başına bir şey gelmesin istiyor. Bunun için de, istediğini yaptırdığı Kuzey Suriye Kürtlerini ordu haline getirip silahlandırdı. (Türkiye’nin tespiti 4900 tır dolusu silah verdi). Onların ilerde orada bir Kürt Devleti kurmalarına zemin hazırlıyor. ABD’nin ve İsrail’in emrinde bir Kürt Devleti. Buradaki silahlandırılmış Kürtler’in terörcü PKK ile işbirliği içinde olduğunu yakından bilen ve takip eden Türkiye buna şiddetle karşı çıkıyor ve yaklaşık 900 km’lik güney sınırında bir terörcü Kürt Devleti koridoru istemiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan çok net ve sert bir şekilde, yakarız yıkarız diyerek buna Türkiye’nin asla müsaade etmeyeceğini açıkladı. ABD’ye de sen nasıl müttefiksin diye seslendi. Bütün bu vahim ve tehlikeli gelişmeler karşısında, Türkiye olarak çok uyanık ve dikkatli olmamızın gerekliliği kadar, basiretli ve diplomatik olmamız icap eder. Bir an düşünelim, bütün olumsuz olaylara rağmen o bölgelerde asırlardır, Türkmen ve Araplar’dan daha fazla milyonlarca Kürt yaşıyor. Buralar onların da anavatanı. O zaman, bu insanların teröre bulaşmadan, buralarda adı ne olursa olsun, merkezle eşgüdümlü bir siyasal yönetim kurmaları niye mümkün olmasın? Türkiye buraların fiziki ve idari yeniden yapılanmasına, Kuzey Irak’ta olduğu gibi neden yardım etmesin? Ülkelerinin birlik ve sınırlarının şemsiyesi altında oluşan bu yeni Kürt siyasi yönetimleri neden, zaten akraba iken dostumuz da olmasın. Buralarda diplomasinin devreye girmesi gerekir. Bugün İran’da, 30 milyon Türk yaşamaktadır. Ayrılıkçılık mı yapıyorlar, hayır. Bütün güney sınırlarımız boyunca neden Kürt akraba ve dostlarımızla, Irak ve Suriye uluslarıyla iyi komşu olmayalım. Bu güzel ve barışçı dileklerimize ulaşmak kolay değil. 2011’lerde Erdoğan’la Esat dosttular. Bugün tersi. Oysa gelinen noktada, Suriye Hükümeti ayakta ve gün geçtikçe de güçleniyor, Rusya ve İran’la da müttefik. Öyle anlaşılıyor ki, bu iç savaştan büyük bedel ödemiş olarak da olsa çıkacak. Türkiye olarak, toprak bütünlüğünü savunduğumuz Suriye’de Esat’tan başka muhatap yok ki, neden hala bu kişiye karşı düşmanca söylemler duyuyoruz? İkili görüşmeler ve geçmişi unutmak şart. Diplomasi, kavga etmekten daha fazla cesaret ve akıl ister. Türkiye’nin ihtiyacı bu. İç politikamızda bile, diplomasiyi aratmayan ilginç siyasal manevralar görüyoruz. En canlı örneği, Sayın Bahçeli’nin, dün en ağır ithamlarının muhatabı Sayın Erdoğan’ı bugün şiddetle savunması. Özetle, Esat’la barışmalıyız. Saygılarımla.
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.