Cumhuriyet ve Kadın Haklarındaki Derin Yaralar

‘Cennet Anaların ayağının altındadır’ diyen Sevgili Peygamberimiz, kadının ne denli yüce bir değer olduğunu bir cümlecikle ifade etmiştir. Geçtiğimiz hafta Dünya Kadınlar Gününü kutlarken, Yüce önder Atatürk’ün kadına verdiği değer dizi dizi gözlerimiz önüne serilmektedir. ‘Ana gibi yar olmaz’ atasözümüzde gerçeğin ta kendisini dile getirmektedir. Hudutlarımızı çevreleyen komşu ülkelerin içindeki iç savaş, tüyler ürperten bir gerçeği de keza gözlerimizin önüne sermektedir. Bölünüp parçalanan Suriye, Irak, İran, Mısır, biraz ötemizde Libya ve Uzak Doğu’daki ülkeler olan Afganistan, Pakistan aşağıya inildiğinde güneyimizde Afrika’daki irili ufaklı diğer İslam ülkeleri, siyasi istikrarsızlığın girdabında boğulurken, inandıkları dinin icaplarından bihaber kadın ve çocuklarına yaptıkları azap, Yüce Kitabımız KURAN’ın Bakara Süresinin 49 Ayetinde Fir’avn un metotların da görüldüğü üzere, kadın ve çocuklara azap edildiğinin aynısı ile azap etmektedirler. Komşu ülkelerimizde, ALLAHÜ EKBER diyerek uçurulan kellelerin sahiplerinin de ALLAHÜEKBER sesleri kulakları çınlatmakta o kesilen kellelerden daha acısı dul kalan kadın ve kız çocuklarına tecavüz edilerek inanç ve acıları yüreklere gömülmektedir. Ulu Önder ATATÜRK BİR İSTİKLAL SAVAŞI VERİRKEN, kadını ön planda korumayı hedefleyerek o ALLAHÜEKBER nidaları, cephede kılıç sallayan Mehmet’in iman gücünün sesi olmuştur. Gerçek Müslümanlığı bize yaşatan yüce önderin koyduğu kurallar kademe kademe hayata geçirilirken dünyada kadına tanınan ilk seçme ve seçilme hakkı da bizim ülkemize nasip ve müyesser olmuştur. Ne var ki; demokrasi diye diye çarpıttığımız kadın hakları içine siyasi kadın haklarının İstismarını da birlikte getirdiğimiz içindir ki, Sınırlarımızdaki İç savaşın içinde uygulanan Kadın istismarı ülkemize de sıçradı. Kadın ve çocuk cinayetleri ile cinsel tacizler başını almış gitmektedir. Ülkemiz ve insanımız bu denli iğrenç bir yaşam tarzını asla hak etmedi. Cumhuriyet ve ilkelerimiz Yüce Kitabımızda 60’a yakın ayette ön görülen kadın haklarının tamamını bu ülkeye nasip ve müyesser kılmış, bu değerler manzumesi içinde kadını kollayıp koruyan ATATÜRK İLKE VE İNKILAPLARINI getirmiştir. O ilke ve inkılaplardır ki; Türkiye Büyük Millet Meclisine vücut verip, parlamenter düzenimiz ihdas edilmiştir. Parlamenter düzenini ihdas edemeyen yukarda adı geçen komşu ülkelerimizin bölünüp parçalanma hallerinin acısına yürekler dayanmaz. Ülkemiz bölünüp parçalanmaya layık değil, Yücelip arşı alaya değmeye layıktır. ‘Bin Nasihatten Bir Musibet evladır’ atasözü aklımızı başımıza almaya yeter, olup Cumhuriyet ve ATATÜRK İLKE VE İNKILAPLARI ile donanımlı rejimimizi ayakta tutup, muasır medeniyete yol almamız, birinci vazifemiz olmalıdır. Sadece koltuk hırsı, sadece çıkar hesapları bir koskoca Cumhuriyeti bizden koparmaması için, YÜCE YARADANIN ülkeye hizmete soyunanlara akıl fikir ihsan etmesini dilerken, basiretli düşünce sahibi yurttaşlarımızın sağlıklı akıldan yana olmalarını niyaz ederiz. Cumhuriyetimiz sağlam temelleri ile sadece Dünya İslam Alemine değil, tüm mazlum milletlere de örnektir Bu örneğin heba olmamasına özen göstermekte birinci vazifemizdir.