Konya
°C
Yeni Meram
16.01.2015 09:40

“Cuma”lık

A+
A-
16.01.2015 09:40
0
2899
ABONE OL
“İŞİ bitenin gidişine mi söveyim, yoksa işi düşenin gelişine mi? *** BUGÜN 16 Ocak Cuma… Yani, ünlü 4 eski bakanımızın Yüce Divan’da yargılanıp yargılanmayacağının TBMM’nde oylanacağı gündü. Haftaya kaldı. Duyrulur! *** PAHA BİÇİLEMEYEN SERMAYE Günler, aylar, yıllar su gibi gelip geçiyor. Zaman hepimiz için mukadder olan sona doğru akıp gitmekte. Bir taraftan hayatımızın farklı dönemlerine hızla adımlar atarken diğer taraftan ömür sermayemiz her geçen gün tükenmekte. Yüce Mevla’ya vuslat anımıza doğru hızla ilerlemekteyiz. Yunus Emre’nin, “Dünya hayatı, her canlı için fanidir. Nefeslerimiz sayılıdır. Bu gerçeğe rağmen insanoğlu sahip olduğu nice değerleri bilinçsizce tüketmekte, nice yozlaşmalara maruz kalmaktadır. Ebedi bir alemi kazanmak üzere bahşedilen ömür sermayesi nice sorumsuzluklara, israflara, hoyratça kurban edilmektedir. Oysa ömrün her bir günü, her bir saati, her bir dakikası dahası, her bir anı kazanıma dönüştürülmelidir” sözlerini unutmayalım. Mümin, zihin ve gönül dünyasını, davranışlarını her an gözden geçiren kimsedir. Mümin, ömrünün ve içinde yaşadığı vaktin kıymetini bilendir. O, gelmesi muhakkak bir günde kendisine verilen her nimetten hesaba çekileceği inanç ve bilinciyle yaşayandır. ÖLÜMDEN KAÇIŞ!.. Hayvanlarla konuşabilen ve rüzgara, maddeye hakim olabilme yeteneği ile donanmış Peygamber Hazret-i Süleyman, bir gün Kudüs’te, çadırında arkadaşları ile sohbet ederken, içeriye bir adam girer. O mecliste oturan bir kişiye dikkat ve hayretle bakarak çıkıp gider. Şaşıran adam, Hazret-i Süleyman’a sorar: “Bu adam kimdi?” Peygamber yanıtlar: “Azrail’di.” Bu yanıtı alan adam paniğe kapılır ve Hazret-i Süleyman’a yalvarır: “Ya Süleyman, Azrail bana çok tuhaf baktı. Ne olur beni buradan kaçır. Uzaklara gönder.” Arkadaşının ricasını kırmaz Peygamber. Rüzgar emrindedir ya, bindirir rüzgara ve gönderir Hindistan’a… Adam ertesi gün Hindistan’da birden karşısında, bir gece önce gördüğü Azrail’e rastlar. Başına geleceği anlar ve konuşur: “Anladım, canımı almaya geldin. Yalnız bir sorum var, cevap ver öyle al canımı… Dün beni Süleyman’ın çadırında görünce neden yüzüme hayretle baktın?” Azrail cevap verir: “Ben dün senin canını, ertesi gün Hindistan’da almak emir almıştım. Seni Süleyman’ın çadırında oturur görünce, ‘Bu adam bir günde Hindistan’a nasıl gidecek?’ diye hayret ettim.” Kıssadan hisse: Bize tayin edilen vakitten kurtulup daha fazla yaşamamız mümkün değildir.
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.