Çanakkale'de "taşa sarılı mektuplar"ın sırrı

Arabacı, yaptığı açıklamada, Çanakkale Zaferi'nin, Türk tarihinin şanlı destanlarından biri olduğunu anımsattı. Çanakkale Deniz Muharebesi'nin birçok yönüyle ele alınması gerektiğini bildiren Arabacı, o dönem İngiltere'nin denizlerdeki üstünlüğüne dikkati çekti. Çanakkale Boğazı'nı, İngiltere'nin 14, Fransa'nın 4 gemiyle geçmeye çalıştığını hatırlatan Arabacı, "Kendilerine 'yenilmez armada' diyorlar, çok gururlular. İngilizler son 200 yılda denizlerde mağlubiyet almamıştı ama bu 'yenilmez armada', gemilerinin 3'te birini Çanakkale'de kaybediyor. Geri çekilmek zorunda kalıyorlar. Bizim yaklaşık 60 kaybımızın olduğu bu muharebede düşman 2 bin zayiat verdi. Bu olayı Çanakkale Zaferi'nin yıl dönümü olarak kutluyoruz" diye konuştu. Düşman cephesinde İngilizlerin sömürge ülkelerden topladığı, Afrikalı ve Hindistanlıların da olduğunu dile getiren Arabacı, Fransızların, Kuzey Afrika Müslümanlarını "Evlerinizi yakarız, çoluğunuzu çocuğunuzu öldürürüz" diye tehdit ederek cepheye sürdüğünü aktardı. Mehmetçikten taşa sarılı mektupla uyarı Savaşta, İngiliz ve Fransızların asker toplamak için Hristiyanlık propagandası da yaptığını anlatan Arabacı, şunları kaydetti: "(Hristiyanlığa karşı Türklerin saldırısı var) denildiği için Avustralya ve Yeni Zelandalılar Çanakkale'ye Hristiyanlığı korumak üzere gittiklerini zannediyor fakat burada kendilerinin saldırgan olduğunu fark ediyorlar. İtilaf devletlerinin Müslüman ülkelerden topladıkları bazı askerlerin de ilginç hikayeleri var. Çanakkale'de düşman hattında bulunan Hindistanlı Müslümanlar, ezan sesini duyunca şaşırıyor. Osmanlı askerlerinin kendilerine attığı taşa sarılı mektuplarla da Müslümanlar ile savaştıklarını öğreniyorlar. Müslümanlar ile savaştığını öğrendiğinde canını tehlikeye atarak cephe değiştirmek isteyenler var çünkü Çanakkale, İstanbul'un kapısıdır, hilafetin ve Osmanlı'nın başkentidir. İngiliz askeri üniforması içinde bir Afrikalı Müslüman asker, sürünerek Mehmetçiğe doğru geliyor. Bunu fark eden Osmanlı askeri, tabii ateş ediyor ve Afrikalı Müslüman'ı öldürüyor. Cesedi incelendiğinde askerin göğsünde Kur'an-ı Kerim olduğu görülüyor. Bu kanlı Kur'an-ı Kerim askeri müzeye konur." "64 Osmanlı askeri 3 bin 500 İngiliz'i öldürdü" Mehmetçiğin canını süngüye takarak, vatan savunması yaptığına işaret eden Arabacı, Çanakkale'de toprağın adeta kanla boyandığını vurguladı. Arabacı, Çanakkale'de destansı birçok mücadele yaşandığını belirterek, "Ezineli Yahya Çavuş, 64 askeriyle 3 bin 500 İngiliz askerini telef etmiştir. Arkadan destek gelmediği için askerleriyle şehit düştü. Çanakkale'de oluk gibi kanın aktığı dereler vardır. Zığındere ve Kereviz Dere'de 16 bin şehit verdik. Burası, Mehmetçiğin kanının dereden aktığı için 'Kanlı Dere' olarak da biliniyor" şeklinde konuştu. Çanakkale'de çarpışan milletler Arabacı, Çanakkale'de yedi düvele karşı savaş verildiğini vurgulayarak şu değerlendirmelerde bulundu: "Osmanlı Devleti bünyesinde hilal tarafında savaşan Bağdatlı, Kudüslü askerler var. Özellikle 19. Tümen ve Anafartalar bölgesinde, Arap tabular canlarını ortaya koydu. Mehmetçik ile koyun koyuna Haçlıya karşı savaşan Kürt civanlar, Bosnalılar ve Balkanlardan askerler var. Osmanlı coğrafyasının insan unsurunun Çanakkale'de vatan müdafaasında bulunduğunu biliyoruz. Hatta gayrimüslim unsurlar da var. Sağlık hizmeti gibi birimlerde bulunan Hristiyanlar da var."