“Can güvenliği yok”

“TÜRKİYE’DE CAN GÜVENLİĞİ YOK” Milliyetçi Hareket Partisi Konya Milletvekili Faruk Bal, Bera Otel’de habercilerle bir araya geldi. Konuşmasında ilk olarak Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edilmesine değinen Bal, “Cumhuriyet Savcısının hayatı, bir pamuk ipliğine bağlı ise Türkiye’de hiçbir insanın can güvenliği yok demektir. Bütün yönetimlerin, yöneticilerin ve hükümetlerin bir numaralı görevi vatandaşının can ve mal güvenliğini korumaktır. Bu olay cereyan ederken aslında Türkiye’nin sorunu da ortaya çıktı. Bugünün yasalarına göre bu olayın sorumlusu Başbakan’dır. Adalet ve İçişleri Bakanıdır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye yurt dışından haberler gönderiyor ve onun açıklamasıyla Türkiye ne olup bittiğini anlıyor. İşte sorun da buradadır. DHKP-C denilen terör örgütü, 3 boyutta terör faaliyeti yapan bir örgüttür. Birincisi, kendi tabanına mezhepçi bir anlayışa sığdırarak güçlenme oluşturmak için ideolojik olarak eylem yapar. İkinci olarak bu terör örgütü yabancı istihbarat örgütlerinin taşeronluğunu yapar. Üçüncü olarak da Türkiye’deki bazı terör örgütleriyle işbirliğine girerek ülkenin asayiş düzenini bozmaya yönelik iş yapar” dedi. “GÖRÜNÜRDE BİR BAŞBAKAN” Terör örgütünün, böyle bir sansasyonel olaya imza atmasından sonra Türkiye’nin başına gelebilecek sorunlara yönelik tedbirlerin alınması gerektiğine dikkat çeken Bal, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, avukatın cübbesiyle uğraşması boşunadır. Sorunu, tedbir almayan hükümetin sorumluluğundan çıkararak yargı mensuplarının bir bölümü olan avukatlara yıkmak ayrı bir sorundur. Bu olayla ilgili Başbakan ortada yok. Ahmet Davutoğlu kimleri avutmakla meşgul onları bilemiyoruz. Zaten başbakanlık görevini yürütüp yürütmediği de Konya’da olduğu gibi her tarafta aşikar bir şekilde ortadadır. Görünürde bir başbakan ama fonksiyonu olmayan bir makamda oturan bir zat var” şeklinde konuştu. “TÜRKİYE, BAŞI BOŞ BIRAKILDI” Salı günü meydana gelen elektrik kesintisinin çok vahim sonuçlara neden olduğunu ifade eden Faruk Bal, “Türkiye böylesine bir elektriksiz kalma olayını bu çapta ilk defa yaşamıştır. Elektrik kesintisinin sebebine dair hiçbir bakan, hiçbir bilgi veremedi. Türkiye bu kadar başı boş, yönetilemez, sorunlarından bihaber bir hükümetle karşı karşıya kalmadı. Elektrik kesintisi, çok fazla talepten dolayı ve sistemin elektrik yükünü taşıyamamasından dolayı meydana gelmiş olabilir. Bu olay, elektrik üretiminden ve üretimin hatalı olmasından kaynaklanan bir sebebe dayanabilir. TEİAŞ da bunun sorumlusu. Bu olay, elektrik iletiminden kaynaklanan bir sorun olabilir. Dağıtım şirketlerinin hatalarından kaynaklanan bir sebep olabilir. Bunların hepsi teknik sebeptir. Bu kadar vahim bir olayı ortaya koyacak kadar sebeplerin oluşabileceğini mühendislik bilgisi öngörür ve gerekli tedbirleri alır. Çünkü yönetim mekanizması en kötü senaryonun gerçekleşmesi halinde alınacak tedbirleri içerir” şeklinde konuştu. “TÜRKİYE, YÖNETİLEMEZ HALE GELDİ” Yaşanan elektrik kesintisinin, tedbirin alınmadığını, tedbirle ilgili çalışmanın da yapılmadığını ortaya koyduğunu dile getiren Bal, “böyle bir durum, Türkiye’nin yönetilemez hale geldiğinin en önemli işaretidir. Elektrik kesintisi, Cumhuriyet savcısına yapılan saldırı ile eş zamanlı gerçekleşti,.bu bir terör saldırısı mıdır? Bunu hükümetin öngörmesi lazım. İstihbarat ne güne durur? Terör örgütünün içinde MİT’in mensupları var. MİT mensubunun eline molotof verip belediye otobüsüne attıracak kadar terör örgütünün içine giren MİT, DHKP-C’nin içine girememiş mi? istihbarat teşkilatı ekonomik bir saldırıyı hedeflemiş olan terör örgütüne karşı bir tedbiri geliştirememiş mi? Eğer böyle bir ihtimal varsa burada da çok ciddi bir güvenlik zafiyeti vardır demektir. PKK, bugün enerji sektöründe çok etkin bir noktaya gelmiştir. Peşmerge sermayesi ile birlikte Türkiye’nin petrol dağıtımında etkin bir hale geldiğini herkes biliyor” dedi. “İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİ TÜRKİYE’DE AT OYNATIYOR” Siber saldırısı ihtimaline karşı bütün dünyanın yıllar öncesinden tedbirini aldığını ve elektronik sistemlerini buna göre düzenlediğini belirten Faruk Bal, “Türkiye eğer böyle bir saldırıyla karşı karşıya kalmış ve elektrik kesintisi bundan ötürü meydana gelmişse bunun tedbirini de almamış bir hükümetle karşı karşıya isek bu hükümetin bırakın sokağa çıkacak, yatacak hali yok demektir. Yabancı istihbarat örgütleri artık Türkiye’de serbest dolaşım hakkına sahipler. Güneydoğu Anadolu bölgesindeki otellerde konaklayan kişilere baksınlar, bunların yüzde kaçının yabancı istihbarat mensubu olduğunu anlarlar. Bu iş bu kadar ayağa düşmüş vaziyettedir. Türkiye, yabancı istihbarat örgütlerinin at oynattığı bir yer haline gelmiştir. Meydan bu kadar boş bırakılmıştır. Bu boşlukta elbette ki bir ekonomik hedef olarak elektrik sistemimize yapılmış bir sabotaj ihtimali de söz konusudur. Bütün bunlar olurken hükümet bunların hiçbirinden haberdar değil” ifadelerini kullandı. “DEVLET ORGANLARI İŞLEMEZ HALE GELDİ” Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun etkisinin, iradesinin ve siyasi varlığının olmadığını savunan Bal, “Başbakanmış gibi görünerek yukarıdan ne işaret gelirse onun gereğini yerine getirmek durumunda. Türkiye’nin temel sorunu da budur. Türk milletinin gözbebeği gibi koruduğu orduya olan güven duygusu azaldı. Ordunun operasyon güçleri zayıflatıldı. Ordunun moral motivasyonu yok. Güneydoğu Anadolu bölgesinde taşlar bağlanmış, köpekler serbest. PKK terör örgütü Hakkari’de, Şırnak’ta füze saldırısı yapıyor, devletin valisi silahlı kuvvetlerin karşılık vermesine izin vermiyor. Dağdaki PKK terör örgütü dağ eşkıyasıydı, AKP’nin iktidarı döneminde şehir eşkıyası haline geldi. PKK, defacto devlet yetkisi kullanıyor. Türkiye’nin yönetilemez hale gelmesinin asıl sebebi, devlet organlarının 17 – 25 aralık yolsuzluk operasyonlarından sonra işlemez hale gelmesidir” dedi. “ÇÜRÜMÜŞLÜĞÜN GELDİĞİ SON NOKTA” Milliyetçi Hareket Partisi Konya İl Başkanı Murat Çiçek de Türkiye’nin Salı günü karanlığa gömüldüğünü, Ortaçağ’da yaşanmamış bir geri kalmış örneğinin sergilendiğini söyledi. Yetkililerin, kesintinin nedenine dair sağlıklı bir açıklama yapmadığını ifade eden Çiçek, “Başbakan Ahmet Davutoğlu, “bu bir terör saldırı olabilir” dedi. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “biz her noktasıyla araştırıyoruz, talepten dolayı olabilir” dedi. Her ne sebeple olursa olsun bunun bir açıklaması olamaz. Çağlayan Adliyesinde meydana gelen saldırı hepimizi derinden üzmüştür. Savcımız şehit edildi. Türk milletinin başı sağ olsun. Bu hadisenin arkasından birçok şeyin çıkacağı ortadadır. Bu, çürümüşlüğün, kokuşmuşluğun artık geldiği son noktadır. Terör örgütlerine verilen tavizlerin bir sonucudur. Ve seçime kadar bu tür olayların devan edeceği, ardı arkasının kesilmeyeceği de aşikardır. Milliyetçi ülkücü hareket, sıkıntının ve sorunun farkındadır. İktidar olduğumuz zaman gereğini yapma noktasında söz vermiştir” dedi. Adem SERİN