Konya
°C
Yeni Meram

Büyük Türkiye

Büyük Türkiye - Tayyar Çimen - Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
14.06.2017 09:26
0
1447
ABONE OL
Yakın geçmişimizde, yıllarca Büyük Türkiye nutukları dinledik. Çok partili demokrasi hayatına geçişimizin ilk yıllarında, özellikle 1950’den sonra, Başbakan olarak Adnan Menderes’in bayraktarlığını yaptığı bir “halk iktidarı” sevdası içinde buldu Türk Halkı kendisini. Meydanlardaki nutuklarında Menderes, çoğu kasketli büyük köylü-kasabalı topluluklara ateşli konuşmalar yaptı. Ülkenin imarı dedi, milli kalkınma dedi, kırsal kesimin sevgilisi oldu. 1954 genel seçimlerinde Menderes’in Demokrat Partisi, muhalefetin 30 küsur milletvekiline karşı 500 milletvekili çıkardı. %57 oy oranı olan DP, çoğunluk seçim sistemiyle bu sayıyı sağlıyordu. Menderes, geniş çaplı imar hareketlerine girişti, bilhassa İstanbul’da yıkımlar yaptı, yeni yollar açtı. Milletin sevgili siyasetçisi Menderes’in politikaları ve İnönü’nün sert muhalefeti 1960’a doğru büyük sosyal çalkantılara, öğrenci hareketlerine yol açtı. Daha sonra da 27.5.1960’da TSK, DP iktidarını yıkıp, devletin idaresini ele aldı. Hükümeti ve milletvekillerini hapse attı. Daha sonra da, çok kötü bir yargılamayla, Menderes’i ve 2 bakanını idam etti. Türk siyasal tarihinde bir kara leke böylece yerini aldı. Askeri yönetimden sonra 1960’dan 1965’e kadar askeri sivil ara hükümetlerden sonra, 1965’de Süleyman Demirel başbakan olarak siyasal hayatımızdadır artık ve “Büyük Türkiye” bayrağı yeniden açılmıştır. Çalışma hırsı ve icraat için bu “Büyük Türkiye” sloganı, geniş halk kitlelerine, hatta aydınlara çok iyi geliyordu. Demirel’in mühendislikten gelen pragmatik tutumu, İstanbul Boğazı 1. Köprüsü, büyük barajlar herkese moral aşılıyordu. GAP (Güney Anadolu Projesi), Atatürk Barajı, Karakaya Barajı, Keban Barajı, Hirfanlı Barajı vs büyük yatırımlardı, hepsi Büyük Türkiye’yi çağrıştırıyordu. 70’li yıllarda ülke nüfusu 40 milyonu aşmıştı. Bütün bunlar insanlarımızın düşüncelerine, konuşmalarına yansıyordu. Başbakan Süleyman Demirel’in dilinden düşmeyen slogan “Büyük Türkiye” idi. 1980 yılındaki ihtilalden sonra 1983 yılında Özal dönemi başlar. Türkiye yine büyümeye başlamıştır. Zeki başbakan, ülkenin dış ticarete açılıp daha fazla ihracat yapmasını sağlamıştır. İletişim (telekomünikasyon) konusunda büyük aşama yapılmış ve Büyük Türkiye hayallerimiz yeniden canlanmıştır. Türk Halkı, uzun asırların bize miras bıraktığı, medeni dünyadan geri kalmışlık halinden, ancak çok çalışarak ve Büyük Türkiye hedefine kilitlenmiş olarak kurtulabileceğini o yıllarda iyi anlamıştı. Özal’ın 1993 yılında ani vefatından sonra, ülke, siyasal hayatına koalisyonlarla devam etmiştir. Yeni asrın (21.Asır) başlarında da Türkiye, yaptığı seçimle, yeni bir siyasal anlayışı, tek başına iktidar olarak iş başına getirmiştir. (2003) Bu güne kadar, 14 yıldan beri ülke bu iktidar tarafından yönetilmektedir. İslami bir muhafazakarlığın hakim olduğu yönetim, Cumhurbaşkanının bizzat ve sık sık dile getirdiği gibi, “tek millet, tek devlet, tek vatan ve tek bayrak” sloganı altında ülkenin ekonomik hedeflerini ve Büyük Türkiye hedefini gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Hepimiz bu hedeflere kilitlenmeliyiz. Saygılarımla.
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.