Bu takım babanızın malı değil.

  Konyaspor beklediğimizden daha kötü bir sezon başlangıcı yaptı. Aykut Kocaman’ı anlamak ve ne yaptığını idrak etmek çok güç. Transfer döneminin başından beri takımdan gönderdiği ve aldırdıkları futbolcularla en çok tartışılan isimdi Aykut Kocaman. Ancak ne kadar sabır istese de bu sistem ve bu takımla başarıyı yakalayabilmesinin zor olduğu gayet açık. Kimse 4-1’lik Galatasaray maçının ardından eleştirilere başlamışsın demesin. Konyaspor ilk kez Galatasaray’dan fark yemiyor ve tabi ki ilk kez de rakibine yenilmiyor. Normal şartlarda Galatasaray’a yenilmek, hatta fark yemek çok şaşırtıcı bir durum değil. Ama kabullenemediğim sahaya çıkartılan kadro ve takım kurgusu. İnanın doğru bir kadroyla Cumartesi gecesi puan alan, hatta kazanan taraf olurduk. Bakmayın rakibin son şampiyon olduğuna. Adı şampiyondu sadece. Ligin ilk 2 haftasından 1 puan çıkartmasına karşın en durgun futbolu Konya’da oynadı Galatasaray. Son yıllarda Galatasaray’ın bu kadar yavaş oynadığını ilk kez görüyorum. Bu Galatasaray karşısına öyle bir kadro çıkartmış ki Aykut Kocaman, takımda ne tempo var, ne kalite.. Kanatları çalışmayan, devşirme ön liberoyla rezil olan, sahasındaki maçta bile 5’li hatta 6’lı defans kurgusuyla oynayan, kalitesi olan yabancı oyuncuları böylesine bir maçta yanında oturtan Aykut Kocaman bence bu yenilginin baş sorumlusudur. Bir teknik adam, takımı 2-1 mağlup durumdayken, rakibin 10 kişi kalmasını nasıl olurda avantaja çeviremez? Neden risk almıyor ve korkak futbol anlayışına devam ediyorsun hocam? Galatasaray tam beyaz bayrağı çekmişken ve takımın temposunu bulmuşken nasıl olurda öldürücü hamleleri yapamazsın? Traore, Sissoko, Holmen, Ömer Şişmanoğlu ve Marica ilk 11’de oynayanlardan çok mu kötü durumda? Bu isimleri ne zaman hazır hale getireceksin veya getirmeyi düşünüyorsun? Senin bu yıldız futbolcu takıntın, kendini de bizi de bitirecek. Şuana kadar yaptığın tek olumlu şey Vedat Bora gibi bir yıldızı takıma kazandırman gözüküyor. Ama Vedat’ın kalitesine yanındaki arkadaşları yaklaşamayınca bu genç adamında eriyip gitmesinden korkuyorum. En sonda söyleyeceğimizi şimdi söyleyeyim. Ya Aykut Kocaman bu anlayışından vazgeçecek, ya da Ahmet Şan duruma el atıp rotayı şaşıran ve karaya oturmak üzere olan gemiye yeni bir kaptan bulacak. İnsan bu taraftardan utanır. Türkiye’de tek olan bu tribünleri rezil etmeye, İstanbul yalakalarının önünde taraftarının onurunu kırmaya kimsenin hakkı yok. Umarım önümüzdeki milli maç dönemi bazı şeylerin değişmesi adına yararlı olur. Kimsenin kapris yapmaya, inatlaşmaya ve fantezilerini denemeye hakkı yok. Bu takım babanızın malı değil. Doğru neyse onu yapın ve takımı bu taraftara layık hale getirin. Gelelim işin yönetim boyutuna.. Yönetimde ipler koptu. Geçen sezondan beri süregelen iç çekişmeler Futbol Şube Sorumlusu Selçuk Aksoy’un ayrılma kararıyla yeni bir boyut kazandı. Yönetim içinde Aksoy’a yakın olan ve istifa ettiklerinde kulübü Olağanüstü Genel Kurula sürükleyebilecek yöneticilerin olduğunu biliyorum. İşin sonu kongreye gider mi gitmez mi onu zamanla göreceğiz ama başkanın bu dönem içinde yönetimde boşluk yaşanmaması adına Futbol Şubesi Sorumluluğu’na mutlaka birini getirmesi gerekli. Şuan ki yönetimde bunu bulabileceğini sanmıyorum. Zaten Konyaspor’un yıllardır kanayan yarasıdır spor yöneticisi bulamaması. Yani koskoca Konya’da bu işin eğitimini almış, futbolun içinden gelen, bilgi ve birikimleriyle başkana yardımcı olabilecek ve teknik heyetle yönetimin arasında köprü yapacak nitelikte hiç mi isim yok? Başkan Şan bence hoca ve futbolcu transferi kadar yönetici transferini de düşünmeli. Profesyonel yöneticilik Konyaspor’a da gelmeli. Yoksa bu cambaz teknik adamlar ve futbolcular bizi daha çok kandırır.