Konya
°C
Yeni Meram
11.11.2015 03:16

Biri kaldırımda biri asfalt altında

Konya’nın ilk belediye başkanı ve en ünlü ozanı olan Aşık Şemi’nin torunu, dedesini anlattı. Aynı zamanda şehrin en geniş ailelerinden olan Şem-ilerden bir ünlü ozanın daha bulunduğunu, onun mezarının ise şuan asfaltın altında olduğunu savundu

A+
A-
11.11.2015 03:16
11.11.2015 10:10
0
6658
ABONE OL
Mevlana Müzesi’nin yanı başında, kaldırımın üzerinde bulunan tek mezar, turistlerin ilgisini çekiyor. Turistler özellikle, mezar ve mezar sahibi ile ilgili bilgi sahibi olmak istese de gerekli bilgiye tam olarak ulaşamıyor. Konyalıların da mezar taşının üzerinde yazan isim harici çoğunlukla bilgi sahibi olmadığı mezar ile ilgili de sayısız efsane de ortaya atılıyor. Mezarda, Konya belediye teşkilatının oluşmasını sağlayan aynı zamanda da Konyalı ozanların en eskisi ve meşhuru olan Aşık Şem-i yatıyor. Konya’nın en geniş sülalelerinden olan Şem-ilerden, Aşık Şem’i’den sonra bir de kadın ozan çıkıyor. Onun mezarı ne yazık ki Üçler Mezarlığı’nın önüne yapılan asfaltın altında kalıyor. Şem-i nine, Atatürk’e yazdığı şiir ile meşhur olurken, bu şiiri duyan Atatürk, Şem-i ninenin evine geliyor ve diz çökerek elini öpüyor. Yeni Meram Gazetesi, Aşık Şem-i’nin torunu 86 yaşındaki Hikmet Tozkoparan’a ulaştı ve hatıralarını dinledi. Aşık Şem-i’nin mezar taşındaki yazıyı Türkçeye çeviren Hikmet Tozkoparan’ın şuan tek bir isteği var; Şem-i ninenin mezar taşını bulabilmek.   “SÜLALEMİZ ÇOK KALABALIK” Aşık Şem-i’nin 2’inci kuşak torunu olan Hikmet Tozkoparan, kendisinin de şiirler yazdığını belirterek, “İlkokulu bitirdikten sonra, Kız Sanat Ortaokulu’na başladım. Bu ortaokulda 4 sene boyunca, dikiş-nakış ve aşçılık dersleri aldım. Eski Garaj civarı Piri Esat Mahallesi’nde evimiz vardı. Annem, Şem-i dedenin torunudur. Mezarı, Mevlana Müzesi’nin yanı başında kaldırım üstündedir. Sülalemiz çok kalabalık ve Şem-iler ile Kabasakallar olarak anılmaktadır. Maalesef sülalemiz kalabalık olmasına rağmen, dedemizin hatıralarına yaşatmak için uğraşan olmamış” dedi.   BİR AŞIK DAHA ÇIKMIŞ Aşık Şem-i’den sonra sülalelerinde bir ozanın daha çıktığını anlatan Tozkoparan, “Ben hep kendi kendime; “Şem-i dedenin mezarının arkasındaki Arapça yazının tercümesini yaptırmalıyım” diye söyleniyordum. Sağ olsunlar, bu konuda ilgili kişiler de yardımcı oldu. Aynı zamanda elimde Şem-i dedemizi anlatan 1952 yılı basımlı bir kitap da vardı. Burada dedemizin hayatı yazıyordu. Ve kitabı çoğalttık. Mezar taşının arkasındaki Arapça yazıyı da tercüme ettik. Kitabın içinde Şem-i dedemizin şiirleri de bulunmaktadır. Şem-i Dede, “Bizim sülaleden bir aşık daha çıkacak. Allah’tan bu aşık kadın olmasa” demiş. Ve korktuğu gibi de olmuş. Şem-i dededen sonra, torunu Şem-i Emine nine de aşık olmuş ve şiirler yazmıştır. Aşık Şem-i dedenin şiirleri Arapça ve Farsçadır. Ama Şem-i ninenin şiirleri Türkçe ve herkesin anlayabileceği bir dildedir” diye konuştu.   ATATÜRK DİZ ÇÖKÜYOR Atatürk’ün Şem-i nineyi ziyaret ettiğini de aktaran Hikmet Tozkoparan, “Şem-i Nine, bizim mahallemizde otururdu. Amcamızın yanındaydı. Ve burada Atatürk’e bir şiir yazmış. Bu durum Atatürk’ün kulağına gidiyor ve Konya’ya geldiğinde Şem-i ninemize ulaşıyor. Atatürk, ninemizin önünde diz çöküp, elini öpüyor. Ninemiz, yazdığı şiiri tekrar okuyor. Bu şiir Mustafa Kemal Atatürk’ün çok hoşuna gidiyor. Şuan Zafer Meydanı’nda Kabasakal Pasajı’nın bulunduğu yerde evimiz vardı. Konya dışından gelen misafirlerimizi burada ağırlardık. Atatürk de Şem’i ninenin kendisine yazdığı şiirden bu evde haberdar oluyor. Şuan sülalemizde şiirle uğraştığı bilinen, Aşık Şem-i ile Aşık Emine’dir” şeklinde konuştu. biri-kaldirimda-biri-asfalt-altinda-3   MEZAR ASFALTIN ALTINDA Üzücü bir durumu da aktaran Tozkoparan, “Şem-i ninenin mezarı, Üçler Mezarlığı’ndaydı. Giriş kapısındaki çeşmenin hemen yanındaydı. Şuanda tabi mezarı yok. O alanı yıkıp, yol yaptılar. Asfalt döktüler. Şem-i ninenin mezarı ne oldu bilmiyoruz. Mezar taşını halen arıyoruz. Yani mezarı, şuan araçların geçtiği asfalt yolun altındadır. Muhakkak onun da mezar taşında bir şiir vardır. Şuan tek isteğim onun mezar taşına ulaşmak. Çünkü yetkililer, o mezar taşının halen saklandığını duyurdular. Şem-i ninemizin mezar taşına ulaşabilirsek belki onun için bir anıt mezar yaptırabiliriz. Şem-i dede ile Şem-i nine normalde karşılıklı mezarları varmış” ifadelerini kullandı. biri-kaldirimda-biri-asfalt-altinda-2 "Aşık Şem-i'nin 86 yaşındaki torunu Hikmet Tozkoparan, kendisi ile özel olarak ilgilenen Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yeğeni Havva Çalık ile beraber." DÜNYA MALINI ANLATIYOR Aşık Şem-i’nin mezar taşındaki yazıda dünya malına bel bağlanmaması gerektiğini anlattığını ve bu şiirin önemli olduğunu vurgulayan Hikmet Tozkoparan, “Şem-i dedenin mezar yerini değiştirmek istemişler. Fakat mezar taşı kırılınca vazgeçmişler. Ben tamir ettirtmiştim. Yıllardır o mezar ile ilgili efsaneler anlatılır. O mezarı oradan hep kaldırmak istediler ama kaldıramadılar. Şem-i dede ölmeden önce defin olacağı mezarın yerini kendi belirliyor. Ve öldükten sonra da oraya defnoluyor. Bir defa mezar kaldırılmış. Türbenin içine nakledilmiş. Fakat mezarı yerinden oynatanlar büyük sıkıntı içine girmiş. Bu neden ile tekrar yerine gömülmüş. Şem-i dedenin doğum tarihi 1783’tür. Şem-i dede, mezar taşındaki şiirinde dünya malına bel bağlanmaması gerektiğini anlatmaktadır. Son 2 satırı şöyledir; “Ey birader bakma bana, yetmez miyim ibret sana, Şem-i namım bir nişan olsun mezar taşıma” dedi. Salih KÖPRÜLÜ
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.