Bir Konya geleneği: Şivlilik

‘Şivli şivli şişirmiş Erken kalkan pişirmiş İki çörek bir börek Bize şivlilik gerek Şivliiiiiiii!..’ Dün Konya sokakları cıvıl cıvıldı. Nereye kafamızı çevirsek bir çocuk. Ellerinde poşetleri oradan oraya koşturdular. Sabahın ilk saatlerinde başlayan mesaileri öğle saatlerine kadar devam etti. Tabi dakikalar geçtikçe de poşetler dolmaya hatta ikinci poşetler açılmaya başlamıştı bile. Evet bir Konya geleneği olan Şivlilikten bahsediyorum. Konya’ya özgü muhteşem bir gelenek. Tabi bu gelenekten biz büyüklerde fazlasıyla yararlandık. Konya’da yaşamıyorsanız yada Konyalı değilseniz Şivlilik kelimesini bir hayli anlamsız bulabilirsiniz. Zaten Konyalı olmayan birçok arkadaşımız da ilk başta buna pek anlam veremiyorlar. Sabahın ilk saatlerinde çocukların zillerini çalmasını şaşkınlıkla karşılıyorlar. Evet bir kez daha buradan yazmaktan zarar gelmez diye düşünüyorum. Konya’da Receb ayının ilk günü 'Şivlilik Günü' olarak kutlanır. Konyalılar bu günü 'İlk Namaz' olarak da belirtirler. Aslında Şivlilik Gününden bir gece öncesi de Fener Alayı olarak kutlanır. Hava karardığı andan itibaren bütün çocuklar sokaklara çıkar ve ellerindeki fenerleri yakarlar. Sabahında da ellerinde poşetleri ile kapı kapı dolaşıp şeker, çikolata ve diğer ikramlıkları toplayarak bu geleneği yaşatırlar. Dün de bu günlerden bir tanesiydi. Birçok çokcuk okula bile gitmeyip Şivlilik heyecanına ortak oldu. Anne ve babalar çocuklarını yalnız bırakmazken, Konyalılarda aldıkları şivlilikleri çocuklar ile paylaşmanın mutluluğunu yaşadı. Bu güzel geneğimizi unutmadan uzun yıllar yaşatmak dileği ile. 3 ayların bütün müslüman alemine hayırlar getirir inşallah.