Konya
°C
Yeni Meram

ATATÜRK VE MİLLİ EĞİTİM

ATATÜRK VE MİLLİ EĞİTİM-Ümit Sürmeli-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
17.02.2018 00:42
16.02.2018 16:43
0
5955
ABONE OL
Karatay İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde gördüklerimden sonra bu yazıyı yazmaya karar verdim. Belki Türk Milleti’ni Araplar’ın etkisinden, Arap yazılarından, Arap yaşam biçiminden kurtaran ve Türk Öğretmenini yere göğe sığdıramayan, Türkçe ve Türk Milletiyim derken gururla göğsü kabaran, Dünya Lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk Milli Eğitimi ve kurduğu Türkiye Cumhuriyeti devletinde, eğitime verdiği önemi hatırlarlar ve eğitimle, bilimle, uygarlıkla, adam olmakla, çağı yakalamakla ilgili sözlerini İlçe Milli Eğitim’in duvarlarına asarlar diye düşündüm. Duvarlardan resmi, beyinlerden ismi, koridorlardan sözleri yok edilen Atatürk, bakın Türk Öğretmeni’ni nasıl tanımlıyor. Dünya’nın her tarafında öğretmenler, İnsan Cemiyeti’nin en fedakar ve en saygıdeğer unsurlarıdır. Eski eğitimin zararlarını da aşağıdaki sözlerle anlatmıştır. (yıl 1924) Bizim milletimiz derin bir maziye maliktir. Milletimizin meydana getirdiği eserlerin seyrini düşünelim. Bu düşünce bizi elbette altı yedi asırlık Osmanlı Türklüğü’nden çok, asırlık Selçuklu Türkleri’ne ve ondan evvel bu devirlerin her birine denk olan büyük Türk Devirleri’ne kavuşturur. Bütün bu devirlere dikkat ediniz. Türk kendi ruhunu, benliğini, hayatını unutmuş, birtakım başkanların şuursuz vasıtası olma durumuna düşmüştür. Türk Milleti kendi benliğini, kendi dimağını, kendi ruhunu unutur gibi olmuş ve mevcudiyetiyle her hangi bir maksada neticesi, hor görülüş, esaret olan, karşılık beklemeksizin köle olmaya giden, değersiz bir hedefe sürüklenmiştir. Millet maalesef bu dalgınlık halini çok devam ettirdi, bu yüzden her türlü yoksulluklara ve mahkumiyetlere uğramaktan kendini kurtaramadı. Bütün bu uymaları milli olmayan eğitimin gerekleri olduğunu fark etmeksizin, sağlam bir eğitimin gerekleri olduğu inancıyla uyguluyordu. EĞİTİMİN ESASI EĞİTİMİN HEDEF VE MAHİYETİ NE BÜYÜKTÜR. Bu hususta yön yanlış ise ve koskoca bir millet emniyet ve itibar ettiği kitaplardan, mukaddes kitaplardan örnekler göstererek, rehber olduklarını iddia edenlerin sözlerine inanarak yürürlerse ve bu yürüyüş yönü, kendilerini yıkıma ve çöküşe düşürürse kabahat, bu yönü izleyen iyi huylu, temiz, fedakar rehberlerine itibar eden zavallı halktan ziyade, rehberlere ait değil midir? (YIL 1924 Atatürk’ün SD. II.S 196 ) Atatürk Arapça aşkına tutulanlara da yıllar önce Milli Mücadele yıllarında Akşehir’de bir medreseyi gezerken Lisan-Ül-Arabi okutan müderrise söylemiştir. Hoca efendi, memleket harb ediyor, bağımsızlığını ve varlığını kurtarmağa çalışıyor. Böyle mühim zamanlarda Arap dili ile vakit geçirmek, bu gürbüz Türk çocuklarını cephelerden alıkoyarak bu karanlık odalara tıkmak günahtır. Bir dil bu karanlık odalar içinde öğrenilemez. Lisan öğrenmek daha ziyade bir ortam meselesidir. Akşehir bir Anadolu, bir Türk kasabasıdır. Burada Arapça konuşan kimse yoktur. Onun için burada bu dili öğrenmeye lüzum da yoktur. Çünkü bugün artık Arapça ilim ve fen dili değildir. Bir memlekette Aarapça bilen uzmanlar yetiştirmek o memleketin ihtiyacı için kafidir. Eğer maksat böyle bir lisan uzmanı yetiştirmek ise iki tane genç tahsil için Mısır’a gönderilir. Cami-ül Ezher midir nedir, orada birkaç sene tahsil ettirilir, ortamda Arap olduğu için bu gençler Arap dilini bu suretle daha kolay ve daha tertipli olarak öğrenmiş olurlar. Memlekete yabancı dil uzmanı olarak gelmiş olurlar. Çocuklarımıza ve gençlerimize vereceğimiz tahsilin hududu ne olursa olsun onlara esaslı olarak şunları öğreteceğiz. 1- Milliyetine 2- Türkiye Devleti’ne 3- Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne düşman olanlarla mücadele lüzumu. 4- Fertleri bu mücadele gerekleri ve vasıtalarıyla donanmayan milletler için yaşama hakkı yoktur. Çocuklarımız ve gençlerimiz yetiştirilirken onlara bilhassa varlığı ile, hakkı ile, birliği ile çelişen bütün yabancı unsurlarla mücadele lüzumu ve milli düşünceleri tam bir imanla her mukabil fikre karşı şiddetle ve fedakarane müdafaa zorunluluğu aşılanmalıdır. Yıl 1921 henüz Kurtuluş Savaşı kazanılmamış ve bu dahi lider, düşman işgali altında ve Osmanlı hanedanı yüzünden benliğini, Türk olduğunu unutmuş bir milletin eğitimini düşlüyor. Bunun adı, 1000 yılda bir bize isabet eden dehanın görüşlerinin kanıtıdır. (1921 asım us. g.d.d.,s.98-99 ) İşte Türk ve Türkçe hayranı bir lider. Onun sözlerinin artık Milli Eğitim Müdürlükleri’nde görülmesi olanaksız. Ne çabuk vazgeçmişler Gazi Paşamız’dan. Mesnevi’nin Türk Milli Eğitimi ile ilgili bölümü var mı diye araştırdım yok! Mesnevi’den alıntılar asılmış ama Atatürk ve Türk Milli Eğitimi ile ilgili tek cümle yok! Ne acıdır ki Atatürk’ün resmini bile duvarda göremedim. Kenara saklamışlar! Bunun adı vefasızlıktır. ABD’yi, İsrail’i, AB ülkelerini sevindirmeye devam edelim. Onlar, tek şehit vermeden, tek kurşun atmadan ‘Hatay’ ilimizin alınışını unuttular mı sanıyorsunuz? Karşılarında Atatürk olunca, kuzu kuzu geri adım attılar ve Hatay ilimiz önce bağımsız oldu sonra da meclisinin kararı ile Türkiye Cumhuriyeti’nin bir ili oldu. İşte dünya liderliği ve Atatürk’ün emperyalistlere attığı tokat böyle bir şeydi. Acısını hala unutamadılar! Türk ve Türkiye Cumhuriyeti’ni yok etmenin tek yolunun, Mustafa Kemal Ülküsünü, hedeflerini, devrimlerini, yok etmek olduğunun bilincindeler. Önce Milli Eğitimin Arap eğitimine dönüştürülerek, çağın gerisine atılmasını hedeflediler. Her türlü ilim, bilim, fen öğretilmeden, Türk Milliyetçiliği, Türk sözü unutturulmadan, bu toprakları tıpkı Yugoslavya, Irak, Suriye gibi bölemeyeceklerini unuttuklarını mı sanıyorsunuz? Atatürk döneminde Türkiye Cumhuriyeti topraklarında bir tek üs kuramamanın acısını unuttuklarını mı sanıyorsunuz? ABD ve batı ülkeleri, sınırlarımıza, topraklarımıza girip, ne üs kurabilirler ne de sınırlarımıza terörist ihraç edebilirler sonra da bu teröristleri kınalı kuzularıma temizlettirebilirlerdi. Kore’‘de 700 kınalı kuzumu şehit ettirip, TSK’yı da, ABD çıkarlarını korumak için Afganistan gibi ülkelerde bekçiliğe gönderebilirlerdi. İşte Atatürk ve ilkelerinden, Atatürk’ün vasiyet gibi sözlerinden uzaklaştıkça, milli eğitim, milli olmaktan çıkar ve daha kreşlerde İngiliz sömürgesi gibi İngilizce, YHT’de sanki yüzlerce İngiliz yolcusu var gibi, İngilizce anonslarla, yemek evlerinde de bir türlü anlamadığınız yemek isimleriyle sizi avuturlar. Atatürk’ü ve ilkelerini silmek nedir biliyor musunuz? Unutmayın! Türk Milleti’ni ve Lozan’la çizilen bu güzel vatanı unutmak demektir.
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.