Konya
°C
Yeni Meram

Adaletsizlik Parkı!

Adaletsizlik Parkı! - Ümit Sürmeli - Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
17.06.2017 12:24
0
4863
ABONE OL
Adalet nedir? Her canlıya eşit davranmaktır. Adalet, kişilerin değil yasaların verdiği hükümleri uygulamaktır. Adalet, her canlıya aynı yaşama hakkını vermektir. Adalet, yasalar önünde tüm canların eşit olmasıdır. Adalet, dünyayı sadece kendilerinin sananlara bunu hatırlatan yasaları uygulamaktır. Adalet varsa ve doğru uygulanıyorsa, o toplumda huzur, güven, saygı ve sevgi vardır. Toplumlar yapılan pahalı binalarıyla, milletin parasıyla yapılan kongre merkezleriyle, lokallerle, kadın-erkek ayırımını toplumun gözüne sokan spor tesisleriyle, yüzme havuzlarıyla uygar olamazlar! Toplumlar, herkese, her canlıya hiçbir çıkar gözetmeden ulaşan yasaları uygulayarak uygar dünyada yerlerini alırlar. Gandi’nin güzel sözünü özümseyen yöneticiler ve milletler uygarlığa ilk adımı atmış sayılırlar. ‘BİR MİLLETİN MEDENİYETİ, HAYVANLARA VERDİĞİ DEĞERLE ÖLÇÜLÜR’ Karatay ilçemizde bir park yapılmış. Emeği geçenlere özen gösterenlere teşekkür ederiz. Parkın girişine de bir uyarı yazısı konmuş. BU PARKTA KEDİ VE KÖPEK GEZDİRİLEMEZ! Çevremizde pek çok hayvan var. Bunların illaki gezdirilmesi gerekmez. 5199 sayılı yasada kedi ve köpekler parklara giremezler diye bir madde de yok! Kedi zaten gezdirilemez. Kedi, Tanrıdan başka kimseye biat etmeyen, insanın önünde eğilmeyen, çıkarı için kuyruk sallamayacak kadar onurlu bir hayvandır. Köpeği olan herkes yasaların tanıdığı ve yazdığı kurallara uyarak; Kısa zincir, uysal değilse ağızlık, dışkısını yapınca hemen almak için eldiven ve naylon poşet bulundurarak, istediği parkta köpeğini gezdirebilir. İstanbul Göztepe parkında belediye sahipli köpekler oynasın, koşsun, zıplasın diye parkın bir bölümünü ayırmış. Çevresini tel örgülerle ama çok şık örgülerle kapatmış. Sahipli köpekler burada özgürce dolaşıyorlar. Aynı parkta sahipsiz köpekler için parkın içerisine su ve mama kapları konmuş hem küpeli köpekler hem kediler doğa severlerin ve Göztepe Belediyesi’nin bıraktığı mamalarla karınlarını doyuruyorlar. Sahipsizler ama merhametli belediyelerinin sahiplenmesi sayesinde, parktaki çocuklarla, oynayıp, sessizce bir kenarda oturuyorlar. Parklarda insanlar kuşlar, kediler, köpekler, kaplumbağalar, kirpiler, tavşanlar, ağaçlarda sincaplar, gölet varsa kurbağalar, arılar, böcekler ve her türlü çiçek ve ağaçlar olur. Sanırım Karatay ilçemizdeki kedi ve köpekler okuma yazma biliyorlar ki bu yazı konulmuş. Kapıda bu yazıyı okuyan badem gözlü, mahzun bakışlı sessiz canlarımız, bazılarının unuttuğu ve görmezden geldiği sessiz canlarımız bu yazıyı okuyup parka girmezler! Eğer bu parkın adına yakışır bir tavır sergileyecekseniz şunları mutlaka büyük harflerle parkın girişine yazmalısınız ki gerçekten adaletli oluşunuzdan şüphe duymayalım. Bu parka yerlere tükürenler giremezler. Bu parka ayçiçeği kabuğu ile kuru yemiş kabuğu ile çimleri yok edenler giremezler. Bu parka, çocuklarının bezlerini ağaç diplerine büyük bir aymazlıkla koyanlar giremezler. Bu parka, havuzlara elindeki pet şişeleri, kağıt mendilleri, meyve kabuklarını, gofret kağıtlarını zevk için atanlar giremezler. Bu parka, sigara izmaritlerini ağaç diplerine, çimlere, gezinti yollarına, çiçeklerin arasına atanlar asla giremezler. Bu parka kedi bile dışkısını toprağa gömerken ve defalarca koklayarak kokusunun kapanmasını beklerken, insan olarak yaratılmanın erdeminden yoksun, çocuklarının tuvalet ihtiyacını ağaç diplerinde giderenler, giremezler. Bu parka yediği içtiği her şeyin çöpünü oturduğu yere hiç sıkılmadan ve utanmadan bırakıp gidenler, giremezler. İşte bunları da yazın ki adalet anlayışınıza güvenelim. Bunları da yazın ki gerçekten doğaya ve Tanrı’nın yarattıklarına hiç ayırım yapmadan yaklaştığınıza inanalım. Her zaman söylerim. Yüce Tanrıyı seven gerçekten seven onun yarattıklarını da özünde sever. Belki bunu yazan zihniyeti kendine getirir. Yaşadığım bir olay. Yer İstanbul Bahçeköy. 3.Köprü için feda edilen, zengine villalar yapsınlar diye milyonlarca ağacın kesilmesiyle yok olan ormanlarda aşını, mekanını kaybeden yaban domuzunun öyküsü. Bahçeköy’ün en işlek yerine, iri bir yaban domuzu indi. Bütün araçlar kenara çekildiler. Arabalarıyla geçen, insan olarak yaratılmanın erdemini taşıyan ve tanrıyı gerçekten sevenler hemen araçlarından inerek manavlara, bakkallara, alışveriş merkezlerine koştular. Yaban domuzuna yolun yukarısına gitsin ve zarar görmesin diye yemek taşıdılar. Kimseye zarar vermeden yemek atılan yere koştu ve karnı doyana dek herkes onu gözyaşlarıyla izledi.  Karnı doyan yaban domuzu hiç kimseye zarar vermeden kendine yeni bir yuva bulmak, yaşamını sürdürebileceği besini aramak için kayboldu. Bu canları hakir gören, dünyayı kendinin zannederek onları evsiz, yurtsuz, aç ve susuz bırakanları yüce tanrı affeder mi bilemiyorum? Ama ben her zaman ilahi adalete güvendim ve hiç yanılmadım.
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.