7. Avrupa Jinekolojik Robotik Cerrahi Kongresi İstanbul’da gerçekleşti

Avrupa’da alanında tek uluslararası kongre niteliğinde olan 7. Avrupa Jinekolojik Robotik Cerrahi Kongresi’nin basın toplantısında önemli sorunlar ve güncel tedavi yaklaşımları gibi konular gündeme getirildi. Kongre kapsamında gerçekleştirilen basın toplantısında Robotik Cerrahi ile ilgili soruları yanıtlayan Jinekolojik Endoskopi Derneği Başkanı Prof. Dr. Fatih Şendağ şu açıklamalarda bulundu: “Robot yardımıyla yapılan kapalı ameliyatlardır. Cerrah hastaya dokunmadan konsola oturup robotu kullanarak ameliyatı gerçekleştiriyor. Ellerde titreme olmuyor ve milimetrik hareketleri büyük başarı ile gerçekleştiriyor. Kapalı ameliyatın tüm avantajlarına sahip. Kapalı yumurtalık kanalları robot ile açılabiliyor. Özellikle onkolojik cerrahi ve zor vakalarda başarılı sonuçlar alınıyor. Açık yapılması gereken hastalar kapalı yapılabiliyor.” Şendağ sözlerine şöyle devam etti: “Amerika’da robotik cerrahi yüzde 40’lara yükseldi. Ülkede iş gücü kaybı önemseniyor. O kişinin bir gün bile işe gelmemesi çok değerli olduğundan orada sigorta şirketleri laparoskopik ameliyatları portföylerine almış durumdalar. Türkiye’de henüz iş gücü kaybı, kurum ve devlet tarafından bu kadar önemsenmiyor. Çalışan bir kadın düşünün ameliyat olduğunda raporlu kalma ve tedavi süreci çok daha uzundur. Oysa laparoskopik ameliyatla hem enfeksiyon riski en aza inmiş oluyor hem de çoğu zaman hasta bir hafta sonra işine dönebiliyor.” “OBEZİTE SORUNU YAŞAYANLAR İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR TEKNİK” Obezite sorunu yaşayan hastalar içinde laparaskopinin çok önemli bir ameliyat tekniği olduğunu belirten Jinekolojik Endoskopi Derneği Başkanı Prof. Dr. Fatih Şendağ, “Eskiden obezite sorunu olan hastalarımıza, ‘seni bu şekilde ameliyat edemem, en az şu kiloya kadar inmen lazım’ diyebiliyorduk, önce bunu sağlamaya çalışıyorduk. Bu durumu sağlamak hiç kolay olmuyordu. Özellikle obezite sorunu yaşayan hastalarda bu teknikle çok başarılı ameliyatlar yapılıyor. Hastalar açık cerrahiden kurtuluyor, çok geniş bir yara yeri oluşmuyor, bir kesik oluşmuyor, 15-20 cm bir yağ katmanı kesmiyorsunuz, doku kaynaşma süreci ortadan kalkıyor, yara yeri akma sorunu ortadan kalkıyor, enfeksiyon riski olmuyor. 140-160 kilo hasta, çok rahat bir şekilde ameliyat edilebiliyor ve çok çabuk iyileşme süreciyle normal yaşamına dönebiliyor” dedi. “DİYABET HASTALARINDA AÇIK YARALARIN İYİLEŞMESİ LAPAROSKOPİK AMELİYATLARLA DAHA KOLAY” Diyabet hastaları için ameliyatlardan sonra iyileşme sürecinin, açık yaraların kapanma sürecinin ve enfeksiyon riskinin hastalar için sıkıntılar oluşturduğuna da değinen Şendağ, Laparoskopik ameliyat tekniğiyle bu korkuların ortadan kalktığını söyledi. Kadınların zaman zaman miyom ve kistlerle karşılaştığına da değinen Şendağ, “Kötü huylu dediğimiz kistler yumurtalık kanserinin başlangıcı olabiliyor. Normal kistleri izleriz ama şüpheli gördüğümüz kistleri izleyip alıyoruz. Laparoskopik ameliyat tekniği ile yumurtalıklara zarar vermeden bu kistler daha kolaylıkla alınabiliyor” diye konuştu. “LAPAROSKOPİK AMELİYATLARDA KESİ İZİ OLMUYOR” Laparoskopik ameliyatlardai ameliyat sonrası kesi izi olmadğını da vurgulayan Şendağ, “Göbek çukurundan kamera ile giriliyor, göbek çukurunun yanlarından minik delikler açılarak ameliyat gerçekleştiriliyor. Ameliyat sonrası da iz yok denecek kadar az oluyor” diye konuştu. ROBOTİK CERRAHİ’NİN DÜNYACA ÜNLÜ CERRAHLARI İSTANBUL’DA BULUŞTU Tüm dünyada farklı merkezlerden ünlü cerrahlar tarafından yapılacak olan robotik ameliyatlar kongre süresince canlı olarak yayınlandı. Yurtdışında alanlarında exper olan Prof. Dr. Japer Verguts(Belçika) ve Almanya’dan gelen Prof. Dr. Rainer Kimming, Acıbadem Atakent Hastanesi’nden kongreye canlı yayında robotik cerrahi ameliyatları yaptılar.