ASIRLIK BİR KONYA (SİLLE) ÇINARI

Değerli Yeni MERAM gazetesi okurlarım; bu hafta sizlere Konya’nın ve Sille’nin enlerinden olan ASIRLIK ÇINAR (1920 Sille Doğumlu) 103 yaşına merdiven dayayan geçtiğimiz 2020 yılında pandemi dolayısı ile 100. yaş günü kutlanmayan, ancak 101.yaş gününde Konya Aydınlar Ocağının düzenlediği bir program ile kendisine Konya’ya yaptığı değerli hizmetler dolayısı ile armağanlar verilerek taltif edilmişti.
Evet kimdi bu ASIRLIK ÇINAR…. HALİL İBRAHİM SAYAR. Bu yıl Allah ömür verirse 103.yaş gününü kutlayacağımız değerli büyüğümüz Konya’ya ve Sille’ye yaptığı hizmetler ile takdirle anılmaktadır. Değerli araştırmacı yazar, mahalle sakinim, doktor, gazeteci ve avukat olan Mehmet Ali Uz beyin hatırat serisi olarak yazdığı BANA KONYA’YI ANLAT kitabını kendi onun anlattıkları ile kaleme alarak yazmış ve Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından bir kültür hazinesi olarak raflardaki yerini almıştır. Onun anlattıkları gelecekte Konya tarihine ışık tutacak güzellikte ve değerdedir.
Mehmet Ali Uz hocamız onun için şöyle der; Ömrü boyunca mukaddes mücadelesini hizmetlerini Hali İbrahim Sayar’ı anlatmaya çalışacağım diyor. O, ailesine çocuklarına ve torunlarına o kadar güzel yaklaşır ki, görülmeye değerdi der. Ana ve babasına o kadar saygı gösteridir ki annesini el üstünde tutardı. Hatta annesi odaya girdiğinde hemen ayağa kalkardı diyor. Bir gün kendisine bir zat “Hacı baba Sen Medine’de Rasûlullah’ın huzurunda Şefâat Ya Rasûlallah diyeceğin yerde, galiba İnşaat Ya Rasulallah dedin ki hayatın inşaatlarla geçiyor “ demiştim. Dini vazifelerini sürekli iyi ifa eden kurbanlılarını bizzat kendi giderek seçen ve kesimini de kendi yapan bir şahıstı. Annemin dayısı benim hacı dayım öğretmenim yol göstericim dostum idi. Hacı dayım, küçükken beni görünce hafifçe kolumu ısırarak saat yapar ve kulağıma fısıldardı. “Zamanı bil veya zamanının değerini bil derdi. 1967 yılında iş insanı olarak patronum ve öğretmenim oldu. Boyacı dükkanında iş elbisemi diktirdi. Bana ilk tavsiyeleri ise ; “Dikkatli çalış,çalışkan ol,doğru ol, güler yüzlü ol, müşteriyi dinle müşteriye karşı sakin ol, yürekten ilgilen” sözleri hala kulaklarımda.. Üniversite ve askerlik bittikten sonra gerçek iş hayatım başlamıştı. Bu arada hala bana sürekli tavsiyelerde bulunurdu. Toptancılar sitesinde ilk fotokopi makinesini biz almıştık der. DYO ile sürekli iletişim halinde idik. Bir gün PTT kanalı ile ilk faks çekmiştim. 1985 yılında ilk bilgisayarımızı aldık O yıllarda bizden önce Konya Belediyesinde Çimento fabrikasında ve bir değirmen firmasında bilgisayar vardı. İş koşturmalarının yanı sıra yardım konularına da koşturmakta idi. Nerede bir hayır işi var, o mutlaka orada idi. Tarihe ecdada kültüre eğitime manevi değerlere çok bağlı idi. Bunu örneklerinden bir tanesi; İplikçi camisinin minaresi yapılacağında yaptığı araştırmalarda Sultan 2. Abdülhamit zamanında çekilen bir fotoğrafı elde etmesi bu fotoğraf dikkate alınarak caminin minaresinin yaptırılması idi.

İsrafa karşı aşırı dikkatli idi. 2. Dünya savaşında askerliğini yaparken o günkü DDY ve askeri yazışmalarda zarfı iki yüzü de dörde bölünerek 8 kez kullanılırmış. İşte o zor günler.. Sille’li olduğu için bağ bahçe işlerine de ayrı bir sevgisi vardı. Seyahatlere mutlaka hanımını da götürürdü. Doğduğu ev Sille’de tek katlı kiralık toprak damlı kerpiç bir evdi. Konya’da ve ülkede büyük yokluk ve kıtlık yaşandığı yıllarda o öğrenci idi. Babası Çandırlar sülalesinden Sıdkı usta, annesi Cami Kebir-in hafız ve müezzini Hafız Kamber’in kızı Elmas hanım idi. Halil İbrahim bey 3-4 yaşlarında iken Konya Kalecik mahallesine taşınırlar. 1942 yılında Hancı RAHMİ Korkmaz’ın kızı Zühre hanım ile evlenir. İsmet, Kamber Haşmet ve Servet adında 3 çocuğu olur. İnsan işini, eşini ve aşını sevmelidir diyen H. İbrahim Sayar küçük yaşlarda amele olarak işe başlar. Sonra kardeşleri ile hırdavatçı dükkanı açarlar. Sonra kendisi kendi bir iş yeri açarak hayata başlar. Bu arada devamlı yardım işlerine koşturmakta nerede bir iş olursa onu hemen orada görmek mümkün oluyordu. Hocalarla belediye başkanları ile arası genelde çok iyidir. Konyalı tüm ileri gelenler, hocalar milletvekilleri ile bile arası yaptığı başarılı çalışmalardan dolayı takir edilir. Bir çok eğitim kurumunun açılmasında yapılmasında emeği geçen Sayar, Konya İmam Hatip okulu yapılınca münasip bir müdür arayama başlarlar. Tanınmış öğretmenlerden Rüstem Sungur hocaya teklif edilir, ancak hoca yaşlılığı nedeni ile bunu kabul etmez. Sonra Ali Rıza efendiye müdürlüğü kabul ettirirler. İmam Hatip okulunun bahçesindeki KAZAROS bahçesini ( burası uzun yıllar İdman Yurdu futbol sahası idi) satın alınarak İmam hatip okuluna kazandırılır. Bazen siyasete de katıldığı Konya’da Demokrat partinin kurulmasında önderlik yapanlar arasında yer alır. Yine 1962 yılında da Adalet partisinin Konya kurucuları arasında yerini almıştır. Dönemin siyasi liderlerinden Alpaslan Türkeş ve Turgut Özal ile de temasları olmuştur. Özal’ın bir Konya ziyaretleri esnasında belediyelerin malî durumunu sorduğunda “Geliriniz ne kadar dedi, Özal” Onlarda işte bu gördüğünüz binaların ve dükkanların yıllık bina vergisi şu kadar dediklerinde vergi alamıyoruz bunu vergi daireleri alıyorlar denir. Bunun üzerinde Özal hemen bir kanun değişikliği ile bu bina dükkan ve arsa vergilerinin belediyelere bağlar. Bundan sonra belediyelerin gelirleri artar.
Halil İbrahim Sayar bütün hayır işlerine koşturmaya devam eder. Nerede bir yapılacak hayır işi varsa ona giderler, imkanı varsa hemen kendi karşılar, yoksa onu kırmayacaklarını bildikleri iş sahiplerine gider işte Memedim kuzum falan yere şöyle bir hayır yapılacak bende bunu sana münasip gördüm değince kesinlikle kırmazlar onu.. Camilerin tarihi binaların tamir ve bakım işlerinde hep o ön planda olan kişi idi. Onun yaptıklarını sayfalarca yazsak bitiremeyiz. Kısaca O Konya aşığı Konya ve Sille için varını yoğunu ortaya koymaktan çekinmeyen ASIRLIK BİR ÇINARDIR. Allah nice sağlıklı yıllara kavuştursun. Saygılarımla. Kitabı hazırlayan Dr. Mehmet Ali Uz hocamızın da kalemine sağlık.