Konya
°C
Yeni Meram

“KITALARI KUMAŞ GİBİ BİÇERDİK”

“KITALARI KUMAŞ GİBİ BİÇERDİK”- Lütfi AYHAN- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
20.03.2024 00:43
20.03.2024 13:05
0
2226
ABONE OL

(Neredesiniz ey Hamzalar, Halidler, Ebu Ubeydeler, Sa’d b. Ebu Vakkaslar; Tarık b. Ziyadlar, Alparslanlar, Gazneli Mahmutlar, Keykubatlar, Yıldırımlar, Fatihler, Yavuzlar, Kanuniler, Barbaroslar Malkoç Oğulları… Özledik sizleri ve büyük zaferleri)
İslam Dünyası (Türk, Arap, Acem, Peşdun…) son iki yüzyıldır hep yeniliyor, hep kaybediyor. Hâlbuki atalarımız Türkler tarihte (hem İslam öncesinde hem sonrasında) çok büyük zaferlere imza atmıştı. Orta Asya’da yaşayan atalarımızın kurduğu Hunlar, Göktürkler o dönemin güçlü devleti Çin'e karşı büyük zaferler elde etmişlerdi. İslam’a girdikten sonra ise Gazneliler zamanında koskoca Hindistan fethedilmiş; Selçuklular, Bizanslılara kök söktürmüşler, bu gün bize yurt olan Anadolu’nun kapılarını açmışlardı. Hele de Osmanlı atalarımız; onlar tarihte eşi görülmemiş zaferlere imza attılar. Atamız Fatih, İstanbul’u fethetti. Osmanlılar, Balkanları, Akdeniz’i Doğu ve Orta Avrupa’nın önemli yerlerini, Afrika'nın kuzeyini alarak Akdeniz’i ve Kara Denizi bir Türk Gölü haline getirdiler. Müslüman Araplar da 4 Halife, Emeviler ve Abbasiler devrinde öyle zaferlere imzalar attılar ki inanılmaz (İspanya'dan Çin'e kadar) Bugün İran diye tesmiye ettiğimiz Acem diyarının halkı, tarihte kurulmuş en büyük imparatorluklardan birisi olan Persleri kurdular. Persler, Roma ve Yunanlılara karşı önemli zaferler elde ettiler.
Tarihin akış kanununa göre iktidar ve güç devamlı olarak bir kavme, bir devlete verilmiyor. Egemenlik ve güç biteviye el değiştiriyor. Bizlerin yani Müslümanların (Arap Türk, Acem, Kürt …) dilleri, son iki yüzyıldır zafer şarkılarına karşı oruçlu. Bunun yerine dilimizi ağıtlar işgal etmiş durumda. Bu bir gerçek, lakin bu hakikat bizi ümitsiz yapmamalı, ye’se sürüklememeli. Tarihteki büyük zaferlerimizi hatırlayarak işe başlamalı ve Sünnetullaha uygun bir hayat sürerek o şanlı devirleri ve zaferleri tekrar kazanmalıyız. Bendeniz tarihte kazandığımız şanlı zaferlerin bir kısmını yazarak istikbalde de dünyaya nizam verecek olanların yine bizler olduğunu hatırlatmak istiyorum. Çünkü Egemenlik sancağı bizden çıkıp küffarın eline geçtiği günden beri (takriben son üç yüz yıl) âlem adalete, merhamete, huzura muhtaç bir hayat sürüyor. İşte o şanlı zaferlerden bazıları: Bedir, Mekke’nin Fethi, Hayber, Yermük, Ecnadeyn, Demirköprü; Nihavend ve Kadisiye, Emeviler döneminde Afrika, Anadolu ve Kafkasya’da birçok yer fethedilmiştir. Abbasiler döneminde Anzin, Selçuklular devrinde Malazgirt, Miryekefalon, Osmanlılar döneminde Varna, Kosova, Mohaç…) Bunlar en önemlileri diğerlerini de yazmaya kalksak bir kitapçık olur.
İslam ve Türk dünyası olarak son yıllarda yaşadığımız mağlubiyetler ümmetin dolayısı ile hepimizin moralini fena bozuyor. Batı denilen “tek dişi kalmış canavar” Arap, Türk, Acem, Kürt… Alevi, Sünni, Vehhabi ayırımı yapmaksızın sürekli Ümmetin topraklarına ve inancına bombalar yağdırıyor. (Irak, Suriye, Libya, Afganistan bunlara birer misal…) İslam Dünyasının son temsilcisi olan Osmanlı Atalarımız I. Dünya savaşını kaybedince milletimiz büyük topraklar ve çok asker kaybetti. Polatlı’ya kadar geri çekilmek zorunda kaldık. Şu anda yaşamakta olduğumuz “Gazze” olayı ise bize acı gerçekleri bir daha hatırlattı. “İslam Dünyası” ve “Ümmet” diye bir şey yok. Bu acı gerçeği daha önce Çin’in işgal edip zulmettiği Doğu Türkistan’da, Rusya’nın zulmüne uğrayan Çeçenistan ve diğer Türk Cumhuriyetlerinin bazılarında da görmüştük. Yazımı Mazide yaşadığımız o büyük zaferlerden birinden kısaca bahsederek tamamlamak istiyorum:
KADİSİYE ZAFERİ
Hz. Ömer efendimiz döneminde o dönemin iki süper gücü sayılan Bizans’ın topraklarının birçoğu alınmış, Pers/Sasani İmparatorluğuna ise tamamen son verilmiştir. İşte bu büyük sonuca giden yolda yapılan savaşların en önemlilerinden biri de Kadisiye Zaferidir. Bu harpte İslam ordusunun komutanı Sa’d Bin Ebu Vakkas’tır. Pers ordusu İslam Ordusundan 10 kat fazladır. Üstelik Sasani ordusunda o günün tankları sayılan birçok fil bulunmaktadır. Üstelik komutan Sa’d (r.a) hastadır. Vücudunu çıbanlar kaplamış o yüzden çok acı çekmektedir. Ama buna rağmen Allah’ın yardımı ve sahabe efendilerimizin (mücahitlerin) korkusuz savaşmaları neticesinde zafer elde edilir. Sasaniler bu zaferden sonra yıkılma sürecine girer. Başkentleri fethedilir. (Bu zaferde birçok önemli olay olmuştur ki bunlardan biri de Sarhoş Ebu Mihçen hadisesidir)
“…Kıtaları ipek bir kumaş gibi keser biçerdik.
Kelleler damlardı kılıcımızdan.
Bir biz vardık cihanda, bir de küffar… “
Sonra zaferlerin yerini mağlubiyetler aldı. Asırlardır süren bu yenilgiler inşallah tekrara zafere dönüşecek. Çünkü umut ve zafer şarkılarının mırıltıları gelmeye başladı kulaklarımıza; huzur ve adalet güneşinin pırıltıları belirmeye başladı ufuklarımızda.

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.