“AZ YE ÇOK YAŞA ÇOK YE ERKEN ÖL”

(Dünya'nın ve Türkiye’nin ekonomik sıkıntılar içinde olduğu, bazı insanların açlıkla boğuşurken bazılarının da 5 yıldızlı otellerde yediğinden fazlasını çöpe döktüğü bir dönemde böyle bir başlığı siyasi bulanlar olabilir. Şunu baştan söylemeliyim ki bu yazının siyasi bir amacı yoktur. Bu başlığa karşı ;” Böyle olsaydı Afrika’da ortalama ömür kısa, gelişmiş ülkelerde uzun mu olurdu? "Soruları da mantıklı ve yerinde. Lakin bunların cevabı uzun olduğu için onu bir başka yazıya havale ediyorum.)
Zamanı, mekanı, bu dünyayı ve sonsuz âlemi (tüm varlığı- tekmil mahlukatı) yaratan Rabbimiz, varlığa halife olarak da İnsanı halk etmiş, ezelde başlayan ve ebediyen (yani bitmeyecek) sürecek olan bir hayatı da var etmiş Bu sonsuz hayatta insanların geçici alemdeki inanç ve eylemlerine göre ebediyen kalacakları mekanlar( cennet cehennem ve a’raf’) yaratmış.Hak din olan İslam ve O’nun peygamberi olan Hz Muhammed’in (SAV) hayatını incelediğimiz zaman şu gerçeklerle karşılaşırız: “ O dünyaya dünya kadar, ahirete ahiret kadar değer vermiş."
1- insanlar arasında ayırım yapmamış.
2- İnsanlara güzel söz söyleyip, güler yüz göstermiş
3- Davet edenleri kırmayıp icabet etmiş
4- Çirkin söz söylememiş
5- Hayatında hiçbir kadını (eşleri dahil) dövmemiş, onlara fiske vurmamış....
Rabbimizin yeryüzüne gönderdiği son elçi Hz Muhammedin yüzlerce güzel ahlakından bir kaçı böyle idi. Pekiyi, " komşusu açken tok yatan bizden değildir" ölçüsünü getiren O din, 0 kitap, O peygamber yeme içme konusunda Müslümanlara (dolayısı ile tüm insanlara) neler söylemiş, hangi ölçüleri koymuş? Oruç Ayı Ramazanda her Mü’min bunu bilmeli ve bu emir ve yasaklara uymalı değil mi?
En başta şunu bilelimki Allah yiyecekleri helal ve haram olarak ikiye ayırmış, helalinden yemeyi haramdan kaçınmayı emretmiş ((2/Bakara, 168; 5/Mâide, 88; 8/Enfâl, 69; 16/Nahl, 114). “İsraf edenleri sevmediğini…Araf 31) açıklamış. Pekiyi helalinden ne adar yiyeceğiz, bunun ölçüsü ne? “Az yemek" diye cevaplamışlar arifler bu soruyu. Azın ölçüsü de “Midenin üçte birini yemeğe, üçte birini suya ve üçte birini de havaya” ayırmakmış. Bir kelam-ı kibarda denildiği gibi:
"Az yiyen olur veli
Çok yiyen olur deli
Az yiyen olur âlim
Çok yiyen olur zalim
Az yiyen olur melek
Çok yiyen olur helâk."

Mehmed Zahid Kotku hazretleri bu mevzuda : “Çok yemek, çeşitli hastalıklara yol açar. Vücudu ağırlaştırır. Uykuyu artırır. Tembellik ve gam getirir…” Buyurmuş. Bazı hukema da bu konuda ; “çok yiyenler, israf edenler; paralarını hayra harcamaya kıyamazlar, bahadırlıklarını, cesaretlerini, düşmanlara karşı cihat duygusu ve ibadet lezzetini yitirirler…” Demişler.

Az yeme konusunda dinimiz çok büyük bir literatüre sahip. Bu mevzudaki bilgileri toplarsak şu neticeye varıyoruz.: Dinimize göre; “ hiç kimse rızkı tükenmeden, kendisi için takdir edilen rızkını yemeden ölmez. “ Bu ölçü bize şöyle bir çıkarım yapmaya izin verir mi; "Çok ye erken öl, az ye çok yaşa." Çünkü bize ayrılan rızık bitince öleceğimize göre o rızıkları çok ve hızlı yiyerek erkenden eceli cağırmış mı olmuyor muyuz ? Rızkımız tükenince bu dünyadan ayrılacağımıza göre…” Gelişen tıp ilmi de bu konu da aynı şeyleri söylüyor. Tıp, "çok yemek, çok içmek, çok uyumak ve az hareket...Sağlığın düşmanıdır." Diyor. (https://www.youtube.com/shorts/TXuaAlhopTY) Prof. Sinan Canan diyorki, " Mide dolduğunda kafa durur.'
Neticeyi kelam her şeyin (insanın, dünyanın, ahiretin, cennetin, cehennemin…) sahibi olan Allah gönderdiği son mesajında (İslam) bize orucu emretmiş. Böylece bu dünyada sağlığı, öbür alemde de cenneti kazanmanın yollarından birinin de bu olduğunu bildirmiş....
Rahmet Ayı Ramazanınız mübarek olsun. Amin .