‘SOĞAN’ SİYASETİ

Öncelikle yaşadığımız maddi manevi zorlu süreçlerde ruhumuzun ilacı olan rahmeti, mağfireti ve bereketi ile hayatımızı kuşatan mübarek Ramazan ayının son günlerinin habercisi niteliğindeki bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecemizi mübarekliyor, bu önemli geceyi en iyi şekilde değerlendiren kullar arasında olmamızı Allah'tan niyaz ediyorum. Bu vesileyle cuma günü idrak edeceğimiz Ramazan Bayramımızı da şimdiden tebrik ediyorum.
Bayram arifesi, seçim arifesi derken hızla ilerleyen yaşantıda depremin yaralarının sarılmaya devam ediyor olması da buruk geçireceğimiz bayramın geleceğe dair umutlu penceresi olacak inşallah.
Tabi güzel ülkemiz bir yandan bayrama hazırlanırken diğer yandan da bayram sonrası daha da artacak olan siyaset havasına hazırlanıyor. Vekil adaylarımız ziyaretlerini şimdilik çarşı pazar iftar sonrası katılımıyla gerçekleştirirken cumhurbaşkanlığı yarışında ise iki farklı siyaseti görüyorum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan mesaisinin yarı bölümünü neredeyse deprem bölgelerinde geçirirken geri kalan kısmını ise açılışlar ve törenlerde vatandaşın karşısına çıkarak geçiriyor. Muhalefetin adayları ise düzenlenen miting ve ziyaretlerle vatandaşa vaatlerini anlatıyor. Bunlar olağan durumlar zaten ancak kaç zamandır bir soğan söylemi sürüp gidiyor.
Dahası soğan fiyatları 14 Mayıs seçimleri öncesi iktidar ve muhalefetin ana gündem maddelerinden biri oldu. Muhalefet cephesi soğanın kilosunun pazarda 30 TL'ye kadar yükseldiğine dikkat çekerek vatandaştan oy toplamanın telaşını yaşıyor. Ben hemen burada belirtmeliyim ki bir soğana bir oy beklentisi bir siyasi partinin durumunu da ortaya koyuyor. Bir dönemlerin meşhur sözü vardı hatırlarsınız merhum başbakan Süleyman Demirel’in ifadesiyle “Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur” sözünden yola çıkılarak yapılan bir kampanya ve ardından kamuoyuna yansıyan soğan dökme görüntüleri.
Bir zaman patates, sonra soğan, sonra domates, sonra başka başka ürünler bunlar her zaman siyaset malzemesi mi yapılacak merak ediyorum. Bana göre bugün soğan ile siyaset yapmak bu milleti küçümsemekten başka bir şey değildir. Sen çıkacaksın soğan siyaseti yapacaksın, uçtu kaçtı diyeceksin, bir yandan da tonlarca soğan çöpe konteynere arazilere dökülecek. Mutlaka görmüşsünüzdür İstanbul, Ankara, İzmir, Çorum ve Şanlıurfa başta olmak üzere Türkiye'nin dört bir yanındaki bazı marketlerin soğanları vatandaşlara satmak yerine depolarda çürütüp soğanların yüksek fiyattan satılmasına neden olurken Çorum'da tonlarca soğanın yol kenarına dökülmesi büyük tepki çekmişti. Al eline soğanı yap siyasetini kapat görüntüyü. Madem milleti bu kadar düşünüyorsunuz o zaman çıkın elinizde tuttuğunuz soğanın neden böyle rakama çıktığını verilerle açıklayın. Dökülen soğanların açıklamasıyla birlikte tabii ki.
Bu soğan olayı nedir diye küçük bir araştırma yaptığımda Tarım ve Orman Bakanlığının verilerle yaptığı açıklama çıkıyor karşıma. Tarım ve Orman Bakanlığı, bugün yaptığı yazılı açıklamada, son günlerde fiyatıyla eleştiri konusu olan kuru soğan üretimine ilişkin bilgi verdi. Tarım ve Orman Bakanlığı, son günlerde fiyatıyla eleştiri konusu olan kuru soğan üretimine ilişkin, “Nisan ayı itibarıyla Adana ve Hatay illerimizde turfanda soğan hasadı başlamıştır. İçinde bulunduğumuz bu dönemde, geçen yılın üzerinde bir rekolte söz konusudur. 2022 yılında Adana ve Hatay illerimizde 272 bin ton olan turfanda soğan üretiminin, bu yıl 284 bin tona yükselmesi beklenmektedir. Yeni hasatlarla birlikte üretilen ve sofralarımıza gelmeye başlayan soğan miktarı, halkımızın ihtiyacını fazlasıyla karşılayacak seviyededir” açıklamasını yaptı.
Yarın bir gün soğanın ateşi düşünce haliyle siyaseti de bitecek. Bu kez de başka bir ürünün veya maddenin siyaseti başlayacak. Şu zamanlar milletin odak noktasını soğana çekmeye çalışanlarda ne ürün biter ne malzeme. Ülke olarak yapılan yatırımlar ve atılan adımlar öyle böyle değilken vatandaşın bu tür ucuz siyasete ne tepki vereceği 14 Mayıs’ta sandığa yansıyacaktır. Sonuçta seçmen tercihini yaparken mutlaka kriterleri olacak ve geleceği de düşünüp ona göre oyunu kullanacaktır. Kimseyi ötekileştirmeden, kırmadan, üzmeden geçirilecek bir süreç diliyor şimdiden tekrar herkesin mübarek Kadir gecesini ve Ramazan Bayramı’nı kutluyorum.
Kalın sağlıcakla.