Samsun'dan bir güneş doğdu

Selâm vererek Anadolu çocuklarına, Çıkarken yüce komutan, Karadeniz'in halini bir görmeliydi.   Kalkıp ayağa ardı sıra baktı dalgalar, Kalktı takalar. İzin verseydi Kemâl Paşa, Ardından gürleyip giderlerdi, Erzurum'a kadar.. (Cahit Külebi)   *** Samsundan, 98 yıl önce doğan güneş,  Vatan Coğrafyasını aydınlatmaya devam ediyor; “Türküm, doğruyum,  çalışkanım...”   Bu güneş kurtuluşun, aydınlığın, özgürlüğün, demokrasinin, çağdaşlığın değişimin fotoğrafı, yeni Türkiye’nin ak ve pak yüzüdür ; ... 19 Mayıs Kurtuluş Savaşımızın kilometre taşıdır. ... 19 Mayıs, Cumhuriyetimizin alt yapısıdır. ... 19 Mayıs, esaret zincirlerini koparıp atmanın andı ve azmidir. ...19 Mayıs, Kurtuluş Savaşımızın başlangıç noktası laik- hukuk Devletinin, özgürlük ve demokrasinin, Cumhuriyet ve değerlerinin, çağdaş ve ileri Türkiye’nin habercisidir. ... 19 Mayıs, esaret zincirlerini koparıp atmanın andı ve azmidir. --- 19 Mayıs 1919’la “gençlik” ve “spor” sözcülükleri bütünleştirildiğinde ortaya, anlamlı bir bayram motifi çıkmaktadır. Atatürk’ün gök ve deniz mavisi karışımı gözlerinden bir hedef saptanmaktadır; Muasır medeniyetlere doğru koşmak! Gözler dudaklarla bütünleşiyor ve sözler  sarp bir kayadan aşarak yankılanıyor;  “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri! Bu ses, susmuyor ve hep yankılanıyor; “Ben size ölmeyi emrediyorum!” Bu ses, giderek daha da gür çıkıyor; “Ey! Türk gençliği, damarlarınızdaki asil kan da mevcuttur! “ ...   O gün, bugündür Türk Gençliği, dağda , taşta, köyde, kentte, karada, havada, denizde, Anafartalar’da, Arıburnun’da, Dumlupınar’da, İnönü’de, Akşehir’de, Uşak’ta ve Afyon’da gece- gündüz nöbete duruyor.    Türk gençliği, bu bağlamda Cumhuriyeti, laikliği, demokrasiyi, uygarlığı, inkılâpları ve devrimleri korumakta, kollamaktadır. Ne zaman dara düşülürse,  kaos yaşanırsa ,   Cumhuriyet,  ilke ve inkılaplar tehlikeye düşerse, Atatürk’ün  tok sesi gürlüyor; “İleri hep ileri ...” Türk Gençliği, Atatürk’ün emirlerini Anıt Kabirden Vatan haritasına kuş  kanatları, dağ rüzgârları, denizlerin dalgalarıyla ulaştırıyor. ... Ben, Atatürk'üm öldüm - demiştim zaten - İşte nutkumu da baştan sona okudum. Öldüm ama gözüm arkada değil, Kitabım bir uzun, bir güzel oldu, Hem ne iyi ettim, ne iyi ettim de efendiler Sonunda "ey Türk Gençliği" dedim. -    (Turgut Uyar) ... Samsun'a onun Çıktığı bugün, Vatanda düğün, Çocuğum övün! (Halim Yağcıoğlu) ... ■ Gençler cesaretimizi takviye ve idame ettiren sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz eğitim ve bilgi ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, düşünce özgürlüğünün en kıymetli örneği olacaksınız. Yükselen yeni kuşak, gelecek sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz. (Mustafa Kemal Atatürk) ***    Atatürk,  Kurtuluş Savaşını başlatmak için Bandırama Vapuruyla Samsuna çıkmasının üzerinden tam 97 yıl geçti. O gün bugündür, tüm 19 Mayıslar aynı duygular şaha kalkıyor. 19 Mayıs’la “gençlik” ve “spor” sözcülükleri bütünleştirildiğinde ortaya, anlamlı bir bayram motifi çıkmaktadır. Atatürk gök ve deniz mavisi karışımı gözlerinden hedefi gösteriyor; Muasır medeniyetlere doğru koşmak! Gözler dudaklarla bütünleşiyor ve sözler    Dağ ve denizlerden  aşarak yankılanıyor; Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri! Bu ses, susmuyor ve konuşuyor; ■ Ben size ölmeyi emrediyorum. Bu ses, giderek daha gür çıkıyor; ■ Ey! Türk gençliği, damarlarınızdaki asil kan da mevcuttur! O gün, bu gündür, Türk Gençliği, dağda, taşta, köyde, kentte, karada, havada, denizde, Anafartalar’da Conk bayırında Arıburun’ da, Dumlupınar’da Uşak’ta, İnönü’de, Akşehir’de Afyonkarahisar’da yaz- kış ve gece- gündüz demeden nöbete duruyor.  --- Mayıs'ın on dokuzu. Ufukta duran gitgide yaklaşıyor. Sanki harlı bir ateş Yakıyor ruhumuzu. Beklemek üzüntüsü her gönülde taşıyor. Üzülmemek elde mi? Hız yüklü,  iman yüklü, umut yüklü, bu gemi. (Celal Sahir Erozan) --- Türk Gençliği, Atatürk’ün emirlerini Anıt Kabirden Vatan Haritasına, kuş kanatları, dağ rüzgârları ve deniz dalgalarıyla ulaştırıyor. Her yıl 19 Mayıs sabahında uyanır uyanmaz Vatan Haritasında yüzümü Samsuna doğru döndürür, yenilenirim. Atatürk kuşkusuz ”tabu “ değil, Ulusal bir kahramandır. Ulusu karanlıklardan alıp çıkarmış aydınlıklara taşımış bir kurtarıcı ve yol göstericidir. Başarılı Komutan, devlet adamı, reformist, düşünür ve hatiptir. --- Samsun'a ayak basmış Kahraman bugün, Çayır, çimen yeşermiş zafer yolunda. Davul zurna sesinde şahlanır düğün, Gönlüm coşup öter bir bahar dalında. (Ceyhun Atuf Kansu) --- ■ Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur. ■ Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır. ■ Taş kırılır, tunç erir, ama Türklük ebedidir. ■ Bir Türk, cihana bedeldir! ■ Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır. (Atatürk) ....    Samsun'da o gün doğdu Türk'ün eşsiz güneşi, Arasalar bulunmaz Dünyada onun eşi. Bütün yurt inliyordu, Vatan gidiyor diye. O sanki Türk yurduna Gökten geldi hediye.    (Ramazan Gökalp Arkın)