Konya
°C
Yeni Meram

ÖMRÜMÜZÜN İNŞASINDA İMARIN ÖNEMİ!

ÖMRÜMÜZÜN İNŞASINDA İMARIN ÖNEMİ!- Medine EKMEKCİ- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
08.02.2025 00:44
07.02.2025 13:45
0
1824
ABONE OL

Gece 04.17... 6 Şubat...
Karanlık bir gece... Sanki gökyüzüyle yeryüzü birleşmiş, İsrafil’in suruyla kıyamet kopmuş gibi. Zaman durmuş, anılar canlanmış, acılar tazelenmiş... Kim bilir, o gecenin karanlığında neler yaşanmıştı? Sınav stresi yaşayanlar, askerlik heyecanıyla dolu olanlar, düğün hazırlığı yapanlar, doğum günü coşkusu yaşayanlar... Ya da bedenleri enkaz altında kalmadan ruhları enkaz yığınına dönenler... Binbir çeşit hayat, binbir çeşit hikaye...
11 şehir enkaz altında... 2 yıl geçti...
Acımız hala taze, hala derin... Takvimler yapraklarını çevirse de, zaman akıp gitse de bu acı dinmeyecek gibi. Ölüm... Hayatın en soğuk, en ürkütücü kavramı... Yakışmıyor hiç kimseye, yakıştıramıyoruz. Ölüm, sanki bir geçiş bileti... X-ray cihazından geçer gibi, dünyevi her şeyi geride bırakıp, sadece ruhunla öteki tarafa geçmek... Hakikat böyle olsa da, insan kabullenemiyor işte... O hançer saplanıyor yüreğine, kanatıyor içini...
“İmar” ömür kökünden türemiştir.. Kelimenin kökeninde bir ömür saklı. Bir şehri, bir yapıyı yeniden hayata döndürmek, adeta ona yeni bir ömür vermek demek. Tıpkı bir depremde yıkılan binaların yeniden inşa edilmesi gibi. İmar, sadece tuğlaları üst üste koymakla sınırlı değil; aynı zamanda insanların hatıralarını, umutlarını ve geleceklerini de yeniden inşa etmek anlamına geliyor. Bu yüzden imar çalışmaları, bir toplumun yeniden doğuşu, küllerinden yeniden yükselişi demektir. Unutmayalım ki, sağlam bir imar, sadece binaları değil, aynı zamanda hayalleri de korur.
O karanlık gün, sadece fiziki yıkıma değil, derin psikolojik, sosyolojik ve toplumsal travmalara da yol açtı. Korku, kaygı, çaresizlik, öfke, suçluluk... Tüm duygular bir araya geldi, birleşti, yoğunlaştı. Kayıp yaşayanlar için travma sonrası stres bozukluğu gibi ciddi sorunlar ortaya çıktı. Güvensizlik, yalnızlık, izolasyon... Sosyal ilişkiler de nasibini aldı bu yıkımdan...
6 Şubat’ın gölgesi üzerimize çökmüş olsa da, umut ışığını canlı tutmak zorundayız. Birlikte çalışarak, dayanışma ruhunu koruyarak bu zorluğun üstesinden geleceğiz. Yaraları sarmak, şehirleri yeniden inşa etmek için büyük bir çaba sarf edildi. Devletimiz, sivil toplum kuruluşları, gönüllüler, uluslararası toplum... Hep birlikte el ele verdik, çalıştık. Enkazlar kaldırıldı, geçici barınma alanları oluşturuldu, kalıcı konutların bir kısmı teslim edildi. Sadece fiziksel yaralarımızı değil, psikolojik travmalarımızı da iyileştirmeye çalıştık.
Bu felaketten aldığımız dersleri unutmamalıyız. Binalarımızı sağlamlaştırmak, afetlere karşı daha iyi hazırlanmak, toplumda dayanışma ruhunu canlı tutmak hepimizin görevi. Unutmayalım ki, “Depremde ölen şehittir.” Sevdiklerimizi kaybettik, zor bir sınavdan geçtik. Bu hadis-i şerif, yüreklerimize bir nebze su serpiyor..
Rabbim, depremde vefat edenlere rahmet eylesin, kalanlara sabır ihsan eylesin. Enkaz olan ruhlarımızı diriltsin. Rabbim, hepimize ahlak ve feraset nasip etsin. Kolon kesmeyen müteahhitler, sağlam bina yapan mühendisler, rant uğruna nefsini satmayan siyasetçiler nasip etsin... Yeniden ayağa kalkmamız için azim, gayret, umut, inayet versin..

19 MART 2025 konya büyükşehir haber içi
HABER KAYNAĞI : yenimeram.com.tr
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.