Konya
°C
Yeni Meram

IRKÇILIK

IRKÇILIK- Mustafa KAPLAN- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
28.07.2022 01:30
27.07.2022 15:34
0
1744
ABONE OL

Irkçılık, bir ırkın üstünlüğüne inanıp onun hakimiyeti için çalışmaktır. Bilinen tarih içinde dünya milletleri ırkçılıktan çok çekmiştir. Onun için çok kanlar akıtılmış, çok canlar alınmıştır. Yakın tarihe gelirsek 1789 Fransız ihtilalinden sonra ırkçılık çok yoğunlaşmıştır. Hele hele 2. Dünya Savaşıyla birlikte Dünya’da özellikle Avrupa’da ırkçılığın çok arttığını görüyoruz. Fransız ihtilali ulaştığı her yerde ırkçılığı körüklemiştir. 1. ve 2. Dünya savaşlarının çıkartılmasında esas neden ekonomi ve bunun için toprak kazanma ise de diğer bir nedende ırkçılık akımıdır. Almanya’da Hitler’in üstün saf Alman ırkı yaratma hayali, İtalya’da Musolini’nin ırkçılık adına faşizan uygulamaları çok canlar almıştır. Avrupa’da hala ırkçılık prim yapar haldedir. İslam inancı ırkçılığı reddeder. Irkınızı sevin, onunla övünün ama ırkçı olmayın, der. Peygamberimizin veda hutbesinde de ırkçılığı yasaklayan öğütler vardır. Türk milleti İslam’ı kabul ettikten sonra İslam öğretisine uyarak ırkçılıktan uzak durmuştur. Özellikle Selçuklular ve Osmanlılar bu öğretiye çok bağlı kalmışlardır. Farklı ırktan dilleri ve dinleri ayrı milletleri bünyelerinde huzur içinde yaşatmışlardır. Osmanlı uygulamaları bunun eşsiz örnekleriyle doludur. Kurulduğu günden 1909’a kadar da bu böyle devam etmiştir. Eğer emperyal devletler gibi bünyesindeki milletlerin dil ve dinine karışsaydı bugün Adriyatik Denizinden Basra Körfezine ve Kafkasya da herkes Türkçe konuşur, Müslüman olmayanlar da Müslüman yapılırdı. 1908’de Selanik’ten Siyonistlerin ve Masonların desteklediği İttihat ve Terakki örgütü tarafından getirilen Hareket ordusunun yaptığı askeri ihtilal karşısında Padişah 2. Abdülhamit mecburen 2. Meşrutiyeti ilan etti. Osmanlı padişahları saltanat sürelerinde daima ırkçılık karşısında İslam ümmeti bilincini toplumda etkin tutmuş, Müslüman olmayanları da devletin nizamını bozmadığı sürece serbest bırakmışlardır. 1909’da saray darbesi sayabileceğimiz bir darbe ile 2. Abdülhamit tahtan indirildi. Yerine de etliye sütlüye karışmayan Mehmet Reşat getirildi. Yani İttihat ve Terakki tam iktidar oldu. İslami ümmet bilincini ikinci plana atarak Türk ırkçılığını öne çıkardı. Bu hareketten sonra zaten çok milletli olan Osmanlı’da diğer milletlerde kendi milletinin ırkçılığını yapar oldular. Osmanlı ülkesinde çok çabuk gelişen ırkçılık hareketleri sonucunda ırkçılığa dayalı Balkan Savaşları çıktı. 1912 yılında Osmanlı toprağı olan Balkanlarda yaşayan farklı ırklardan oluşan milletler bağımsızlıklarını kazandılar. Bu arada 1. Dünya Savaşı çıktı. Yönetimde olan İttihat ve Terakki partisinin yaptığı Türk ırkçılığı yüzünden Osmanlı’ya mensup Arapların bazısı ile Ermeniler bazı devletlerin kışkırtması ile isyan etti. 1.Dünya Savaşı 1918’de bittiğinde ise artık Osmanlı paramparça olmuştu. İttihatçıların önemli üç paşası Cemal, Enver ve Talat Paşalar Almanya’ya kaçtı. Padişahın onayı Genelkurmayın planlaması ile M.Kemal Kurtuluş Savaşı'nı örgütlemek için Samsun’a çıktı. Türkü, Arabı, Kürdü ve diğer unsurları ile milletimiz Kurtuluş Savaşı'nı yaptı ve kazandı. 1923 yılında cumhuriyetimiz kuruldu. Cumhuriyette de ırkçılığın bazı odaklarca sürdürüldüğünü görüyoruz. Araştırılıp bakıldığında bu odakların sembol isimlerinin o ırktan olmadığını görmekteyiz. Mesela en ünlü Türkçü Ziya Gökalp’ın Kürt, PKK kurucularının başta katil Apo olmak üzere Ermeni olduğunu bilmekteyiz. Bazı Yahudi kökenli güya aydın yurttaşlarımızın da yine Türkçülük yaptığı gördük, görüyoruz. Bizim gibi imparatorluk bakiyesi, çok milletten oluşan devletlerde ırkçılık o devlet için felaket olur. Herkes ırkını sevecek ama ırkçı olmayacaktır. Devletin anayasal güvencesi altında hepimiz kardeşçe yaşamamız gerekir. Bu ülke hepimize yeter.

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.