Konya mutfağının asırlık lezzeti: Furun kebabı 

Konya’nın gastronomi belleğinde özel bir yere sahip olan Furun Kebabı, asırlık bir lezzet olarak hala ilk günkü gibi pişirilmeye devam ediyor. Bu lezzet yolculuğunun en önemli duraklarından biri ise tarihi Bedesten Çarşısı’nda hizmet veren Kebapçı Dedeler yeri. Yeni Meram Gazetesi olarak, Konya’nın bu eşsiz lezzetinin tarihçesini ve sırrını yerinde öğrenmek üzere Kebapçı Dedeler Ustası Ali Atun’un konuğu olduk. Hem dört kuşaktır sürdürülen bir geleneğin izini sürdük hem de geleneksel Furun Kebabının dünden bugüne uzanan hikâyesini dinledik. Kebapçı Dedeler’in temelleri, Cumhuriyet’in ilk yıllarında, 1929 yılında atıldı. Konya’nın ilk lokantalarından biri olarak hizmete girdiğini ifade eden Kebapçı Dedeler Ustası Ali Atun, “Tarihi kebapçımız Konya Lokantacılar Odası’nın da ilk başkanı olan, halk arasında “Domata Ali” olarak tanınan Ali Atun tarafından kuruldu. O günden bu yana değişmeyen tarifle hazırlanan Furun Kebabı, bugün hâlâ Bedesten Çarşısı’ndaki aynı sadelikte ve özgünlükte müşterilerimize sunuyoruz” dedi. Ali Atun, dedesinin başlattığı bu geleneği sürdüren dördüncü kuşak temsilcisi olduğunu dile getirerek, “İlkokul çağında adım attığım Bedesten’de yaklaşık 52 yıldır kebapçılık yapıyorum. Bugün, babamdan, dedemden öğrendiğim reçeteye sadık kalarak, Konya’nın bu özgün lezzetini hem Konyalılara hem de şehre gelen misafirlere sunmaya devam ediyorum” şeklinde konuştu.

ASIRLARDIR DEĞİŞMEYEN LEZZET
Atun, Konya’nın geleneksel lezzeti Furun Kebabının nesillerden nesillere aynı damak tadına hitap edecek şekilde pişirildiğini ifade ederek, “Furun Kebabı yıllardır aynı. Tadı hiç değişmedi. Kebabın lezzetinin sırrı pişirildiği özel bakır tencerelerde ve etin usulüne uygun hazırlanmasında“ dedi. Furun Kebabının hazırlanışı kadar sunumu da geçmişten bugüne taşıdığına dikkat çeken Ali Atun, “Eskiden kebap sadece soğanla servis edilirdi. Şimdi domates, salatalık gibi eklemeler yapılıyor ama ana tarifimizde hiçbir değişiklik yok. Aynı et, aynı tencere, aynı fırın. Lezzeti değiştirmedik. Asırlık reçeteye bağlı kalıyoruz” şeklinde konuştu. Atun, kebabın hazırlanışına da değinerek, “Kebabın hazırlanışına sabahın erken saatlerinde başlıyoruz. Özenle seçilen etler, bakır tencerelere yerleştirilerek odun ateşinde ağır ağır pişiriliyor. Saatler süren bu pişirme süreci sonunda, etin kendi yağıyla yumuşacık hale gelmesi sağlanıyor. Fırından çıktığında ise hem göze hem damağa hitap eden bir lezzet olarak masaya geliyor.” dedi. Kebapçı Dedeler’in yer aldığı Bedesten Çarşısı’nın, sadece ticaretin değil, Konya’nın mutfak kültürünün de kalbi konumunda olduğunu hatırlatan Atun, “Osmanlı ve Selçuklu döneminden kalan mimarisiyle tarihi dokuyu günümüze taşıyan bu çarşı, yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası olmayı sürdürüyor. Furun Kebabı da bu kültürel zenginliğin ayrılmaz bir parçası. Bedesten sadece alışveriş yapılan bir yer değil, aynı zamanda Konya’nın tarihini, kültürünü ve mutfağını yaşatan bir merkez. Burada sadece kebap yemiyorsunuz, bir geleneğin parçası oluyorsunuz” şeklinde konuştu. Atun, Konya’nın, son yıllarda gastronomi alanında öne çıkan şehirlerden biri olma yolunda ilerlediğine dikkat çekerek, “Furun Kebabı Konya Mutfağının mirasının en nadide örneklerinden biri olarak ön plana çıkıyor. Biz bu işi sadece para kazanmak için yapmıyoruz. Bu, bizim aile mirasımız. Konya’nın mutfağına sahip çıkmak için çalışıyoruz,” ifadelerini kullandı.