Konya
°C
Yeni Meram

İKTİSAT, YAŞANAN OLAYLARDAN DERS ALMADIR

İKTİSAT, YAŞANAN OLAYLARDAN DERS ALMADIR- Adem ESEN- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
03.12.2021 01:44
02.12.2021 16:45
0
1765
ABONE OL

Salgın hastalık sonrası dünya piyasaları yeniden şekilleniyor, fiyatlar artıyor, gelir dağılımı değişiyor. Ülkemizde de fiyatlar yükseliyor, döviz fiyatları artıyor, enflasyon oranları artıyor. Bunun gelir dağılımına etkilerini görüyoruz.
Krizin kaynağı salgın hastalık sonucu ortaya çıkan yeni durum mu, devletler mi, insanların ve şirketlerin değişen davranışları mı, dış etkiler mi? Krizdeki rolleri farklı olarak hepsi etkilidir.
Yeni durumda iflaslar ve borçlanmalar artabilir. Ayağını yorganına göre uzatmayanlar, iktisat kurallarını ihmal edenler daha fazla sıkıntı çekecek.
İktisadi olaylar değerlendirilirken genellikle devlet ve devlet adamlarının davranışları dikkate alınmakta, oysa iktisada esas yön veren tüketiciler ve üreticilerdir yani piyasadır.
Ülkemizde ekonomi ciddi olarak dolara kayıyor, yani dolarizasyon. Yastık altına giden altınlar fazlalaşıyor. Burada korkunun etkisi var. Yani güven kaynaklı. Türk lirasından kaçış nedenleri neler olabilir, bunu kim tetikler, sonuçları nereye gider? Cevap bekleyen sorulardır. Nakit yerli para tutanlar kaybediyor, enflasyonla para eriyor. Bu sebeple TL tasarruf sahibini korumak gerekli, ama nasıl?
Kitleler neden BİST, TÜRİB gibi yatırım araçlarına rağbet etmiyor da, sanal paraya, dövize veya altına rağbet ediyor? Yani bana bir şey olmasın, hatta fırsattan istifade piyasadaki dalgalanmalardan dolayı zenginleşeyim, ama etrafımda ne olursa olsun, zihniyeti…
Sonra da işsizlikten, işlerin iyi gitmemesinden şikayetler başlıyor.
İnsanlar borçlarını zamanında neden ödemiyorlar, Ödememe hep haklı mı, Vergisini zamanında ödeyen ile ödemeyen, Kamu kaynaklarını çarçur eden ile koruyan aynı mı? Utanma duygusu kalkınca denecek bir şey kalmıyor…
Cumhurbaşkanlığı tarafından, döviz kurları üzerinden manipülasyon yapılıp yapılmadığının araştırılması, varsa konunun gerekli yerlere iletilerek ilgili kurumlar nezdinde çalışma gerçekleştirilmesi için Devlet Denetleme Kuruluna (DDK) talimat verildi. Bunun üzerine harekete geçen DDK, döviz kurları üzerinden manipülasyon yapılıp yapılmadığını tespit etmek için ilgili kurumlardan bilgi ve belge isteyebilecek.
Kitlelerin hayat tarzları, karakterleri farklı olsa da kalabalık haline gelmiş olmaları onlara ortak bir ruh aşılar. Sonra da bireyselliğe döner. Son süreçte kitle psikolojisi daha etkili.
Kitleler yağmacılık yapmaya meyillidir. Bunun bir yansıması, kazanma veya kaybetmeme dürtüsüyle hemen sarraflara veya döviz büfelerine koşmadır. Ayrıca günümüzde sosyal medya çok etkilidir. Kitleler duygularıyla hareket ettiklerinden piyasalarda da ciddi çalkantılar, gel-gitler yaşanıyor.
Yolları, yeşil alanları, ormanları, piknik alanlarını şuursuzca kirletenlerin herhalde iktisadi davranışları da buna uygun olur.
Kitleler taklit ederler, liderlere uyarlar ve burada sloganlar belirleyicidir.
İnsanoğlu durumu bozulunca kendisine etrafındaki dost-akrabaların, devletin destek olması gerektiğini; durumu iyi olunca da kendisine devletin, toplumun ve çevresinin karışmamasını ister.
Ahlak manevi değerler, iktisat maddi değerler ilmidir. Bu konular iktisat ve ahlak kitaplarında farklı boyutlarda tartışılsa da, insan iktisat ve ahlak olmadan hayatını sürdüremez.
Konuşmalarda kapitalizmi yergi bahanesiyle piyasaya güven, girişim cesareti engelleniyor mu?
İhtiyaçlar sürekli artıyor; ihtiyaçlar nasıl karşılanacak, hangi kaynaklarla karşılanacak, kim karşılayacak? İhtiyaçları karşılama aynı zamanda üretim gücünü de gösterir. Kendi üretim gücümüzün farkında mıyız? Çok kişinin, “bizde üretim yok” dediğini duyuyoruz. Ama gerçekte pek çok sektörde ciddi bir üretim gücü var. İnsanların özgüvenleri eksik olunca, güçlerinin farkına varmıyorlar. Günümüzde Merkez Bankaları ekonominin en önemli aygıtlarından. Faiz hadlerini ayarlamadan amaç kamunun tefecilik yapması mıdır? Bu düzenlemeler olmazsa, piyasalar, enflasyon, işsizlik ne olur? Faizle ilgili Hazreti Ömer’in sözü ne kadar anlamlı: “Peygamberimizin (üç) şeyi açıklamadan aramızdan ayrılmamasını ne kadar arzu ederdim: Ced, kelale ve faiz” (İbn Kesir). Dinde ruhbanlık yoktur.Peşin para yerine vadeli alışveriş, lüzumsuz kredi kullanımlarının teşvik aile ve şirket bütçelerine bozuyor. “Sahtekar ile tamahkar çabuk anlaşıyor.” Birçok krizi bu söz güzel ifade ediyor. İnsanlar romanlardaki veya menkıbelerdeki gibi yaşamazlar, davranışlar yaşanılan ortama göre şekillenir. Daha üniversite sıralarında olan bir öğrenci “artık bir şey yapamam” diyerek hayata ümitsizlik yerine dinamizmle işe başlasa daha iyi olmaz mı? Bu dinamizmi aileler, toplum ve kamu verecek. İktisat aslında, yaşanan olaylardan ders çıkarmadır.

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.