EKONOMİK GÜNDEM

Hakkında o kadar yazı yazıldı, yorum yapıldı. Hala TV ekranlarında konuşulmaya devam ediyor. Toplumun her kesimini etkileyen bir pandemi olayı var. Küresel ve ülke bazında toplumu istediği gibi yönlendiriyor. Şu aşamada bahardan çıkıp yaz aylarına girmeye hazırlanırken ekonomiye bir göz atalım dedik. Geçen yılın sonunda bitmesini gözetledik, olmadı. “2021 yılında bu işin üstesinden gelebiliriz” dedik, olmayacak gibi görünüyor. İşin kötü tarafı ise Dünya Sağlık Örgütü bir açıklama yaparak 2022 yılı sonuna doğru pandemi ile mücadelede biraz rahatlanabileceğini söyledi. Tabii ki doğru çıkarsa... Bir korkutucu söylem ise en az bir on yıl daha bu illet ile birlikte yaşayacağımız senaryosu. Biz hala aşının kısırlaştırıp kısırlaştırmayacağını tartışaduralım, kah yerli aşı- yabancı aşı tartışmalarını sürdüreduralım dış devletler buldukları aşıyı kullanıyorlar. Bir aşı kapma savaşı veriyorlar. Demek ki kullanılan aşı yabancıları kısırlaştırmıyor, sadece Türklerde etkili oluyor. Bu tür söylentileri yayanlar vebal altındadır. Vefat eden her bireyin kul hakkını nasıl ödeyecekler? Bu kısırlaştırma söylemlerini 40-50 yıl önce de gündeme getirmediler mi? Peki Türkiye kısırlaştı mı!.. Geçenlerde değerli bir profesörümüz, “Nerede ve hangi türünü bulursanız aşı olunuz lütfen” demedi mi? Kullandığımız, özellikle kanser ve diğer tedavilerde kullanılan ilaçların birçoğu yurt dışından gelmiyor mu? Niyetiniz nedir Allah aşkına, yoğun bakımlarda 18-25 yaş aralığına düşen genç hasta sayısını daha da artırmak mı? Ya da 300'ler civarında seyreden günlük vefat sayısını daha da yükseklere çekmek mi? Ne kazanacaksınız? Bu memlekette camilerde seslendirme sisteminin kullanılıp kullanılmamasını biz 10 sene tartışmadık mı? Elimize ne geçti?.. Yaza girerken ekonomi ön plana çıkacak, gündeme oturacağa benziyor. Devleti yönetenler bir taraftan pandemi ile mücadele, zorunlu kısıtlamalar, diğer taraftan da ortamın normale dönmesini bekleyen ticaret ehlini düşünmek durumunda. Kısıtlamaları kaldırsa -ki birkaç kez denendi- vakalar 65 bine yaklaşıyor, ölümler 300'ü aşıyor. Kaldırmasa aylardır para kazanıp evine ekmek götürmek için debelenen esnaf kesimi var. Şehrin hangi yönüne, semtine giderseniz gidin hizmet sektörünün olduğu alanlar virane durumda. Birkaç örnek verirsek, Meram Devlet Hastanesi civarı, Kule Site, Nalçacı Caddesi kafeler civarı...Yüzlerce örnek verilebilir. Çok yüksek iş yeri kiraları, kapatılan iş yerleri hem iş yeri sahiplerini hem de çalışanlarını mağdur etti. Şehrin en cıvıl cıvıl olduğu, genç kesimin uğrak yerleri olan alanlar şu aşamada şehrin en virane yerleri konumunda. Demek ki şehri güzelleştiren ve aktivitelerini sağlayan, şehre değer katan gençlermiş. Kıymetlerini bir kez daha bilelim. Ekonominin bir başka boyutu da turizm. İyi senelerde 40-50 milyar dolara yakın turizm geliri olan güzel bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu büyük meblağ, ülkemiz için son derece önemli. Yaza yaklaştığımız bu süreçte pandemi ile mücadelede başarılı olmamız şart. Zira ülkemize gelen turistler, pandemi verilerimizi dikkate alacaklar. Turizm işletmecileri bazı önlemler aldılar. Özellikle otel yerine villa turizmi daha ön plana çıktı, bu da fiyatları daha bir uçurdu. Ancak kaynak aktararak yapılan bu lüks otellerin ödemeleri ve çalışanlarının hali ne olacak? Bilim insanlarının dahi tahminde zorlandıkları çok yüksek vefat ve ve vaka sayıları dengelerimizi bozmuş durumda. Ne tür politikalar geliştireceğiz ki, toplumun her kesimini sevindireceğiz? Becerilebilir mi bilmiyorum ancak bir taraftan hem şehrin viraneye dönen alanlarının yüzünü güldürmek hem de mezarlıkların acısını dindirmek... Hep söyledik, söyleyeceğiz. Ekonomiyi çözen ekipler bu güzel ülkenin geleceğine yön verecek. Son bir saptama. Buzdolaplarının dahi seyrek olduğu bir zamanlar bir adamın iki oğlu vardı. Bu oğulların biri çiftçi diğeri testici idi. Yağmur yağsa çiftçinin yüzü gülecek, yağmasa da testicinin yüzü gülecek. Ülkeyi idare edenlerden vatandaşların tek isteği şu: “Çiftçinin ve testicinin” yüzünü aynı anda güldürmek. Çözüm ne olmalı? Siyasilerimize güveniyoruz, inanıyoruz ve sabırla bekliyoruz. Allah kolaylık versin. Sağlıcakla kalalım.