DENDİAS'IN DENSİZLİĞİ

Geçtiğimiz hafta içerisinde Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias TC. Dışişleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu ile bir görüşme gerçekleştirdi. Heyetler arası yapılan görüşmelerde belli konularda mutabakat sağlandı. Ancak özellikle iki dışişleri bakanının ortak basın toplantısında canlı yayındaki söylemleri gündeme oturdu. Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, hiç beklenmeyen şekilde bir densizliğe imza attı. Dendias, Türkiye'nin “kışkırtıcı” eylem ve söylemlerden uzak durması gerektiğini vurguladı. “Son dönemde ihlal eylemleri dramatik bir şekilde arttı. Bu eylemler güven ortamını zedeliyor. İstanbul'daki Yunan azınlığın sorunlarını da dinledim. Yunanistan'da Müslüman azınlık var. Lozan Anlaşması'na göre buradakiler Müslüman azınlık” ifadesini kullandı. Ayrıca Türkiye ile Libya arasında yapılan anlaşma Avrupa Konseyi tarafından kınandı. Ancak bu muhtıra üçüncü ülkelerin egemenlik haklarını ihlal etmekte ve uluslararası hukuka uygun değil. Bir diğer hazmedemedikleri konu da “Ayasofya ve Kariye camilerinin yeniden ibadete açılması” Türkiye Cumhuriyeti devletine konuk olarak gelen densiz Dendias, içerideki mutabakatın aksine mikrofonları görünce heyecanlandı, yükseldi. Ancak 10 milyon 768 bin 193 kişilik nüfusu ile 83 milyon nüfuslu bir Türkiye'ye yükselmek kolay olmaz. Densizlik ederseniz karşınızda bu devletin Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu, cevabını şöyle verir: “Ben konuşmamda Yunanistan'ı itham eder bir söylemde bulunmadım. Ancak Sayın Bakan ithamlarını sıraladı. Türkiye Yunanistan'ın egemenlik haklarını ihlal etmez. Kendi haklarımızı Doğu Akdeniz ve Kıbrıs Türkünün haklarını da korumaya muktedirdir. Kendi aramızdaki konuşmalarda anlaşmaya varıp burada Türkiye'yi suçlarsanız cevabını alırsınız. Türkiye'deki Ortadoks azınlığı biz Rum Ortadoks azınlık olarak kabul ediyoruz. Ama sizin yaptığınız gibi batı Trakya'da “Ben Türküm” diyenlere “Hayır siz sadece Müslümansınız” demek insani değildir. Peki bu azınlık Rum Müslüman mı? Göçmenlere tavrınızı bilmeyen var mı? Türkiye 4 milyon göçmene kucak açarken siz 4 yılda 80 bin insanı denize ittiniz. İşbirliği geliştirmeye hazırız. Lozan Anlaşması'na göre, adaların silahsızlandırılması statüsünü ihlal ediyorsunuz. Lozan'ı ihlal ediyorsunuz!” Sayın Bakanımızın ağzına, gönlüne sağlık. Cevabını aldı Dendias. Buradaki asıl problem Türkiye'nin eski Türkiye olmaması. Her konuda görüş bildirmesi. Durağan politikalardan sıyrılıp dünya siyasetinde söz sahibi olma isteği, uğraşı ve emeği. Şimdiye kadar Ege'de ve Doğu Akdeniz'de aktif politika üretemeyen, kabullenici bir ülkeden atak yapan ve anlaşma yapan bir ülke konumuna geldik. Üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye'nin denizlerin nimetlerinden faydalanmak istemesi kadar doğal bir şey olamaz. Ege bir Yunan iç denizi değildir. Akdeniz'de sınırı olan tüm ülkelerin söz hakkı olduğu bir denizdir. Dolayısıyla hem Ege'de hem Karadeniz'de hem de Doğu Akdeniz'de Türkiye denizin nimetlerinden yer altı ve yer üstü kaynaklarından faydalanır. Libya ile yapılan anlaşma, Akdeniz'de ve AB'de dengeleri değiştirdi. Akil olan ülkeler Türkiye ile bir bir ilişiklerini canlandırma yoluna gidiyor. Son olarak Mısır dahi Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesi konusunda kayda değer açıklamalarda bulundu. Ey Yunanistan, ey Dendias gelişen ve herkesin gıpta ile baktığı bir Türkiye var. Silah sanayi başta olmak üzere çok büyük ivmeler katetti. Akil olmak lazım. Komşuna karşı diğer devletlere üs kurdurmak, onlarla tatbikat yapmak sana ne kazandıracak, Türkiye'ye ne kaybettirecek? Ekonomik durumun ortada. Öyle kötü durumda ki adaları satacak durumda ve konumdasın. Aslolan komşularla iyi geçinmen senin hayrınadır. Akılsız politikaların uygulamasını 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nda tecrübe etmedin mi? Kaldı ki o zaman mermide dahi dışa bağımlı bir Türkiye vardı. Şimdilerde roket denemeleri yapan İHA ve SİHA'larda dünyada ilk 5'e giren bir Türkiye var. Tekrar ediyoruz, Türkiye'nin gelişimi dış güçleri ve bazı ülkeleri rahatsız ediyor. Kimi ülkeler komşularını güçlü ülkelere şikayet ederek iş yapmaya çalışıyor. Bazı terör devletleri de avucunun içine aldığı süper güçleri kullanıyor. Hatta Güney Doğu ve Orta Doğu coğrafyasında olduğu gibi paravan, tetikçi yerel güçleri kullanıyor. Oralara binlerce tır dolusu silah yardımı ve maddi yardımlar aktarıyor. Ancak Rabbimin de bir hesabı mutlaka vardır. Haklı olan kazanacak, adil olan kazanacak. Hamdolsun Türkiye başını havaya kaldırmıştır, dikmiştir. Gözlerini de açarak bölgesinde ve dünyada olup bitenleri takip etmektedir. İstikbali de iyi olacaktır inşallah. Yolunuz, yolumuz açık olsun.