Konya
°C
Yeni Meram

"SOYKIRIM" SAFSATASI…

"SOYKIRIM" SAFSATASI…Muhammet GÜMÜŞ- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
26.04.2021 01:50
25.04.2021 14:30
0
4029
ABONE OL
Her yıl 24 Nisan’da yaşanan söylem safsataları bu yıl yerini aleni ifadelere bıraktı ve ABD Başkanı Joe Biden, 1915 olaylarının yıldönümüyle ilgili yaptığı açıklamada "soykırım" ifadesini açıkça kullanarak, 1981 yılında yaptığı açıklamada aynı sözcüğe yer veren Ronald Reagan'dan bu yana "soykırım" terimini kullanan ilk ABD başkanı oldu. Aslında seçim süreci şaibe ve sıkıntılarla dolu olan Joe Biden’in bu ifadeyi kullanması beklenmeyen bir şey değildi. Çünkü ABD’deki 50 eyaletin 49’unun tüm alt kongrelerinde yani Senato ve Temsilciler Meclisi'nden sözde soykırım tasarısının geçirilmesi ve Biden'ın Ermeni diasporasına verdiği seçim vaadi bunu gerektiriyordu. Ancak 1915 olayları için Türkiye’yi hedef alan ABD’nin tarihi katliamlar, soykırımlarla dolu, ama ne hikmettir bunlar hiç gündeme gelmez ve gelse de karşılık bulmadan kapanır gider. Amerika gibi tarihi soykırım ve katliamla dola olan bir diğer ülke de hiç şüphesiz Fransa'dır. Bunun yanı sıra "Ermeni soykırımı"nı resmen tanıyan ülkelere baktığımızda Almanya, Arjantin, Avusturya, Belçika, Bolivya, Brezilya, Bulgaristan, Kanada, Şili, Kıbrıs Rum Yönetimi, Çekya, Ermenistan, Fransa, Yunanistan, İtalya, Libya, Litvanya, Lübnan, Lüksemburg, Hollanda, Paraguay, Polonya, Portekiz, Rusya, Slovakya, İsveç, İsviçre, Suriye, Vatikan, Venezuela, Uruguay’ı görüyoruz. Birleşik Krallık'ın parçaları olan Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda'da soykırımı tanıyor ancak İngiltere henüz bu yönde resmi bir açıklama yapmadı. İspanya'da da Bask Parlamentosu soykırım olarak tanımlayan bir deklarasyon yayımladı. Avustralya'nın Yeni Güney Galler eyaleti de 1915 olaylarını bir soykırım olarak kabul ediyor. Şimdi bu ülkelerin tarihine baktığımızda katliamlar ve soykırımları görmek mümkün. Ancak aksini iddia edecek tarihlerini bulmak zordur. Oysa ülke olarak biz, bu söylemlere karşın tüm dünyaya açıkça "Tarihin arşivini açıyoruz, buyurun gelin bakın" diyoruz. "Aksi söz konusu ise, onu da siz masaya getirin" diyoruz ama bununla alakalı herkes sağır, kör gibi davranıyor. Bugün bu safsatayı politik malzeme olarak kullanılmak üzere dünyaya servis eden Ermeniler bile bu konuda "boş". Çünkü ellerinde tarihsel belgelere bakıldığında soykırım diye iddia ettikleri safsatayla ilgili tek sayfanın olmadığını kendileri söylüyor. Bundan dolayı da bu olayın tarihsel incelemeleri konusundaki davete ne Ermeniler ne Avrupa ne de Amerika yanaşmıyor, yanaşamayacak da. Tekrar ediyorum, bizim arşivlerimiz olabildiği kadar ileri düzeyde açıldı. Sadece Ermeniler, delil olabilecek belgeleri kaçırdı ve açmıyorlar arşivi. Bu işin temeline inince de, arkasında ABD olduğunu görüyoruz. Bu nedenle arşivlerin açılmasına yanaşmaları durumunda, dünya gerçekleri öğrenecek ve hem Ermenistan hem de Amerika çok şey kaybedecek. Tabi bugün Amerika'nın bu söylemi açıkça ifade etmesi birçok olayın da birikmişliğinin patlaması olarak değerlendirilebilir. Mesela Suriye'de artık eskisi gibi hareket edememesi, bunun yanında Azerbaycan'ın Karabağ zaferi gibi son dönemdeki gelişmelerde Türkiye ile ilişkilendirilip diş bileme pozisyonuna girilmişti. Durum böyle olunca da Amerika,  hukuki olmasa bile siyasi malzeme olarak bunu ortaya sunmuş oldu. Bundan sonra olabileceklere bakıldığında uzmanların görüşü ABD'nin 1915 olaylarına "soykırım" demesinin çok fazla bir anlamı olmadığı yönünde. Ancak Amerikan iç hukuku yönünden bir takım davalarla muhatap olabilir ülkemiz. Çünkü geçmiş tarihe bakıldığında yine Amerikan Başkanlarından Reagan "soykırım" ifadesini kullandı, arkasından sıkıntılarla karşılaştık, diyor uzmanlar. Davalar açıldı, bir sonuç çıkmadı. Sonrasında Türkiye ile olan ilişkiler nedeniyle Ermenicede karşılığı olan ''Büyük Felaket'' kelimesini kullandılar. Şimdi Amerikan Başkanı'nın açıklamasında dikkat çeken bir diğer konu da İstanbul’un isminin fetih öncesi şeklinde ifade edilmesi. Böylelikle açıklamada “KONSTANTİNOPOLİS” diye ifade edilen İstanbul'un da fetihten bu yana batıda nasıl bir yara açtığını görmek mümkün oluyor. Yani 600 yıl geçmiş ama acıları dinmemiş besbelli! Bu arada ben de Amerika'nın bu açıklamasını en sert dille kınarken HDP’nin açıklamasının da es geçilmemesi gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti topraklarında bulunan sözüm ona "siyasi parti"nin açıklamasının da Amerikadan farkının olmadığının bilinmesini isterim. Kalın sağlıcakla…    
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.