Yüzmede neler oluyor?

Konya’da çocuklarının yüzme sporunda başarılı olmasını ve ülkesini temsil etmesini isteyen sporcu velileri, yüzme antrenörü Y.Ş. isimli şahsın, küçük çocuklara psikolojik baskı uyguladığını, hakaret ettiğini ileri sürerek, genç sporcuların yüzmeden soğuduğunu iddia ettiler KONYA’da Türkiye Yüzme Federasyonu’na bağlı olarak çalışan yüzme antrenörü Y.Ş. ile ilgili yüzme takımında yer alan öğrencilerin velileri tarafından birçok şikayet geldi. Sporcu gençlerin velileri, antrenör Y.Ş.’nin davranışları, hakaretleri ve uygulamaları yüzünden çocukların yüzme sporundan soğuduğunu ileri sürdü. Sporcu gençlerin velilerinden biri, “2005 doğumlu olan kızım 15.06.2015 tarihine kadar antrenör Y.Ş.’nin sorumlu olduğu Konya Yüzme Takımı’nın sporcusuydu. Ancak Kayseri’de düzenlenen Anadolu Yüzme Ligi yarışları sırasında kızım ve diğer sporculara antrenör Y.Ş. yüksek sesle bağırıp hakaret etmiş, sporcuları korkutup sindirmiştir. Öfkesini kontrol edemeyen Y.Ş. aynı tutumunu Konya’ya döndükten sonra da devam ettirmiştir. Antrenmana geç gelen sporculara hakaret ederek yüzme havuzundan kovmuştur. Gözden çıkardığı kızımla ilgilenmediği gibi diğer çocuklara da hedef göstermiştir. Kızım bu durumdan çok etkilenerek yüzme sporunu bırakma noktasına gelmiştir. 3 ay boyunca psikolojik destek alarak yeniden Konya Büyükşehir Belediye Yüzme Takımı’nda yüzmeye başlamıştır. Antrenör Y.Ş., arkasının sağlam olduğunu, korunup kollandığını ve Konya’da liyakat sahibi tek yüzme antrenörü olduğunu her ortamda dile getirerek, bunu tehdit ve şantaj malzemesi olarak kullandığı görülmüştür” dedi. “10 YAŞINDAKİ ÇOCUĞU MARMARİS’TEKİ KAMPTAN OTOBÜSLE KONYA’YA GÖNDERMİŞ” Bir diğer veli ise 10 yaşındaki kızının başına gelen bir olayı anlatarak, “Y.Ş., yüzme takımındaki sporcularını alarak (kızımda dahil) 02.08.2016 tarihinde kamp için Marmaris’e gittiler. 06.08.2016 tarihinde Y.Ş.’nin yardımcı antrenörü eşimi arayarak, ‘Y.Ş. saat 15.00’da kızınızı otobüs ile Konya’ya gönderecek. Kızınızı otogardan almanızı söyledi’ dedi. olayı duyduktan sonra Y.Ş.’yi defalarca aramama rağmen ulaşamadım. Gece 03.30 civarı Marmaris otobüsü geldi. Kızım ağlayarak otobüsten indi. Kızım bu olaydan dolayı 2-3 ay psikolojik tedavi gördü. Tarihini hatırlamadığım bir gün Y.Ş. ile randevulaştık ve görüştük. Kızımın kampa ayak uyduramadığını, arkadaşları ile anlaşamadığını, hep sorun çıkardığını, göndermediği takdirde daha büyük sorunlar açacağını söyledi. 10 yaşındaki bir çocuk nasıl büyük sorunlar çıkartabilir. Diyelim ki çıkardı. Şu darbe zamanı bir askeri personelin çocuğunu siz nasıl tek başına Marmaris’ten otobüse bindirerek 10-12 saatlik yola gönderirsiniz dedim. Marmaris kampından sonra niye hala devam ettiğimiz merak konusu olabilir. Eşim bizzat Y.Ş. tarafından ‘eğer takımdan ayrılırsanız sizi yüzme ile ilgili karanlık bir yola sokarım’ diye tehdit etmiştir. Yüzme ile ilgili büyük hayalleri olan eşim de korkmuş ve bu durumu benden gizlemiştir” ifadelerini kullandı. “YÜZME TAHTASIYLA KAFASINA VURMUŞ” İki çocuğu da yüzücü olan başka bir veli de, “Oğluma karşı aptal kafa, beyinsiz, denyo kafalı gibi ifadeler kullanmış. Gereksiz ve haksız yere bağırması, yeni öğrenmeye başladığı konularda bile yaptığı hatalı hareketlerde derhal sinirlenerek kızmış, ceza vermiş ve arkadaşları içinde aşağılamıştır. Eğitim verirken ufacık hatasında bile kafasına yüzme tahtasıyla şiddetlice vurmuştur. Oğlumun bulunduğu ortamda takım arkadaşına tokat atmıştır. Oğlum, antrenman sırasında tüm takıma sürekli katı, sert bir tavır sergileyerek, bağırıp çağırmasına, diğer çocuklara da hakaret etmesine şahit olmuştur. Kızım ve takımdaki diğer kızlar ise, birçok defa takım arkadaşı olan erkek yüzücülere Y.Ş.’nin şiddet uyguladığına şahit oluyor. Kızlara şiddet uygulamıyor ama onları da hakaret ve aşağılayarak ağlatıyor. Konya’da yaklaşık 4 yıldır yaşanan bu sıkıntıları neredeyse yüzme ile ilgilenen tüm veliler görüyor, duyuyor, biliyor ve bizzat yaşıyorken acaba yetkililer bunu duymuyor mu?” diye konuştu. Bir veli de çocuğunun antrenör Y.Ş. ile iki kamp dönemi geçirdiğini ve türlü entrika ile psikolojik baskılara maruz kaldığını ileri sürerek, “9 yaşındaki çocukları Marmaris’teki kampa götürüp, onlara türlü cezalar vermiştir. Otobüsle evine gönderilme cezası, yemek yememe, su içmeme cezası gibi eğitim ve öğretimin içinde olmayan her türlü işkenceyi yapmıştır. Antrenman sırasında gençlere şiddet uyguladığı çocuğumun ve diğer gençlerin ifadesiyle sabittir” şeklinde konuştu. “ÖFKESİNİ KONTROL EDEMİYOR” Oğlunun 2014-2015 yıllarında yüzme antrenörü Y.Ş. ile Konya Yüzme Takımı’nda birlikte çalıştığını aktaran veli, “Oğlum bu çalışma sürecinin sonunda ağır bir psikolojik travma atlatmış ve psikolojik destek tedavisi almıştır. Hasta oldukları halde çocukların zorla antrenmana çağrıldıkları, hasta hasta kara ve su antrenmanı yaptırıldığı gözlemlenmiştir. Bir sporcusuna kızan Y.Ş. öfkesini kontrol edemeyerek su matarasına tekme atarak, sporcunun göz kapağından yaralanmasına sebebiyet vermiştir. Y.Ş. tarafından sporculara sık sık yüksek sesle bağırıldığı, korkutulup sindirildiği, mobbing uygulandığı şikayet konusu olmuştur” ifadelerini kullandı. Öte yandan Y.Ş.’nin 2 yıl önce Kardeş İller Seçme Yarışmasında, Konya Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü’nde görevli bir şube müdür vekiline tekme atıp küfrettiği, bunun üzerine soruşturma açıldığı, bakanlıktan müfettiş geldiği ancak mağdur şube müdür vekili aleyhine karar verildiği iddia edildi. İLERİKİ YAŞLARDA KİŞİLİK PROBLEMLERİ OLUŞUR Veliler tarafından çocukların götürüldüğü Uzman Pedagog İ. O. ise, verdiği raporda, “Veliler ve çocuklarla ayrı ayrı görüştüğümde, hocanın çocukları rencide ettiği ve gerçekten gelişim dönemlerine uygun davranmadığı için çocuklarda travma oluştuğu tarafımdan tespit edilmiştir. Gelişimlerine uygun davranılmadığı takdirde ileriki yaşlarında çok büyük kişilik problemleriyle karşılaşacaklardır. Yetkililerin bu durumu göz önünde bulundurmaları geleceğimiz olan çocuklarımız için çok önemlidir” dedi. Konya’da görevli olduğu 3-4 yıllık zaman diliminde herhangi önemli bir başarıya da imza atmadığı belirtilen Y.Ş. ile ilgili yaşanan bu olayların ardından Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından bir müfettişin konuyu araştırması için görevlendirildiği öğrenildi. HABER MERKEZİ