Yüz akımı,  Yoksa yüz karası mı?

Sürekli ifade ederim, "Seydişehir sosyoekonomik kültürel yapısı, tarihi, kültürü, eğitimi, sportif faaliyetleri, düzenli bir kent olması, Belediye hizmetleri, Sanayi alanında Ülkenin tek entegre Alüminyum fabrikasına sahip olması, bunun yanında Alüminyumda diğer yan sanayi kuruluşları, Belediye hizmetleri ve tertemiz bir kent olması ile ülkenin en önemli yerleşim birimlerinin başında geliyor." Bu güzel özellikleri son yıllarda kamu yatırımlarına da yansımaya başladı. Belediyenin şehir içi yollarda yaptığı düzenleme çalışmaları, Şehir Konağı, Kuğulu da yapılacak büyük yatırım, parklar, bahçeler, kent meydanı ve sosyal faaliyetlerinin ön plana çıkması, Tarım Meslek Lisesi, Jandarma binası, bölge cezaevi gibi yatırımlar halk arasında memnuniyet yaratıyor. SEYDİŞEHİR'  E YAKIŞMIYOR Bütün bunların yanında öteden beri eksikliği hissedilen ve benimde zaman zaman yazılarıma konu ettiğim modern bir "Öğretmen evi" ihtiyacı aklımıza geldikçe kendimizi ciddi anlamda eleştirmemize sebep oluyor. Başta Öğretmenlerimiz,  Kaymakam ve Belediye Başkanı olmak üzere,  toplumun her kesimine soruyorum, "Mevcut Öğretmen evi Seydişehir' e yakışıyor mu?" Bu soruya bir tane evet diyecek varmı? Dar bir sokakta köhnemiş bir binada, tabiri caiz ise harap bir köy kahvesi görünümünde, içler acısı bir konumda bulunan Öğretmen Evi, önünden geçerken bile başımızı başka bir yöne çevirmemize neden olmuyormu? Buradan, Öğretmenlerimize, Kaymakam, Belediye Başkanı Siyasi İrade, kamu ve sivil toplumun tüm kesimlerine soruyorum. Dışarıdan bir misafirimiz gelse ve bize Öğretmen Evini sorsa, hangimiz misafirimizi gururla Öğretmen evine götürebilir. Bunu yapabilecek bir tek bireyimiz var mı? Oysa komşu ilçeler ve diğer yerleşim birimlerinde 20 yılı aşkın süredir modern görünümlü, konaklama, lokantası, toplantı salonu sosyal donanımları ile birlikte mükemmel Öğretmen Evleri hizmet veriyor. Öğretmenlerimiz, Kaymakam, Belediye Başkanı başta olmak üzere, kamu, özel ve gerekse siyasilerimize bir kez daha soruyorum, bu öğretmen evlerine kıskanarak ve imrenerek bakmıyormusunuz? Seydişehir kamuoyunun Öğretmenlerimize ve Seydişehir' e yakışacak bir "Öğretmen Evi"yapma imkanı yok mu? Konuştuğumuz zaman mangalda kül bırakmıyoruz, ama iş icraata gelince attığımız bir adım yok. Seydişehir' de 10 yıllık kesintisiz bir dönem hariç Belediye Başkanlarımızı başarılı buluyorum. Başkan Mehmet Tutal da son derece başarılı ve güzel hizmetlere imza atıyor. Regaip Ahmet Özyiğit gibi laf değil iş üreten bir Kaymakam da göreve başladı. Mustafa Konurer gibi çok başarılı bulduğum, iktidardaki partinin İlçe Başkanı da işbaşında. Gerek kamu ve gerekse özel teşebbüslerimizin yanında kamuoyu desteği de mevcut. Öğretmenlerimiz ise zaten dünden istekli. O halde, un, şeker ve yağ mevcut. Allah aşkına şu helvayı bir yapalım, Yüz karası olan şu öğretmen evinden bir kurtulalım artık.