Yurt davası yine uzadı!

Konya’nın Taşkent ilçesi Balcılar Mahallesi’nde Kuran kursuna ait kız yurdunun çökmesi sonucu ”taksirle ölüme sebebiyet verme ve yaralama” iddiasıyla açılan davanın duruşması Konya 2’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada, yurt dosyasına, başka bir sanık daha eklendi. Sanığın, gelecek duruşmaya hazır edilmesine ve savunmasının alınması sonrası karar verilmesine oy birliği ile karar verilerek duruşma, 12 Mayıs tarihine ertelendi. Duruşmaya, ilk defa 7 müşteki katıldı. Müştekilerden 3’ü şikâyetçi olurken, 4’ü şikâyetçi olmadığını ifade etti. Mayıs ayında 20’inci celsesi görülecek olan duruşma, 6 yılı geride bıraktı. 2008 yılı Ağustos ayında çöken yurtta 17’si çocuk 18 kişi hayatını kaybetmiş ve olay Türkiye’yi yasa boğmuştu. 2008 yılından bu yana kusurluların kim olduğu halen bulunamazken, bir önceki duruşmada mahkemeye ulaşan bilirkişi raporunda hem doğalgaz şirketi ve yetkililerinin hem de kız yurdu yöneticilerinin kusurlu olduğu belirtilmişti. Rapor, şikayetçi aileleri sevindirmişti. “SANKİ TOPRAĞA PATATES GÖMDÜK” Çöken yurtta kızını kaybeden 49 yaşındaki Yakup Gökdemir, yaşananlara sitem ederek, “Yurt çöktüğünde ben akşama kadar enkazın altında çocuğumu bulamadım. Saçımız-sakalımız ağardı ama karar çıkmadı. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Özellikle son 2 yıldır “haliniz nedir?” diye soran bile olmadı. Sanki biz toprağa patates gömdük. Bizim çocuklarımız sanki ölmedi. Çocuklarımızı yolda sokakta bulmadık. Sonuna kadar hakkımızı arayacağız. En başından itibaren şikâyetçiyiz. Şuan toplamda 5 şikâyetçi vardır” dedi. 14 yaşındaki kızını kaybeden 44 yaşındaki Mehmet Duran ise, “Çöken yurtta 14 yaşında kızımı kaybettim. Suçlular kimse bulunmasını istiyoruz. Umarım adalet yerini bulur. Olayın üzerinden 6 yıl geçti ve halen bir sonuç yok” diye konuştu. “GECİKMİŞ ADALET, ADALET DEĞİLDİR” Çöken yurt ile ilgili bazı mağdur ailelerin avukatı olan ve dava dosyası ile ücretsiz ilgilenen Çocuk Hakları Koruma Derneği Başkanı Avukat Hakkı Ünalmış da, “Yeni bir sanığın eklenmesi dolayısı ile duruşma tazelendi ve müştekilerin bir kısmı çağrıldı, ifadeleri alındı. Müvekkilim dışında duruşmaya gelenler, şikâyetçi olmadıklarını bildirdiler. Katılma talebimize, karşı taraf avukatları karşı çıktı. Müvekkillerim başlangıçtan bu yana davacı ve şikâyetçi olduklarını bildirmişlerdir. Kaldı ki; şikâyetçi olup olmamaları, davanın seyrine ve sanıkların cezalandırılmasına en ufak bir tesiri yoktur. Davanın 19’uncu celseyi bulmasına ve 7’inci yıla dönmesine rağmen, ölen çocukların kemiklerinin sızlaması, yaralanan çocukların acılarının sürekli tazelenmesi yönünden yaşananlar üzücüdür. 4’üncü bilirkişi raporu geldi ve her seferinde bir aksilik çıktı ve itirazlar oldu. Artık mahkemenin bu konuyu biran önce sonuca bağlamasını bekliyoruz. Gecikmiş adalet, adalet değildir. Adalete güvenmekten başka bir yolumuz yok” şeklinde konuştu. Salih KÖPRÜLÜ