YORGAN GİTTİ KAVGA BİTTİ ŞİMDİ ÇALIŞMA ZAMANI

Bir seçim çalışması değil, ağız dalaşı günler haftalar aylar boyu sürüp sonunda bu güne gelindi. Şimdi seçilenler koltuklarına oturacaklar. Seçim atmosferinde bazen hakikat bazen de hayal vahitleri havalarda uçuştu. Bu söz ve vahitler onurlu insanlar tarafından verilmişse yerine getirilmesi bir mecburiyet ve onurdur. Sandıktan çıkan yetkililer, verdikleri vahitleri yerine getirmek için cansiperane  çalışmalar yapmak mecburiyetindedirler. Verilen vahitler Türk Halkının mutluluğu, esenliği için verilmiş olması sebebiyle yüksek bir değer ifade etmektedir. Sandıktan çıkan yetkilinin vahitleri kendisine inanan binlerin, on binlerin ve yüz binlerin beklentisidir.Bu beklenti ki, o kutsal oyun bedelidir. Bu bedel ki verilmediği takdirde kul hakkı olarak yetkilinin yüreğine inen bir vecibe ve değer olur… Siyasi tarihimize derinlemesine baktığımızda verilmiş sözlerden doğan hak ve alacaklar, helal oylarla onandığı içindir ki çok değerli ve azizdir. Çok partili hayata girdiğimizden bu yana halka hizmete soyunanların hemen hemen hepsinin bu helal oyların hakkını verememe gibi bir konumları belleklere kazınmıştır. Halka hizmete soyunmak bir ibadet derecesinde davranıştır ki ondan maddi kazanç beklemek işin özünde olmamalıdır. Ne var ki bizler verdiğimiz hizmetlerin bedellerini afaki boyutlarda alıp bu hizmet kapısını bir gelir kapısına dönüştürmekteyiz. Halka hizmete soyunmada bu ulvi görevden maddi kazanç beklemek telafisi imkansız bir olumsuz davranışa girilmenin ta kendisidir. Başımızı ellerimiz arasına alıp düşündüğümüzde inancının icaplarına uygun olarak kendisine ait tüm maddi değerleri Devletine ve Milletine bağışlayan ULU ÖNDER ATATÜRK bu özelliği ile de Dünya İnsanlık alemine örnek bir dahidir. Vefatı sırasında vasiyetini verirken ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ’ ni ve İş Bankası’ndaki Hisseleri ve Gelirlerini Devletine bırakırken; silah arkadaşı merhum İNÖNÜ’nün çocuklarına sadece tahsil giderleri için minicik bir meblağı dışında tüm varlığını Ülkesi ve Ulusuna bırakmış insanlık tarihine mucizevi bir inancı hediye etmiştir.             Sandıktan çıkan çok mümtaz belediye başkanlarımız ve muhtarlarımızın az veya çok bir ücret alacakları malumumuzdur. Kurulmuş bu düzende kimsenin bir maaş ve ücret almadan görev yapmasını beklemememiz gerek. Zira Başkanlarımız ve Muhtarlarımızın onurlarına ve haysiyetlerine emanet edilmiş Kutsal görevlerinde ADALET İLKELERİNDEN hiçbir şekilde şaşmadan imkanlarının her zerresinde kul hakkı olduğunu düşünerek görevlerini ifa etmeleri de, kendilerine bu yetkiyi verenlerin en doğal hakkıdır. İfade etmeye çalıştığım hakikatlerin daha iyi anlaşılması için uzaklara gitmeye gerek yok. Yakınımızdaki SELEFLERİNE pür dikkat bakıldığında o seleflerinin pek çoğunun sonraki özel hayatlarının ya yarı karanlık yada karanlık olduğu ortadadır. Yazımın başlığındaki “YORGAN GİTTİ KAVGA BİTTİ” tanımlamam esas kavganın nefsi ile vazifesi arasında olacağı gerçeği ortadadır. Yazımın içeriğinde bir şahsı ve tarafı hedef almayıp Anonim bir tanımlama yaptığıma inanmaktayım.Yeni seçilip göreve başlayan tüm Başkanlarımıza, Belediye Meclisi ve İl Genel Meclis Üyelerine, Muhtarlarımıza ve İhtiyar Heyeti Üyelerine tebriklerimi sunar, YÜCE MEVLA’DAN başarılı olmalarına yardımcı olmasını niyaz ederim.