Konya
°C
Yeni Meram
07.02.2015 22:30

“Yolsuzluk mekanizması kurumsallaştı”

A+
A-
07.02.2015 22:30
07.02.2015 18:31
0
6501
ABONE OL
Konya İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında hem kent hem de ülke gündemini değerlendiren Cumhuriyet Halk Partisi Konya Milletvekili Atilla Kart, konuşmasına, yeni il yönetimine başarılar dileyerek başladı. Seydişehir’deki özelleştirme ile bir soygunun yapıldığını ve işgalin hala devam ettiğini belirten Kart, MEDAŞ’taki özelleştirme ile de çiftçinin zor durumda bırakıldığını, yolsuzluk mekanizmasının kurumsallaştığını söyledi. 17 Aralık aktörlerinin, MEDAŞ’taki özelleştirmenin içinde olduğunu ifade eden Kart, kamu hizmetlerinin yürütülemez hale getirildiğini kaydetti. Selçuk Üniversitesi bünyesindeki Tıp, İlahiyat ve Eğitim Fakülteleri’nin, Bakanlar Kurulu kararıyla Necmettin Erbakan Üniversitesi’ne devredilmesine de değinen Kart, “Bu konuda ağzını açmayanlara yuh olsun. Konyalı ve Konya’yı enayi yerine koydular. Konuyla ilgili dava açtık ve Danıştay kararı bozdu. İnanıyorum ki Bakanlar Kurulu’nun o kararı iptal edilecek” dedi. 2010 yılında yapılan açıklamalarda Numune Hastanesinin 3 yılda bitirileceğinin söylendiğini ancak hala tamamlanamadığını dile getiren Kart, “2018’de hayata geçerse çok iyi. Şehir Hastanesi’nin yapılabileceği için birçok yer olmasına rağmen birinci sınıf tarım arazisinin içine yapılıyor. Burası sabote ediliyor. Hastane etrafında rant alanı oluşturuluyor” şeklinde konuştu. “SORUMLU BİRİ, SORU İŞARETLERİNİ GİDERMELİ” Kart, Türkiye belli bir dönem BM kararıyla hakkında arama kararları bulunan Yasin El Kadı ilişkileri üzerinden yönetildi.. Bu kişi Suriye’ye silah nakliyesi yapan ve MİT ile yapılan görüşmeler dahilinde görev ve sorumluluk üslenen birisi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Yasin El Kadı ve Rıza Sarraf için hayırsever demişti. Deniz Feneri davasıyla ilgili yaşanan olaylarda Beşir Atalay köstebeklik yapmıştır. 17 Aralık’ın benzeri Deniz Feneri davasında yaşandı. Hırsız serbest bırakıldı, hırsızı sorgulayan savcılar hakkında soruşturma açıldı. Recep Tayyip Erdoğan’ın İsviçre’de 8 ayrı hesabı olduğu biliniyor. Bunu kabul edemiyorum. Sorumlu, duyarlı ve kendine güvenen birisi soru işaretlerini gidermeli” ifadelerini kullandı. “ANAYASAL DARBE YAPILIYOR” Türkiye’deki bazı savcı ve yargıçların soru çalarak yargıç olduğunu savunan Atilla Kart, bu sürecin içinde Ak Partililerin de olduğunu, yargı mekanizmasında tahribat oluşturulduğunu kaydetti. Yılbaşı çekilişlerinin artık TRT ile anlaşma yapılamadığı gerekçesiyle canlı yayınlanmadığını belirten Kart, “çünkü o soygunun ortaya çıkmasını istemediler. Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Türkiye’de hukuksuzluklar mutad hale geldi. Bu tarihten sonra Türkiye anayasal darbenin içine girdi. Bu darbe Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinden yapılıyor. Anayasal kurumlar işlevini kaybetti. Genelgeyle kanun ortadan kaldırılıyor ve sonrasında Soma ve Ermenek’teki facialar meydana geliyor. Bank Asya ile ilgili yaşanan gelişmelerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan intikam duygusuyla manipülasyona yol açtı. Hazine 18 milyar dolar zarara uğratıldı. Bunun sorumlusu da Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır. Türkiye’nin ekonomi güvenliğini yok edildi” dedi. KONYA LOJİSTİK MERKEZİ HAKKINDAKİ İDDİALAR Yolsuzluk, yokluk ve yasaklarla mücadele edeceğiz diyen Ak Parti’nin her 3 olayı da tırmandırdığını iddia eden Kart, 3 Y’nin yanına dördüncü Y’nin de yani yalan rüzgarının da eklediğini söyledi. Başkanlık sistemiyle ülke gündeminin meşgul edildiğini anlatan Kart, “Türkiye, kişisel çıkarlar uğruna çatışma ortamına sürükleniyor. 3 dönemdir Konya milletvekili olarak görev yapıyorum. 3 dönem boyunca ilkeli, belli bir disiplin içinde görev yaptım. Hiç kimseye hoş görünme gibi bir çabanın içine girmedim. Herkesle şirin geçineyim derseniz birilerinin yörüngesine girmişsiniz demektir. Milletvekili, bir duruşun içinde olmalı. Konya’da iki aydır Lojistik Merkez olayını anlatıyorum. Kayacık’ta kurulması için karar verildi. Karaömerler istikametinde bir arsa spekülasyonları ortaya çıktı. Karatay Belediye Başkan Yardımcısı bununla bir ilgilerinin olmadığını söyledi. Kendisini tebrik ediyorum. Ama Selçuklu Belediyesi ve Büyükşehir Belediyesi niye ağzını açamıyor? Lojistik Merkezinin yerinin değiştirilmesi için çalışmalar yapılıyor. Bu değişiklik kapalı kapılar ardında yapılmamalı” ifadelerini kullandı. “KONYA’DA BİRİLERİNE RANT SAĞLANIYOR” KOP’un, Konya’nın asıl sulanması gereken kuzey bölgelerini kapsamadığını, GAP’a harcananın yirmide biriyle bu bölgelerin sulanabileceğini ifade eden Cumhuriyet Halk Partisi Konya Milletvekili Atilla Kart, “Kanal İstanbul bir ego uğruna yapılıyor. Yeni çevre sorunları oluşturuluyor. Anadolu şehirleri boşalıyor, göç veriyor. Ve bu teşvik ediliyor. Başbakan ve Cumhurbaşkanı bölücülük yapıyor. Kanal İstanbul projesini bırak, KOP’a bak. CHP’nin tarihi bir misyonu var. CHP, Cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkıyor. Ak Parti, hiçbir zaman devleti iyi yönetmenin gayretinde olmadı. Devleti ele geçirmek için çalıştı. Türkiye bu nedenle toplumsal tahribatı yaşıyor. Türkiye’yi kendi kişisel ve siyasi çıkarları uğruna bir çatışma ortamına sürüklemekten kaçınmayacak bir yapıyla karşı karşıyayız. Biz bu provokasyona gelmeden mücadeleyi göze alıyoruz. Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu gibi gırtlaklamak isteyenlere karşı biz bir taraftan toplumsal barışa sahip çıkacağız, bir taraftan da temel hak ve özgürlüklere sahip çıkacağız. Konya’daki hava kirliliği ve ulaşım sorunu bir türlü çözülemedi. Yapılan parklarda birilerine rant sağlanıyor” dedi. CEM ZORLU’NUN TARTIŞMA KONUSU OLAN SÖZLERİ Ak Parti Konya Milletvekili Cem Zorlu, Ereğli ilçesinde katıldığı 'Sürü yönetimi' eğitim programında "Yö­ne­ti­ci­lik iti­ba­rıy­la bir ço­ban­la, Baş­ba­kan ara­sın­da fark yok­tur. Çün­kü bi­ri sü­rü­yü yö­ne­ti­yor, di­ğe­ri hal­kı yönetiyor" şeklinde bir açıklama yapmıştı. Zorlu’nun bu sözlerini de değerlendiren Atilla Kart, “Cem Zorlu’nun yol açtığı hadise atlanacak bir konu değil. Zorlu, aslında şuur altını ifade ediyor. Ak Parti gerçeğini, yönetim anlayışını ifade ediyor. Siz yolsuzlukları yapıyorsanız, temel hak ve özgürlükleri tehdit altına alıyorsanız, toplumu ayrıştırıyorsanız bu toplumu koyun yerine koymaktır. Şu anda Ak Parti’nin yaptığı budur. Cem Zorlu da bunun mahalli ölçeğini ifade etti. Kaş yapıyım derken göz çıkarmıştır. Ama aslında yönetim anlayışı, zihniyeti anlamında özünü ifade etmiştir. Gerçek anlayışını, yani demokrasiye bakışındaki, vatandaşa bakışındaki sığlığı, yüzeyselliği, gayri samimi tutumu Cem Zorlu veciz bir ifadeyle, insanlarımızı aşağılayarak ve bir ayrımcılık yaparak kendi gerçek düşüncelerini bir anlamda itiraf etmiştir. İnanıyorum ki halkımız da bunu kendi vicdanında bunun sorgulamasını yaşıyordur. Hesabını herhalde sandıkta soracaktır. Koyun mu değil mi bunun cevabını verecektir. Adem SERİN  
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.