YILKI ATLARINDAN NE İSTİYORSUNUZ?

Tabiatta serbestçe, özgürce dolaşan atlardır yılkı atları. Sahiplerinin bakamadığı, yaşlandı diye, adeta kendi kendine ölsün, yabani hayvanlar parçalasın diye doğaya salıverdiği atların adıdır yılkı atları. Yöre halkına hizmet eden ve doğada yabanileşen, kendini toparlayan, kendini yenileyen bu atlardan yakaladıklarını kullanıp, işi bitince salanların da var olduğu bilinir. Yılkı atları, Vefasız, insafsız anlayışlara sahip olan… Onları açlığın-susuzluğun pençesine bırakan… Ölümün kucağına insafsızca iten… Kışın donduran soğuklarına, yazın kavuran sıcaklarına terk eden.. Sahiplerinden çok çektiler. Onun içindir ki, o yılkı atları; Sahiplerine değil, birbirlerine vefalı oldular. Devamlı yer değiştirerek, korundular. Başına buyruk olmanın, hür olmanın o dayanılmaz cazibesinin göstergesi oldular. Ürkek olmaları, hisli bir hayvan olarak tehlikeleri sezmeleri, yakalanmalarını her geçen gün daha zorlaştırdı. Geçtiğimiz yıl, “Yılkı Atları Kontrolü ve Rehabilitasyon Projesi” kapsamında yılkı atlarının bakımları, tedavileri, kayıt altına alınmalar, sayılarının bulunduğu alanın taşıma kapasitesi seviyesine getirilmesi için çalışmalar başlatılmıştı. İhaleye çıkılarak birçok at yakalanıp kontrol altına alındı. Yüz kadar yılkı atını satın alan bir kişinin bulunduğu Merkez İlçelerimizden birine ait olan mahallemizde oluşturmuş olduğu merkez, ölüm kampına dönüştüyse ne diyeceksiniz? Atları satın alan kişi burada yok, atlara bakanlar artık nasıl bakıyorlarsa, atlar bir deri bir kemik, ölümle yüz yüze haldeler. Hangi insaf, Hangi vicdan, Hangi merhamet, Buna rıza gösterir? Madem bakamıyorsunuz, madem yılkı atlarını ölüme terk ettiniz, bırakın onları doğaya da, en azından içlerinden kurtulanlar olsun! Şimdi soralım? Madem böyle bir proje yapıldı! Madem bu hayvanlar rehabilite edileceklerdi! Rehabilite konusunu üstlenen ve takibini yapacak olan ilgili kurumun, yılkı atlarına reva görülen bu davranış karşısında, dileriz çok daha etkili tedbirler alır. Temennimiz bu yönde. Yılkı atları haraç-mezat satılan atlardan mıdır? Bu atlar niçin alınır? Neye göre alınır? Hangi amaç ve maksatlar için satışa çıkarılır ve satılır? Alanların bu hayvanlara bakıp-bakmadığı konuları rehabilite projesi çerçevesinde değil midir? Yılkı atları ölümlerden dönen, Doğal hayata tutunduktan sonra, Kendine gelen, Kendini toparlayan, Tekrar hizmet verme enerjisini depolayan atlar. İhaleye çıkılarak yakalandıktan sonra, rehabilite kapsamına alındığı bildirilen bu atlardan yazımıza konu olanlarının durumu gerçekten içler acısı. İster istemez düşünüyorsunuz! Ya diğerlerinin durumu nasıl? Bu durum, her an ölümle yaşayan, doğaya bırakıldıktan sonra ölümden dönen yılkı atlarını, tekrar ölüme mahkum etmek, o hayvanları iki kere ölümle yüz yüze getirmek değil midir? Sorulması gereken şu sevgili okurlar? İhaleye çıkılarak topladığımız yılkı atlarını ne yapmak istiyoruz? Rehabilite Projesi bu işin neresinde? Satılan atların ne durumda olduğunu hangi aralıklarla kontrol ediyoruz? Yılkı atlarını bir deri-bir kemik bırakanlara karşı yaptırımınız nedir? Unutulan, unutturulan başka yılkı atları var mı? Varsa nerelerdeler ve sayıları ne kadar? Bir başka soru? Ne istiyorsunuz yılkı atlarından? Sevgili okurlar, Anadolu’ya yaklaşık bin yıl önce atlarımızla geldik. Atlarımızla üç kıtada 20 milyon kilometre karelik bir devlet kurduk. At insana en sadık hayvan. Sahibini ölümden döndüren, bataklıktan çıkaran, yaralıyken alıp getiren insanoğlunun göstermediği vefayı sahibine ölümüne dek gösteren bir hayvan. Tekrar soralım, “Yılkı atlarından ne istiyorsunuz?” Öldürmeyi değil de, yaşatmayı neden denemiyorsunuz? Bizler bu kadar mı vicdansızlaştık, bu kadar basiretimiz bağlandı, bu kadar körleştik, sağırlaştık?