Yalakalık almış yürümüş..

İnsanlar bu alemde gelip geçicidir. Herkes ölecek ve inançlarımıza göre ölümden sonra herkes yaşadığının hesabını verecektir. Allah herkesi aynı yaratmıştır, yaratılışta kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur. İnsanların üstünlüğü, yaşarken ancak takva ile yani ilimle, günahtan kaçınıp Allah’ın emirlerine uymakla  olur.. Kısaca ne iş yapıyorsan yap, kimseyi küçümsemeyeceksin. Kaide budur.. Fakat Müslüman denilen bu ülkede bunun hiçte böyle olmadığını görüyoruz. Herkes bir çıkar peşinde ve birbirine maddi manevi üstünlük sağlamaya çalışıyor.. Makam ve şöhret sahibi alttakileri küçümsüyor, alttakiler de üsttekilere menfaat sağlayabilmek için yalakalık yapıyor. Genelleme yapmıyoruz, tabii ki dürüst insanlar var.. Örneğin Merhum Hoca Nasreddin’den rivayet, ‘Ye kürküm ye’ kıssası adeta bu memlekete birebir atfedilmiş bence. Hoca bilmişte anlatmış sanki.. Mesela bu ülkede insanlara, elbiselerinin durumuna göre davranılır. İyi giyimliysen iyi, kötü giyimliysen de kötü davranılır ve aşağılar tavırla hareket edilir.. Adamına göre davranıldığından bir örnek verelim.. Geçtiğimiz Pazar günü Konya’da Milli maç oynandı. Maç akşamdı ve hava soğuktu.. Son teknolojik sistemlerle çok para harcanarak inşa edilen modern stadyumda ısınma tertibatı da muntazam tabi.. Her şey muntazam ama bizim insanımız, başta da belirttiğimiz gibi gayri muntazam.. Havanın soğuk olduğu o gece, bakanların, milletvekillerinin, üst düzey bürokratın ve belli ki paralı takım yöneticilerinin oturacağı şeref locaları, (Bu arada şeref locasına da oldum olası tavımdır. Orada oturan şerefli de, öteki taraftaki şerefsiz mi) yani protokol tribünü kısmındaki ısıtıcılar yakıldı, diğer insanların oturacağı tribünlerdeki ısıtıcılar yakılmadı.. Yakılmamasının iki gerekçesi olduğunu düşünüyorum.. Birincisi; Bayraklar, ısıtıcılara yakın yerlere asılacağından, bayraklar yanmasın diye yakılmamış olması.. İkincisi; tasarruf.. Birinci maddeye cevap.. Doğru, bayraklar hakikaten ısıtıcılara yakın kısımlara asılmıştı. Tamam asılmıştı da, fakat protokol tribünü denen yere denk gelen kısma hiç bayrak asılmamıştı.. Neden asılmamıştı? Çünkü oralarda da ısıtıcılar vardı ve bayraklar yanar diye asılmamıştı.. Neden? Çünkü orada protokole dahil birileri oturuyordu ve üşümesinler diye o bölgedeki ısıtıcıların yanması gerekiyordu.. Peki milli duygularla oraya gelmiş, diğer taraflarda oturan ve adeta 3. sınıf muamelesi gören çoluk çocuk, bebek, kadın, kız üşümüyor muydu? Onların ne olduğu hiç umrumuzda değil, yeter ki üst düzey insanlar üşümesin.. İkinci maddeye cevap.. Tasarrufsa herkese tasarruf.. Bayraklar yanar diye düşünüyorsan, ya hiçbir yere bayrak asmaz ısıtıcıların hepsini yakardın, ya da her yere bayrak asar ısıtıcıların hiç birini yakmazdın.. Isıtıcıların hangilerinin yakılıp hangilerinin yakılmama işine kim karar verdi bilmiyorum. Ancak adil olmak gerekir. Bu ısıtıcı meselesi çok önemli değil belki, fakat insan ayrımı yapılması hiç hoş değil. Herkes eşittir, eşit davranılmalı, biz böyle düşünüyoruz…