Yağmur yağıyor, Kaç kaç kaç…!

Sevgili okurlar: Dün yine bardaktan boşanırcasına yağmur yağdı. Yağsın tabi, berekettir. Allah daha çok versin. Versin versin tabi de, biraz da kullarına akıl versin. Bilhassa yöneticilerine. Niye mi? Çünkü; Daha önce de yazdım bu konuyu, yine yazacağım, hep yazacağım. Sorun çözülmedikçe yazacağım. Peki sorun ne mi? Şu… Her yağmur yağdığında Konya’nın yollarının, sokaklarının, caddelerinin, mahallelerinin, ara yollarının, alt geçitlerinin sular altında kalması. Vatandaşı zorunlu olarak, yüzme sporuna teşvik etmesi. Yahu niye inat ediyorsunuz? Zorla güzellik olmaz? Konyalı sevmez yüzmeyi. Zor olacak ama bakın çaresine. İşiniz ne? Bu tabiî ki. Biz mi hatırlatalım. İlla bir alt geçitte, birkaç araç suların kalınca, bir kaç can yanınca mı aklınız başınıza gelecek? Ya da; Bir logar kapağının dolup taşıp şehrin içindeki pisliğinin dışına çıkması mı gerekiyor. Her şeyi geçtim. En basitinden; Kaldırımda yürüyen bir vatandaş, bir aracın sıçratması sonucu yol kenarında ki suyun altında kalmak zorunda mı? Değil! * Doğal güzelleri afete çevirmeyelim sevgili yetkililer. 21. yüzyıl Konyasına yakışmıyor bu durum. Yakışanı yapın!