Konya
°C
Yeni Meram
07.11.2017 08:32

Ya Hazreti Mevlana!

Ya Hazreti Mevlana! - Rıdvan Bülbül - Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
07.11.2017 08:32
07.11.2017 12:43
0
3995
ABONE OL
Açlığa sabredersin adı "oruç" olur.      Acıya sabredersin adı "metanet" olur.  İnsanlara sabredersin adı "hoşgörü" olur.  Dileğe sabredersin adı "dua" olur.  Duygulara sabredersin adı "gözyaşı" olur.  Özleme sabredersin adı" hasret" olur.  Sevgiye sabredersin adı "aşk" olur...    (Hz. Mevlana) ■ Ümitsizlik köyüne gitme, ümitler var. Karanlığa doğru yürüme, güneşler var. (Hz. Mevlana) *** Yüce Mevlana diyor ki;  “ Her an, kendini görüp, gözet!” Hz. Mevlana’ nın bu özdeyişi post modern anlamda, özeleştirinin en doğru tanımıdır. Bundan güzel ve anlamlı bir sorgulama olabilir mi? Elbette eleştireceğiz ve tartışacağız. Doğruyu ve güzeli bulmanın demokratik yolu da bu denli yaklaşımlardır. Hz. Mevlana’nın Türk olmasına karşın, Farsça söyleyip yazması sıkça gündeme getirilmekte ve eleştirilmektedir. Dil tercihinin Farsça’nın o günkü koşullarda edebiyata daha yatkın durmasından kaynaklandığını öne sürenler var; “Bigane megrit mera ezin -guyem Aslım Türk -est eger ki Hindi -guyem... (Yabancı bellemeyin beni, bende bu İl'denim. Her ne kadar Farsça söylesem de aslım Türktür benim) --- Görüş ve düşüncelerin yaşamasında ve sürekliliğinde “dil” kuşkusuz önemli etkenlerden biridir. Ancak, dört dörtlük yapıtlar ve özellikle de evrensel boyutlu olanlar, dil yabancılığının duvarlarını da aşarak bütün çağlarda değerini koruyabilmektedir. Hz. Mevlana’daki unutulmazlık ve ölümsüzlük gizemi de bu değerlerin içinde saklı bulunmaktadır. Konya’ya gelenler “Mevlana” için geliyor. Ne umuyorlar ne buluyorlar? Kalıcı etkinlikler için eleştiri ve özeleştiri de bulunmak durumundayız. Gerçek olan Mevlana’nın yüceliğinden gönül, fikir zenginliğinden ülke ve Konya olarak yeterli oranda yararlanamıyoruz. --- Hilmi Ziya Ülken’nin görüşlerini bir kez daha yinelemek doğru olacaktır    “ Hz. Mevlana, bin yıllık kültür tarihimizin en büyük simalarından biridir. Yalnız büyük bir şair, bir tarikat kurucusu, derin bir sûfi, etraflı bir âlim değil, aynı zamanda Anadolu'daki kültürümüzün unsurları arasında büyük bir kaynaşma ve birleşme temin eden derin bir ruh ve hamle adamıdır” Yurt dışındaki bilim adamları da onun görüş ve düşünceleri savunurken özellikle evrensel değerlerine vurgu yapmaktadırlar. Hz. Mevlana, Irk, laik - antilaik, siyah-beyaz, zengin-fakir, güzel-çirkin, din- dil ayırımı gözetmeksizin insanı insan olduğu için seviyor,  değer veriyor; kavgayı değil, barışı; şiddeti değil, uzlaşıyı; düşmanlığı değil, kardeşliği; savaşı değil, barışı istiyor.    “Şevkat ve merhamette, güneş gibi ol, başkalarının kusurunu örtmekte gece gibi ol, sahavet ve cömertlikte akarsu gibi ol, hiddet ve asabiyette ölü gibi ol, alçak gönüllülükte toprak gibi ol, hoş görürlükte deniz gibi ol, ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol!”    ■ Dünle beraber gitti, düne ait ne varsa. Bugün yeni şeyler söylemek gerek cancağızım!” ■ Elsiziz biz, ayaksızız biz; sevgiliye doğru yuvarlanıp gidiyoruz biz. Senin dünyaya bakan penceren kirli ise , benim çiçeklerim güllerim sana çamur görünür. ( Hz. Mevlana) Güzel huylu, sevgilimi denedim. O büyük bir ırmak gibidir ; Bulanık sel suları, onu asla bulandıramaz. Ben bir gün bile onun kaşlarını çatık görmedim. Onu, tıpkı ölümsüz, fanî olmayan, hayata benzetişim bu yüzden, Ab-ı hayata, can suyuna... (Hz Mevlana) ■  Allah kuluna üç biçimde yanıt verir; “Evet” der, istediğini verir, “Hayır der, daha iyisini verir; “Bekle” der, en iyisini verir. (Hz. Mevlana) ■  Ey yüzü letafette, güzellikte can aynası olan sevgilim! İstiyorum ki, sabahleyin hayalinin ayaklarına yüzümü süreyim. Fakat ok misali kirpiklerim hayalinin canını acıtır diye korkuyorum. (Hz. Mevlana) Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken sen hiç ol. Menzilin yokluk olsun. İnsanın çömlekten farkı olmamalı,  nasıl ki, çömleği ayakta tutan dışındaki biçim değil, içindeki boşluksa, insanı da ayakta tutanda benlik zannı değil, hiçlik bilincidir (Hz. Mevlana) Allah için dökülen gözyaşı, kalbe abdest aldırır. ( Hz. Mevlâna)  Ey keremde, yücelikte ve nur saçıcılıkta güneşin, ayın, yıldızların kul olduğu sen. Garip âşıklar, senin kapından başka bir kapıya yol bulmasınlar diye öteki bütün kapıları kapanmış, yalnız senin kapın açık kalmıştır; Bir tek senin kapın. (Mevlana) ■  Aşıkların gönüllerinin yanışlarında kıvılcımlar vardır. Gönüllerini, sevgiliye vermiş olanların, Yürek derdinin belirtileri vardır. Sen, hiç duymadın mı? Yanıp yakılanların göğüslerinden çıkan Ateşli bir "ah!" da, kayıtsız şartsız Allah'ın rahmet huzuruna geçiş izni vardır... (Hz. Mevlana) Senin dünyaya bakan penceren kirli ise , benim çiçeklerim güllerim sana çamur görünür. ( Hz. Mevlana) Güzel huylu, sevgilimi denedim. O büyük bir ırmak gibidir ; Bulanık sel suları, onu asla bulandıramaz. Ben bir gün bile onun kaşlarını çatık görmedim. Onu, tıpkı ölümsüz, fanî olmayan, hayata benzetişim bu yüzden, Ab-ı hayata, can suyuna... (Hz Mevlana) Sana dilsiz, dudaksız sözler söyleyeceğim.  Bütün kulaklardan gizli sırlardan bahsedeceğim. Bu sözleri sana herkesin içinde söyleyeceğim. Ama senden başka hiç kimse duymayacak. Ve kimse anlamayacak. (Hz. Mevlana)
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.