'Vurulursam ben de şehit olurum' derim"

İlerlemiş yaşına ve ancak bastonla yürüyebilmesine rağmen Seyit Çeçen'in kalbi vatan için atmaya devam ediyor. Kore Savaşı'nda silah arkadaşlarıyla Türk askerinin kahramanlığını ve cesaretini tüm dünyaya duyuran Çeçen, gazileri hiç yalnız bırakmıyor. Savaşta yaşadıklarını paylaşan Çeçen'i son günlerdeki terör olayları da oldukça üzdü. Dört çocuk babası Seyit Çeçen (92),  Samsun Tanksavar Taburu'nda 11 yıl astsubay olarak görev yaptığını söyledi. Daha sonra Kore Savaşı'na katılmak üzere yaklaşık bir ay süren deniz yolculuğunun ardından silah arkadaşlarıyla bu ülkeye ulaştıklarını ifade eden Çeçen, burada ağır makineli takım komutanı olarak görev yaptığını dile getirdi. - "Biz adam öldürmeye gitmedik, bir milletin istikbalini kurtarmaya gittik" Çatışmalara girdiğini, şehit de verdiklerini aktaran Çeçen, "Harpteyken 'gel' çağrıma rağmen ateş ederek kolumdan yaralayan askeri öldürdüm. Gelseydi ölmeyecekti. O askerin çantasındaki çok mühim belgeleri ilgililere ulaştırdığım için ödüllendirildim. Biz adam öldürmeye gitmedik, bir milletin istikbalini kurtarmaya gittik" diye konuştu. Kolundan yaralandıktan sonra 20 gün Türkçe öğretmenliği yaptığını, yarası iyileşir iyileşmez yeniden cepheye koştuğunu anlatan Çeçen, "Havan mermisi yanıma düşünce boynumdan yaralandım. Çok ağır yaralandığım için günler sonra gözlerimi açmışım. 3,5 ay hastanede yatmışım. Bir daha cepheye gidemedim" dedi. - "Hiç düşünmeden giderim" Türk askeri olarak başlarının hep dik olduğuna ve gittikleri her yerde kendilerinden övgüyle söz edildiğine dikkati çeken Çeçen, son günlerde yaşanan terör olaylarına çok üzüldüğünü bildirdi. Çeçen, "Şimdi vatan için görev verilirse hiç düşünmeden giderim.  En azından şehidimin ağzına su verir, yarasını sararım.  'Acaba ben de vurulur muyum' diye korkmam. 'Vurulursam ben de şehit olurum' derim" ifadelerini kullandı.